171 entry daha
  • ülkemizi "ürettikleri katma değerler" ile dünyanın gelişmiş ülkeleri ligine sokmuş (!) "beyaz yakalılar". akşama kadar saçma sapan bir evrak hazırlama ve sunum yapma vb. gibi tırt işlerini alengirli laflarla (bkz: plaza türkçesi) abartan ve aslında çalıştıkları şirketlerin muhasebe hırsızlıklarına kafası zerre basmayan kıymetli beyaz yakalılarımız "üf memur maaşları çok ühühü" diyorlar. gelir vergilerinin yüzde kaçını memurun maaşından otomatik çekildiğini bilmeyecek kadar üstün zekalı kitle (!) olduklarından memur olamıyorlar haliyle.

    ayrıca kamu bütçesinin %55'inin memura harcanan kısmına zırlıyorlar. kapitalizmin en ucuz kullandığı ve içten içe kapitalizm bayraktarı olan bu kimseler, kadıköy barlarında bomonti filtresiz içip sosyalizm & komünizm hasreti çekerler. bunlar eğitilemedikleri için şirketlerimiz bu insancıkları kesinlikle sömürmüyor. bunların karınlarını doyuracak para vererek avutuyor. şirketlerimiz bu insancıklar kitlesi sebebiyle üretim yapamayıp, muhasebe defterlerinde rakamlara takla attırarak varlığını sürdürmeye çalışıyor.

    ekşi sözlük vb gibi platformlarda memur maaşları çok, öğretmenler tatil yapıyor, 24 yaşında doktor şu kadar para kazanıyor, polisler şöyle böyle vs. başlıklarında ağlarlar.

    memur kelime anlamı gereği "zorunda olan kimse" demektir. kamu işlerini yaparlar haliyle. fakat herhangi bir ülkenin bütün (ekonomik, siyasi, kültürel, sosyal vb) iklimini hangi yönetim şekli olursa olsun şirketler dolayısıyla beyaz yakalılar belirler. siyasi iktidarların kim olduğundan tutun da ülkedeki sosyokültürel birçok şeyin nedeni şirketlerin ve sahipleri/çalışanlarının tutumudur.

    not: memur veya beyaz yakalı fark etmez işinin hakkını verenlere saygım sonsuz.

    ayrıca bir not: işinin hakkını vermeyen memurlar da yukarıda bahsini ettiğim ekşi sözlük platformuna ağlama duvarı muamelesi yapan beyaz yakalılardan zerre kadar farkı yoktur gözümde.
59 entry daha
hesabın var mı? giriş yap