cyrano de bergerac
-
seranat' a baslamadan once konuyu kisa bir ozetlemek istiyorum:
zaman 1600 yillar, mekan paris... cyrano oldukca yetenekli bir sair ve silahsordur.
kuzeni olan roxane' a deli gibi asiktir ama uzun olan burnu yusunden ona acilamamatadir ve tabiki bu arada burnu ile dalga gecen herkesle duello etmek de haliylen hepsinide kazanmaktadir. duello sebepleri her zaman burnu degildir aslinda. adaletsizlik, haksizlik, capulculuk, berbat siir yazmak ve soylemek :)) bunlarin hepsine karsi cikip, soylenmesi geekenleri hic cekinmeden soylemektedir. asagidaki seranadi da bir dostuna pusu kuran 100 kadar capulcuyu tek basina savusturdugu icin onu tebrike gelen yalakalari ve kutlamacilari alayci bir bicimde gonderdikten sonra, belkide yegane dostu olan le bret' e soyler (aslinda onun nezdinde digerlerine)
......
cyrano
ya ne yapmak lasimmis?
saglam bir dayi bulup catmak sirnasik gibi,
bir agac govdesini, tipki sarmasik gibi,
yerden etekleyerek velinimet sanmak mi?
kudretle davranmayip hileyle tirmanmak mi?
istemem eksik olsun! herkes gibi, kosarak,
yabanin zenginine methiyeler mi yazmak?
yoksa nazirin yuzu gulecek diye bir an
karsisinda takla mi atmak lasim her zaman?
istemem eksik olsun! ricaya mi gitmeli?
kapi kapi dolasip pabuc mu eskitmeli?
yoksa nasir mi tutsun surunmekten dizlerim?
yahut egilmekten mi agrisin otem berim?
istemem eksik olsun! taziya tut, tavsana
kac mi demeli? belki kaz gelir diye bana
tavuk mu gondermeli? yoksa bir fino gibi
susta durmak midir ki, acep en munasibi?
istemem eksik olsun! bir kibar salonunda
kucak kucak dolasip boy atmak ve sonunda,
marifet si're koyup kameri, yildizlari,
aska getirmek midir, evde kalmis kizlari?
istemem eksik olsun! yahut san olsun diye,
meshur bir kitapciya giderek, veresiye
siir mecmuasi mi bastirmali? istemem
eksik olsun! acaba bulup bir alay sersem
meyhane kosesinde dahi olmak mi huner?
istemem eksik olsun! bir tek siirle yer yer
dolasip da herkesten alkis mi dilenmeli?
istemem eksik olsun! yoksa bir suru keli
sirma sacli diyerek goge mi cikarmali?
yoksa odum kopsun bir allahin aptali
gazeteye bir tenkit yazacak diye her gun?
yahut sayiklamak mi lazim: "adim gorunsun
aman!" diye su meshur mercure ceridesinde?
istemem eksik olsun! ve ta son nefesinde
bile cekinmek, korkmak, benzi sararmak, bitmek,
siir yazacak yerde ziyaretlere gitmek,
karsisinda zoraki siritmak her abusun.
eksik olsun istemem, istemem eksik olsun!
fakat sarki soylemek, gulmek, dalmak hulyaya,
yapayalniz, ama hur, seyahat etmek aya,
goren gozu, cinlayan sesi olmak ve cani
isteyince sapkayi ters giymek, karisani
olmamak. bir hic icin ya kilicina veya
kalemine sarilmak ve ancak duya duya
yazmak, sonra dagayet tevazula kendine:
cocugum! demek, butun bunlari hos gor yine,
hos gor bu cicekleri, hatta bu kuru dali,
bunlar yabanin degil, kendi bahcenin mali!
varsin, kucucuk olsun futuhatin, fakat bil,
onu fetheden sensin, yoksa baskasi degil.
ara hakkini hatta kendi nefsinden bile.
velhasil bir tufeyli sarmasik zilletiyle
tirmanma! varsin boyun olmasin sogut kadar,
bulutlara cikmazsa yapraklarin ne zarar?
kavaklar sira sira dikilse dekarsina
boy ver, dayanmaksizin, yalniz ve tek basina!
......
ve boyle devam edip gidiyor. cok gusel bir eser. tavsiye ederim
almak isteyenler icin bir iki not:
yazarin adi: edmond rostand
eserin adi: cyrano de bergerac
yayimci firma: remzi kitap evi
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap