dijital piyano

• çin işi japon işi adamlar yapar kalitelisini iyisinden gidip alırsın bir tane. zaten elektronik olmus her sey. canlı kayıt bile bir kaç sene içinde iptal olacak ne akustik piyanosu geçti bunun modası abi derler alır koyarsın takarsın kulaklıgını calarsın bir hevesle. ne güzel. akordu bozulmaz, sesler düzgün çıkar, uyumlu çıkar, titreşimler, frekansların birbirini uyarması, elli detayı adamlar koymuştur. bir de az yer kaplar bu aletler. konu komşuya gürültü de olmaz. dijital ortama uygunluk midi babından da şanslısındır.
  
  gel zaman git zaman akustik piyano yok nemlendi yok iki santim oynattın diye nazlanmayı bırakır kendi halinde solar gider. tellerini salar. hüzünlenir. naparsa yapsın aynı tadı vermez zaten elektronik. ne sonsuz nüans hakkın, ne tel kopartıcak fortelere çıkabilmen ne de kendi dünyanda kaybolucak titreşimler yakalayabilme imkanın olur. 1 hz kaymış sesler tadından yenmez halbuki. sen, parmakların ve o inanılmaz mekanizma yalnız kaldığında sonsuz şey üretebilecekken, elektriğe, devrelere ve sonsuz fonksiyonlara muhtaç kalırsın. evet, elektrikler gidince kapkaranlık salonda rachmaninov çalamazsın.
  
  ne eski bir alman piyanosunun gökgürültüsü gibi kükreyen baslarını ne de yağmur gibi şıkır şıkır inen tizlerini alabilirsin elektronik piyanodan. kulaklarında kirli bir uğultu parmaklarında ise heves ve heyecansız bir yorgunluk bırakır. kendini aldatırsın..