28 entry daha
  • hem liberallere hem muhafazakarlara hem aksiyon filmlerine (kill bill, matrix, star wars, mission impossible vs.) hem liberal görüşlü politikimsi aktörlere (basta alec baldwin olmak uzere, sean pean, matt damon vs.) dokundurarak abd'nin kendini dünya polisi olarak görmesini tiye alıyor.

    herşey alt üst olurken, team amerika'nın görevi başarıyla yerine getirmesi nedeniyle edindiği anlamsız neşesinin, hollywood aktörlerinin kendilerini dünya siyasetini etkileyecek kadar önemli görmelerinin (bkz: acting is a perfect weapon), abd güçlerinin başka ülke topraklarında duyarli davrandigi ("sivillere dokunmuyoruz" !) söylemlerine karşın aslında bilmeyerek (!) nasıl da duyarsız olduklarının..... anlatıldığı, parker & stone'nun aynen south parkta yaptıkları gibi eleştirmedikleri/eğlenmedikleri adam bırakmadıkları bir film.. işin güzel yanı ise bunu çizgi karakterlerden ipleri görünmesine rağmen ciddi yüz ifadesi ile boylarından büyük laflar söyleyen kuklalara taşımaları.. daha absürd durduğu kesin.

    team america’nın amacı bana manifest destinyyi hatırlattı. amerikanın kaderinin "white man’s burden of civilizing inferiors" dan global bir istikrar/düzen yaratmak ve terorizme son vermek için polislik yapmaya dönüştüğünü görüyoruz. baştan sona absürdlük örneği / zeka ürünü olan bu aksiyon-komediyi eğer politik bir eleştiri olarak algılarsak, öyle ya da böyle team america'nın yani abd'nin dünya polisçiliğinin bir şekilde meşrulaştırıldığı sonucuna varabiliriz. çünkü "ne yaparsak yapalım, hepimizin iyiliği için yapıyoruz" vurgusu hissediliyor, özellikle filmin sonunda.

    ister sadece mizah unsuru olan politik bir duruşu olmayan bir film olarak görün, ister izlerken terorizm nasıl mizah aracı olarak kullanılır diye hayıflanın, ister full politik bir elestiri oldugunu düsünün, isterse "abd'yi elestirirken aslında tam da süper gücü yeniden üretiyor" diyin (tam sosyolog lafı:)... bigger, longer & uncut kadar olmasa da bol güleceğiniz ve zeka + cesareti takdir edeceğiniz bir film olacağı kesin.

    --- spoiler ---
    film boyunca yakalanınca zevk veren hoş detaylar var. mesela kim jong iiisimli kuzey kore diktatörünü cartmannın seslendirmesi, hanx blix'in hazin sonu (birleşmiş milletlerin acizliği), janeane garofalo'nun efsanevi aciklamasi; "as actors, it is our responsibility to read the newspapers and then repeat what we read on television like it's our own opinion." ...

    soundtrackler de filmin özeti gibi; f.. yeah, pearl harbour ve aids bunların başlıcaları..

    (bkz: everyone is dead from aids)
    (bkz: ı have no i.n.t.e.l.l.i.g.e.n.c.e)
    (bkz: f.a.g.)
    (bkz: we protect, we serve, we care)
    --- spoiler ---
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap