7 entry daha
  • isveç danimarka ortak yapım bilimkurgu filmidir.

    filmi ilk izlediğimde herkesin farkettiği boşlukları ben de farkettim. özellikle 25 yıl boyunca intihar harici hiçbir şiddet eylemi gerçekleştirmeyen insanlar tuhafıma gitti. şiddete eğilim olmamasıyla açıklayamıyorum ben bunu, yani bir kişi bile mi cinnet geçirmiyor her şey histeri boyutunda kalabiliyor? bundan yola çıkarak aslında anlatılmak istenilenin bir uzay gemisinde mahsur kalmak değil de 'ister bir gezegende ister bir araçta' uzayın içinde var olmak sıkıntısı üzerine olduğunu düşündüm. bardağın içindeki baloncuk metaforu gibi. insanların derdi bir gemide yosun yiyerek bulaşıcı hastalık içinde ölmek yerine bilgiler nasıl gelecek kuşaklara ulaşır ya da güneşin hissini unuttum gibi şeylerdi. kendilerine simülasyonla yarattıkları cennet tasviri de hep doğaya ait görüntülerdi. bu yüzden mahkumluğun insanın doğasından koparılması ve varoluşunun anlamsızlığıyla tanımlı olduğunu anlatıyor bence.

    --- spoiler ---

    hele sonunda milyonlarca yılın ardından dünyaya benzer bir gezegenden geçmelerinin çok derin bir anlamı olduğunu düşünyorum ama henüz bulamadım :')

    ayrıca o sondaki uçan şey yosun muydu yoksa mandibula mıydı???

    ayinde kurban verecekler diye ödüm koptu tam manyak yobazlar diye yükselmeye hazırlanıyordum swinger partisine dönüştü olay
    --- spoiler ---
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap