6 entry daha
  • bizim çizgiromanımız için yeni bir soluk olmuştur. umulur ki bu ikili daha iyi işler üretsin.

    öykü ilginç. yazar ve çizer sahiden atmosfer yaratmakta çok başarılı olmuşlar. çizgiler ise hayli güzel.

    hem çağdaş türk edebiyatı'nda hem çağdaş türk sineması'ndaki genel sorun çağdaş türk çizgiromanı'na da sirayet etmiş: diyaloglar birçok yerde doğallığını yitiriyor. hatta öykü sonunda çok ama çok klişe bir neticeye bağlanıyor.

    bir diğer eleştirim olayların hızıyla ilgili. elbette ki 176 sayfanın doğru kullanılmadığı gerçeği ortaya çıkıyor. yazılı ve görsel sanatlarda, okuyucuyu-izleyiciyi sıkmamak temel prensiptir. bunun altın kuralı ise ritmi doğru tutturmaktır. 1951'de ritm bazı bazı yükseliyor, bir anda kayboluyor ve ortaya kalbin bir atıp-bir çok hızlı atıp-bir duran grafisi çıkıyor.

    tüm eleştirilerimin yanında böyle bir çabayı ve emeği görmezden gelmek, onu harcamak bu iki sanatçıya haksızlık olur. ortada çok güzel bir çalışma var.

    hem levent bey'in hem sefa bey'in ellerine gözlerine sağlık.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap