104 entry daha
  • aklıma malum hikaye geldi, bilen vardır paylaşayım;

    nazım hikmet'in bursa cezaevi'nde tutsaklık günleri. koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren nazım, aynı zamanda cezaevi yönetimine de yardım etmektedir.

    cezaevi denetimine adalet bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. müfettiş bir süre denetim yaptıktan sonra müdürü yanına çağırarak:

    – nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.

    nazım'i odaya getirirler. müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:

    -demek nazım sizsiniz, der. nazım'a oturması için yer göstermez. kısa bir konuşma sonrası, gidebilirsiniz, der.

    nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:

    -ömer hayyam adını duydunuz mu? diye sorar. müfettiş hemen atılır:

    -kim duymaz hayyam'ı.

    nazım:

    -hayyam zamanında iran hükümdarı kimdi? diye sorar.

    müfettiş şaşırır.

    nazım konuşmasını sürdürür, "görüyorsunuz sanatcıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin adalet bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak, der çıkar.

    aynısı abdullah gül için de geçerli.
    rte ve binali için de geçerli olacak, kendilerini kimse iyi olarak hatırlamayacak, hatta hatırlamayacak, böyle silinip gidecekler gözden yaptıklarıyla.
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap