667 entry daha
  • 2 haftada takıma çağ atlatması beklenen, bu gerçekleşmeyince yerin dibine şimdiden sokulan teknik direktör. kendisi hakkında iyi ya da kötü yorum yapmak için çok erken olduğunu düşünüyorum. selçuk, sabri, de jong, hakan balta ve hatta sneijder gibi artık devrini kapatmış ya da kapatmaya yüz tutmuş oyunculardan kurulu bu takıma mourinho, conte, guardiola karışımı birini bile getirseniz güzel futbol oynatamayacağı çok belliyken, tudor'u bu kadar acımasızca eleştirmek bence fanatiklikten başka birşey değil. kaldı ki, yaklaşık 2-3 yıldır futbol oynamayan, hatta sahada koşmayı, mücadele etmeyi unutmuş bir takımı ayağa kaldırmak gerçekten imkansıza yakın. buna rağmen, iki maç gösterdi ki tudor takımdaki eksiklerin farkında ve buna ilişkin bir önlem almak için çabalıyor. zaten geldiğinden beri antrenman temposunun yükseldiğine ilişkin haberlerin takımın son yıllarda ne kadar az çalıştığının bir göstergesi.

    öte yandan, oynattığı ya da oynatmayı düşündüğü futbol çoğu kişi tarafından beğenilmeyecek, bundan eminim. herkes ileride pres yapan, alanı daraltarak rakibe top yaptırmayan, kaptığı toplarla direkt kaleye giden bir takım görmek istiyor, haksız da sayılmazlar. ancak durumu kendi içinde değerlendirmek lazım, bu takım, son 4 yıldır ne zaman böyle bir futbol oynayabildi? ayrıca, böyle baskılı bir hücum taktiği uygulamak için takımdaki futbolcuların fizik kapasitesinin, taktik zekasının ve tekniğinin yüksek olması gerekir. bu da şu demek, hücum pres uygularken, taktik disiplin içerisinde nerede durması gerektiğine ilişkin analizi hızlıca yapamayan, yapsa bile fiziki yetersizliği sebebiyle düşündüğünü gerçekleştiremeyen bir takımla bu taktik oynatılmaz. oynatılmaya çalışıldığında ise fatih terim'in aysal döneminde gönderilmeden önceki hezimetleri ortaya çıkar ki o kadronun mevcut kadrodan çok daha genç ve dinamik olduğunu hatırlatırım.takımdaki oyuncuların çoğunun bu futbolu oynayacak ne tekniği var ne de fiziki kapasitesi. hatta o futbolu oynamak için ayrı bir taktik zeka da gerekiyor. bizim bahsettiğimiz takımda ise sabri, selçuk, semih, yasin gibi adamlar var. bu isimlerin taktik zekalarını değerlendirmeyi size bırakıyorum. hal böyle olunca, hücum presi beklemek biraz yersiz kalıyor. elindeki futbolcuları tek seferde değiştirme şansın da yoksa mevcuttakilerin uyacağı ve başarılı olabilecekleri bir sistemi uygulamak daha mantıklı.

    tüm bunları düşününce, eğer tudor sene sonuna kadar yapmak istediği, oynatmak istediği mentaliteyi bizlere net gösterebilirse, elindeki oyuncular yüzünden başarısız dahi olsa bence takımda kalmalı. bazı şeyleri değiştirebilecek potansiyelinin olduğunu düşünüyorum. artık bir sisteme, bir hocaya bağlı kalıp en azından bir 3 sene devam etmeliyiz. galatasaray, beşiktaş, fenerbahçe gibi düşük bütçeli takımlar bir senede sistem kuramazlar çünkü bunu başarmak için oyun zekası ve tekniği yüksek oyuncuları transfer edip istenen sistemi oynatacak bir hoca ile anlaşmak gerekir ve bu da çok yüksek bir bütçe gerektirir. aksine, bu gibi takımların, potansiyelli ve bir sistemi olan teknik ekip ile uzun süreli çalışarak her sene yerinde takviyelerle takımı istenen düzeye taşıması gerekir. aksi takdirde her sene en az 2 teknik adam ile çalışıp neden başarılı olamadığımızı konuşmaya devam ederiz.

    son olarak sık teknik direktör değişikliğinden, basının 1 galibiyetle göklere çıkarıp sonraki ilk mağlubiyetinde teknik direktörleri harcamasından, taraftarların sabırsızlığı yüzünden ilk yarı biter bitmez hocaların kovulmasından, düzensiz futboldan, sistemsizlikten sıkılmadık mı hala?
3602 entry daha
hesabın var mı? giriş yap