1 entry daha
  • dinleyin ulan develer! ben de çok muzdaribim bu yaratıklardan. özellikle son birkaç yıldır avlanmamak için elimden geleni yapıyorum lakin çember daralıyor, serengetide etrafı aslanlarla çevrilmiş bir ceylan gibi tedirginim. her an av olma korkusuyla yaşamak asabımı bozdu. ey romalılar! bu avcı sürüsünün popülasyonu her geçen gün artıyor, gün geçmiyor ki bir iskoçyalının daha kanının emildiğine şahit olmayalım. bu yırtıcı türü önce avına sinsice yanaşıyor, pek farkında olmuyorsun; zannediyorsun ki bu kadın avcı değil, amacı seni avlamak değil. arkadaşça yaklaşıyor, sorsan evlilikten nefret ediyor ama bekle; seni tanımak istiyor önce; işini, maaşını falan öğreniyor. evini, tuttuğun takımı, isteklerini belirliyor. aileni merak ediyor ve işin nihayetinde eğer potansiyel bir koca adayı olduğuna kanaat getirirse birden bir çita misali fırlayıp dişlerini boğazına geçiriyor. ve geçmiş olsun en az 50 binlik bir nişan, 100 binlik bir düğün ve kölelik başlıyor. artık köpek gibi çalışıp onun arzularını yerine getirmeye, onu pirensesler gibi yaşatmaya mecbursun ve işin garibi zehir zamanla kanına işledikçe bunların asli görevlerin olduğuna inanıp mutlu olduğunu zannetmeye de başlıyorsun ki bu seviyeden sonra geri dönüş mümkün olmuyor, eşik değeri geçilmiş oluyor ve ölümü beklemekten başkaca elden bir şey de gelmiyor. muhterem müslümanlar! nice babayiğitler bu yolla birer finoya dönüştü tahmin bile edemezsiniz. bu güne kadar av olmamak için çok uğraştım, kaçtım, kanka ayağı yaptım, iktidarsızım dedim, ibneyim dedim ama korkuyorum çünkü avcılar her yerde; sokakta, caddede, simit sarayında hatta bimde bile bir gafletinizden faydalanıp sizi yakalayabilirler. gondorlular, rohanlılar, kardeşlerim; bilinmelidir ki her erkek her bir güne en yavaş avcıdan daha hızlı koşmak zorunda olduğunu bilerek uyanmalıdır. yoksa !! tanrı korusun boynu avcıya kaptırabilir. kalın salıcakla.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap