4 entry daha
  • ...

    "sizler çocuksunuz," dedi gosse nefretle. "çocuklar, yabaniler. gerçeklik kavramınız yok. bu düş değil, bu gerçek! lyubov'u öldürdünüz. o öldü. kadınları öldürdünüz - kadınları - canlı canlı yaktınız onları, hayvan gibi kestiniz!"

    "hayatta mı bırakmalıydık onları?" dedi selver, gosse'ninkine eşit bir hiddetle ama yumuşak olarak, sesi biraz ezgili. "dünya'nın leşleri içinde böcekler gibi üresinler diye? bizi ezip geçsinler diye? onları sizi kısırlaştırmak için öldürdük. bir gerçekçinin ne olduğunu bilirim, bay gosse. lyubov'la bu sözcükler üzerine konuşmuştuk. gerçekçi, hem dünyayı hem de kendi düşlerini bilen kişidir. sizin aklınız başınızda değil: binde biriniz bile düşgörmeyi bilmiyor; lyubov bile bilmiyordu ve o aranızda en iyisiydi. uyuyorsunuz, uyanıyorsunuz ve düşlerinizi unutuyorsunuz, tekrar uyuyorsunuz, tekrar uyanıyorsunuz ve bütün hayatınızı böyle geçiriyorsunuz ve bunun hayat, gerçek olduğunu sanıyorsunuz! siz çocuk değil, yetişkin insanlarsınız, ama delisiniz. sizi, bizi çıldırtmadan öldürmek zorunda kalmamızın nedeni de bu. şimdi git ve diğer delilerle gerçekler hakkında konuş. uzun ve iyi konuş!"

    ...
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap