302 entry daha
  • "o, tüm dünyayla evlenmek istedi. tüm kötülük ve şiddetle. ancak azizlere has bir delilikle..."

    giuseppina pasqualino di marineo ya da
    daha çok bilinen adıyla pippa bacca, yolu türkiye’ye düştüğünde 34 yaşında, genç bir kadındı. iki sanatçı ve aktivist kadın, pippa bacca ve silvia moro birlikte bir tur planlamışlardı ve 8 mart 2008’de “barış gelini” projeleri için giydikleri beyaz gelinlikleriyle yola çıktılar. milano’dan başlayan yolculukları, slovenya, hırvatistan, bosna, bulgaristan, türkiye, suriye, lübnan, israil ve filistin üzerinden devam ederek, tel-aviv’de noktalanacaktı. iki kadın, şiddet ve savaşla çalkalanan ülkelere sevgi ve barış mesajını iletmek için otostopla yolculuk edecek ve israil'e varacaktı. yolculuğa başlarken, internet sitelerinden "beraberimizde yolculuk boyunca üzerinde birikecek tüm kirlerle birlikte götüreceğimiz tek elbise, beyaz gelinlik olacak" demişlerdi.

    “barış gelini” projesinin doğuşu ve pippa’nın neden gelinlikle yola çıktığı kendi internet sitesinde (www.pippabacca.it) şöyle anlatılıyor:

    pippa, sadece tek bir gün kullanılacak bir elbise için bu kadar çok özen gösterilmesini saçma buldu ve aklına gelinliği aksi bir şekilde kullanma fikri geldi. öyle bir elbise ki; bir deneyimin tanığı olarak giyiliyor, anıları üzerinde topluyor, tükenerek ve kirlenerek… savaşın, bir gerçeklik ya da yakın bir hatıra olduğu ülkeleri otostopla geçeceği özel bir seyahatte taşımak için tek bir elbise, sadece uyumak ya da yıkamak için üzerinden çıkaracağı.
    tüm bu örneklerden sonra, yakın bir geçmişte savaş yaşamış ya da şu an yaşayan ülkelerle, evliliğin pozitif sembolü arasında gerçek bir karşılaştırma yapma fikri doğdu; bu memnuniyeti orada yaşayan kadınlara ve sanatçılara götürmek, değişiklikleri aşmak, küçük günlük kadınsı eylemlerle onların sıkıntısını bir nebze paylaşmak için. pippa aksesuar olarak da beyaz topuklu ayakkabı giymeye karar verdi; çünkü bu da kadın olmanın sembolüydü ama aynı zamanda rahatsız ve acı vericiydi. çünkü kadın olmak ve anne olmak, hepimizin barışı sağlamak için yaptığı yol gibi cesaret ve güç gerektiren bir şeydi.

    … etek, saflığın ve masumiyetin simgesi olan zambağa benziyordu, her bir katı ise zambağın yapraklarını andırıyordu. etek, her birinin, kızların gittiği ülkeleri simgelediği (slovenya, hırvatistan, bosna, sırbistan, bulgaristan, türkiye, lübnan, suriye, mısır, ürdün, israil) değişik doğal materyallerden yapılmış on bir kattan oluşmaktaydı. her bir kat, tıpkı gerçek bir kitap gibi numaralarla tanımlanmıştı ve bir de, yıkaması daha kolay olabilmesi için hepsinin çıkabildiği bazı katlarda da bu on bir ülkenin sembolü olarak, bayraklarının bazı desenleri dikiliydi; projenin çok kültürlülüğünü vurgulamak için eteğin bazı kısımlarında bosna bayrağının yıldızlarını ve türk bayrağının ay’ını, hırvatistan’ın dama’sını, slovenya’nın dağlarını bulabiliriz.

    pippa ve silvia barış istiyordu. ve projelerindeki başlıca aktör insanlara güvendi. şair alda merini daha sonra şöyle diyecekti pippa için: "o tüm dünyayla evlenmek istedi. tüm kötülükler ve şiddetle… ancak azizlere has bir delilikle".

    otostopla seyahat etmek de insanlara, onların samimiyetine güvenmekti pippa için, aynı zamanda hiçbir kültürel ya da sosyal engel olmadan yerel halka ulaşmanın bir yoluydu. planladıkların yolculuğun ikinci kısmında insanlarla iletişim kurabilmek için, bir yıldan fazla bir süre boyunca arapça öğrenmeye çalışmıştı pippa. diğer yolculuklarında olduğu gibi, otostopla sürdürdükleri bu yolculukları boyunca da, bindikleri araçları kullanan kişilerin fotoğraflarını çekiyorlar, aralarındaki diyalogları mümkün oldukça kaydediyorlardı. istanbul'a vardıklarında ise pippa ve silvia’nın yolları beyrut’ta tekrar bir araya gelmek üzere ayrıldı; pippa performansına/ yolculuğuna, bu dünyada kadınların da bir yeri olduğunu savunmaya ve anlatmaya tek başına devam edecekti. insanlara güvenmek istiyordu.

    31 mart günü kocaeli'nin gebze ilçesine gelen pippa, italya'daki yakınlarıyla yaptığı telefon görüşmesinin ardından ortadan kayboldu. pippa’nın kayboluşu, yakınlarının başvurusuyla 3 nisan’dan itibaren medyaya da yansıdı. haberler üzerine başlayan arama süreci sonunda pippa’nın en son bindiği kamyonet belirlenerek sahibi yakalandı. murat karataş tavşanlı köyü yakınlarında aracına binen pippa’ya önce tecavüz etmiş, ardından da onu vahşice katletmişti.

    2009 yılının haziran ayında biten dava sonucunda, pippa bacca’ya tecavüz ettikten sonra boğarak öldüren murat karataş, ‘suçu gizlemek amacıyla kasten adam öldürmek’ suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. karataş bu cezanın yanı sıra ‘cinsel saldırı’ suçundan 7 buçuk yıl, ‘hürriyeti kısıtlama’ suçundan 5 yıl ve pippa bacca’ya ait fotoğraf makinası ve cep telefonunu aldığı için ‘hırsızlık’ suçundan da 1 yıl 8 ay olmak üzere, toplam 14 yıl 2 ay hapis cezasına daha çarptırıldı. sanık kararın okunmasının ardından dışarı çıkarılırken salonu birbirine kattı; gerçek suçluların dışarıda gezdiğini, kendisinin masum olduğunu, adaletsiz bir karar verildiğini, daha önce verdiği ifadeleri baskı altında verdiğini ileri sürüp beraatini istedi. karataş basına da yansıyan ilk ifadesinde pippa’yı otostop yaparken aracına aldığını, tenha bir yere götürüp tecavüz ettiğini, boğarak öldürdüğünü ve cansız bedenini sakladığını anlatmıştı.

    2012 yılına gelindiğinde ise, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası, mahkeme tarafından, türk ceza kanunu'nun takdiri indirim nedenlerinin yer aldığı 62. maddesi gereği uyarınca hafifletici sebepler göz önünde tutularak, ömür boyu hapis cezasına çevrildi. böylece karataş'ın cezası 36 yıldan 30 yıla düşmüş oldu. temyize giden davayı gören yargıtay 1. ceza dairesi de cezayı onadı.

    eylemlerin ve anma etkinliklerinin yanı sıra, pippa anısına tüm dünyada birçok sanat içeriği üretildi. bunların arasında bulunan, kendisi de bir performans sanatçısı olan yönetmen joël curtz’un gelin (la mariée/the bride) adlı belgeselinde, pippa'nın annesi, dört kızkardeşi, yakın arkadaşları ve sanat eleştirmenleriyle yapılan röportajlar ve davanın kapanmasından sonra polislerce ailesine teslim edilen pippa'nın kamerasından görüntüler yer alıyor. görüntülerin içinde, olay sonrası failin henüz yakalanmamışken bu kamerayla çektiği bir mahalle düğünü görüntüleri de bulunuyor.

    edit: kaynak

    11 yıl önceki ölümünün ardından şimdi okuduğum haberlerde iki farklı kültür ve yaşayışın bir araya gelince oluşturduğu yıkıcı tezatı kavradım.
    katilin ifadesine bakalım:

    "her şey bir saatte oldu
    evli ve 2 çocuk babası olan ve eşinden ayrı yaşayan murat karataş, işlediği vahşetten 11 gün sonra yakalanınca, kurbanı italyan sanatçı giuseppina pasqualino di marineo'yu nasıl öldürdüğünü tüm detaylarıyla anlattı ve cesedi attığı yeri gösterdi.

    çevresinde dengesiz bir kişi olarak bilinen, poliste dolandırıcılık dahil birçok suç kaydı bulunan ve hırsızlıktan 3 sabıkası olan murat karataş, ifadesinde her şeyi tüm detaylarıyla anlattı. karataş, giuseppina pasqualino di marineo'yu, bayramoğlu kavşağı'nda kamyonetine aldığını ve buraya 20 kilometre uzaklıktaki tavşanlı köyü yakınlarına götürdüğünü söyledi.

    murat karataş tüyleri diken diken eden ifadesinde, “otostop yapan kadını kamyonetime aldım, tavşanlı köyü yakınlarında tenha yere götürdüm, direnmesine rağmen kamyonette boğuşup tecavüz ettim, ardından boğdum ve öldüğünü anlayınca da cesedini kimse bulamasın diye çalılıklara sakladım. her şey bir saat içinde oldu” dedi.

    telefonu almış, kredi kartını yakmış

    polis, mesire yeri olan ballıkayalar mevkii'ndeki çalılıklar arasında cesedi bulunan giuseppina pasqualino di marineo'nun kolyesinden kopan bazı parçaları da zanlı murat karataş'ın kamyonetinde ele geçirdi.

    murat karataş’ın olayı tek başına gerçekleştirdiğini söyleyen emniyet yetkilileri, giuseppina pasqualino di marineo'nun çantasından aldığı kredi kartını hiç kullanmayıp yakarak imha ettiğini, sadece telefonunu alıp kullandığını söyledi."

    sanığın yaşadığı köyde psikopat ve dolandırıcı bir kişi olarak bilindiği kaydedildi.

    kurban pippa:

    9 aralık 1974 doğumlu, gerçek adıyla giuseppina pasqualino di marineo şiddet ve savaşla çalkalanan ülkelere sevgi ve barış mesajını iletmek üzere milano'dan yola çıkmış, otostopla israil'e gitmeye çalışıyordu. kendisi bu konuda tecrübeliydi ve daha önce otostop konulu başka performanslar gerçekleştirmişti.

    bir diğer sanatçı, arkadaşı silvia moro'yla paylaştığı son projesinde insanlara güveni baş köşeye oturttu ve inancı sayesinde cesaretle yoluna devam etti. fakat güvenilir görünmeyen bir kişinin arabasına silvia binmeyince yollarını ayırmaya karar verdiler ve akabinde pippa performansını tek başına sürdürmeyi tercih etti.

    olay daha sıcakken pippa'nın ailesine dair haber:

    gebze'de öldürülen pippa bacca'nın ailesi bugün kocaeli'ne gelecek ve zanlı murat karataş'ın yakınlarıyla görüşüp, “sizin bunda suçunuz yok. katilin de müebbet hapsini istemiştik. bundan dolayı özür diliyoruz” diyecek.

    yeni şafak gazetesinde yayımlanan habere göre, sanatçı arkadaşıyla 'dünya barışı' için filistin'e gitmek üzere yola çıkan ancak gebze'de murat karataş isimli bir kişi tarafından tecavüz edilerek öldürülen italyan sanatçı pippa bacca'nın ailesi kocaeli adliyesi'nde bugün görülecek davanın ilk duruşmasına katılmak üzere türkiye'ye gelecek. aile cenazedeki, “katil dileriz ömür boyu hapis cezasını çeker” açıklamaları için karataş'ın ailesinden özür dileyecek. italyan başkonsolosluğu'nda hukuk müşaviri olan ailenin avukatı mehmet eke, ailenin katil zanlısıyla ilgili yaptıkları “katil dileriz ömür boyu hapis cezasını çeker” açıklamasından dolayı üzgün olduklarını söyledi.

    katilin ailesiyle görüşecekler

    eke, “hiç önyargılı değiller. türklere kin beslemiyorlar. o kadar ki bu ay içinde kızlarının katili olan karataş'ın eşi ve çocuklarıyla bir araya gelmek için talepte bulundular. onlara, 'bu sizin suçunuz değil. onun müebbetle cezalandırılmasını istediğimiz için sizden özür dileriz' demek istiyorlar. ancak soğukkanlı düşünüyorlar ve adaletin de tecelli etmesinden yanalar” dedi.

    karataş ile nikahsız yaşayan t.k. da cinayeti duyduğunda şoka girdiğini açıklamış ve birlikte çektirdiği fotoğrafları yırttığını ifade etmişti. t.k. “bela okusam ne olur. televizyonlarda izledim. allah vermiş cezasını. artık ömür boyu yatar. kendisini sildim” demişti.

    medeniyet, barış sevgisi, insana verilen değer, iyilik için kendini kurban edecek kadar aziz olmak...

    arabasına binen bir kadına sığ ve iğrenç bakışlarla bakıp ona içindeki kötü duyguların kıskançlığıyla saldırma... sonsuz kötülük, sonsuz cahillik, sonsuz karanlık...

    mahkeme çıkışı gazetecilerle konuşan ablası pippa'nın cesedini gördüğünü, kardeşinin dehşet ve korkuyla açılmış gözlerine baktığını anlatmıştı. umut ve sevgiyle açılan gözlerin karanlıkla tanıştığı an çok yıkıcı olsa gerek.

    cenazeyi teslim alan ablaya dair haber:

    14.04.2008

    italyan sanatçı pippa bacca'nın ablası: "umarım bir daha ki sefere türkiye'ye tatil için gelirim"

    pippa bacca'nın ablası antonietta pasqualino di marineo:

    "ben italya'da türkiye'nin bu olay nedeniyle suçlanacağını sanmıyorum. böyle bir olay yüzünden türk halkını ve türkiye'yi suçlamıyoruz".

    olaydan 1 yıl sonra katilin ifade değiştirmesi:

    daha önce hakkındaki suçlamaları kabul eden sanık karataş bu kez ifade değiştirdi.

    dün pippa bacca'nın avukatı mehmet eke'nin açıkladığına göre adli tıp kurumu'ndan istenen raporun sonucu faillerin iki ya da üç kişi olabileceği yönündeydi.

    "karataş, bacca'nın otostop yaptığını, onu aracına aldığını, ikinci tünelde beyaz bir minübüsün selektör yaparak durmasını istediğini, kamyonu kenara çektikten sonra yolu kesen beyaz minübüsten eli silahlı üç kişinin indiğini, ensesinde bir acı hissettikten sonra gerisini hatırlamadığını, uyandığında yol kenarında yatıyor olduğunu söyledi."

    günaçtı sanık karataş'ın uyandığında bacca'nın çıplak cesedini gördüğünü ve cinayetin üzerine kalmaması için cesedi attığını, sanatçının cep telefonunuysa kamyonun ön tarafındaki koltuğun altına düşürdüğünü söylediğini aktardı.

    hâlâ medeniyet dersi veren ailenin 4 yıl sonra acı bir ders alması:

    "pippa bacca’nın ablası rosalia pasqualino di marineo, dava süreciyle ilgili avukatları tafından yeterli bilgilendirilmediklerine inandıklarını ifade ederek, “böyle bir kararı gazeteden öğrendik. bize sadece ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı belirtildi. sonrasında cezanın indirime gitmesinden dahi haberimiz yok. davanın yargıtay’a taşınması konusunda da bilgiye sahip değildik. çıkan haberlerde sanki biz müdahil olmadığımız ve itiraz etmediğimiz için yargıtay’ın indirimli kararı onaylamak zorunda kaldığı ifade ediliyor. aile sürece gerekli ilgiyi göstermemiş gibi bir ifade var. oysaki biz avukatımıza da gerekli her şeyin yapılması talimatını verdik. ama şimdi bundan ciddi şüphelerimiz var ” dedi.

    kendilerine avukat mehmet eke tarafından dün bir mail gönderildiğini ifade eden pasqualino di marineo, “mail içeriğinde her şey yolundaymış havası var. ama bizim için hiç bir şey yolunda değil. biz kardeşimin ölümüyle ilgili gereken her şeyin yapılması için elimizden geleni yapmaya çalıştık. ama doğru ve yeterli şekilde bilgilendirilmediğimize inanıyoruz. şaşkınlık içerisindeyiz” diye konuştu.

    yargıtay kararı:

    kocaeli 1. ağır ceza mahkemesi tarafından, kocaeli'nin gebze ilçesinde, aracına aldığı italyan gösteri sanatçısı giuseppina pasqualino di marineo namı diğer pippa bacca’ya tecavüz ettikten sonra boğan murat karataş, “ vücut dokunulmazlığını ihlal”, “ırza geçme”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “kasten öldürmek”, “yakalanmamak için delilleri ortadan kaldırmak” ve “hırsızlık” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

    mahkeme daha sonra türk ceza kanunu’nn (tck) takdiri indirim nedenlerinin yeraldığı 62’nci maddesi gereği uyarınca hafifletici sebepleri gözönünde tutarak cezayı ömür boyu hapis cezasına çevirdi. böylece karataş’ın cezası 36 yıldan 30 yıla düşmüş oldu. temyize giden davayı ele alan yargıtay 1. ceza dairesi, cezayı onadı."
34 entry daha
hesabın var mı? giriş yap