15 entry daha
  • öyle bir şebnem ferah eseri ki, introsundan bile bir dem hüzün dağıtıyor insanın içerisine, sonra yalnızken yalnızlığını kendine itiraf edemeyenlerin sözleri başlıyor, asla sahip olunamayacak kadar yalın, dürüst bir sesle...

    (eve gelmişsin, yorgunsun, yalnızsın, kendi çapında dertler düşünceler sırtında sanki...)

    biriyle fena halde konuşmaya ihtiyacım var
    biriyle fena halde dertleşmeye
    (tabii ya olsa biri herşeyi çekinmeden anlatabileceğin ama yok ki, neyse acıktın da...)
    evimde ne sıcak bir tabak yemeğim var
    ne de televizyonun sesinden başka ses

    (bütün bu aklına gelip diline gelemeyenler belki de içine atmaktan oysa, sabır belki de esas neden, saklı tuttuğun...)
    ama içimde bi' yerlerde sabır taşı gizli sanki
    doğduğum günden bugüne orda duruyor
    sessiz bir kaya düşün deniz kıyısında yalnız
    (ama yine de yalnız...)
    dalgalara göğüs gerip soğuktan üşüyor
    (üşümekten yorulmuşsun artık...)

    (belki de hala insanların iyi olduğuna inanmak lazım...*)
    ne ahlak ne de sevgi gökten dünyaya indi
    insanlık istedi keşfetti hepsini
    dün doğmuş bir bebeğe bile girebilen mikrop misali
    (ya da iyilik maskesine ardına gizlediğin tüm nefretleri eteklerinden dökme vakti...)
    içimizde hem kötü var hem iyi

    hangisi daha güçlü diye beklemektense
    (en iyisi dışarı çıkmak, kafam dağılır...)
    heyecanla attım kendimi dans pistine

    ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
    biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
    (kalabalıklar içinde yine de sanki, nerdeyim ben nerde?...)
    neden böyle olmuşuz nerelerde kaybolmuşuz
    aklımdaki soruların hepsini soracaktım

    (kendini abartmak belki yaptığın, tek dertli senmişsin gibi...)
    "senin ne haddine böyle şeylerle uğraşmak?"
    diye soran hazırcı tembel sen misin?
    (büyümek istemiyorum derken korktuğun yaşlanmak seninki tam da kendini yıpratmak aslında...)
    böyle yaşlanmak olmaz seninki eskimek, çökmek
    ruhu küskün bomboş bir bedensin

    (anlatabilsem, konuşabilsem, saklanmayabilsem...)
    kelimeler yetse daha neler neler buldum
    elimle koymuş gibi huzurluyum
    (bunca yıl ve daha sonrası için yine mevcut olana sarılmak tek çare...)
    geniş ve loş bir yer istersen sen de bir uğra
    (herkesi olduğu gibi kabul etmek tek çare...)
    doğru yanlış iyi kötü herkes orda

    hangisi daha güçlü diye beklemektense
    heyecanla attım kendimi dans pistine

    ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
    biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
    neden böyle olmuşuz nerelerde kaybolmuşuz
    aklımdaki soruların hepsini soracaktım
54 entry daha
hesabın var mı? giriş yap