187 entry daha
  • her şeyden çok çabuk sıkılmaya, ciddiyeti olan pek çok şeyi ertelemeye, insanlarla iletişim kurma konusunda sıkıntı çekmeye neden olan bir tür bozukluk. gerçi bozukluk mu yoksa doğal bir şey mi ondan emin değilim. ama sırf bu sorun yüzünden hayatımın pek çok anında kendimi salak gibi hissettim. sırf bu sorun yüzünden ne derslerime çalışabildim ne öss'ye sıkıca hazırlanıp iyi bir bölüme yerleşebildim. hayatımı rayına oturtamadım bir türlü, insanlarla ilişkilerim yürümedi doğru dürüst. iletişim kurarken, diyaloglara bile odaklanıp konuşmayı sürdüremiyorsun zira. kitap okurken iki sayfa ilerlemişsin ama ne okuduğunun bile farkında değilsin, kafan uçmuş başka yerlere. makale yazmak istersin, ödev hazırlaman gerekir ama bir türlü başlayamazsın, başlık atarsın, bir cümle yazarsın ama yok, yerinde duramazsın. yapacağım, yaparım diye diye erteler de ertelersin. ertelersin ama tembellikten değil. beynin izin vermez, görünmez bir bariyer vardır ve o bariyeri aşamazsın. insan bile isteye hayatını uçuruma doğru sürükler mi. paragraflarında bile bütünlük olmaz, o yüzden hangi cümleden sonra ikinci paragrafa geçmek istediğini bilmezsin. hem yazıda hem diyaloglarda birine bir şeyler anlatırken konudan konuya atlarsın, tek bir konu üzerinde ilerlemen imkansızdır. çabuk unutursun. her şeyin yarım kalır. bir şeye yeteneğin vardır ama onu geliştiremezsin. plan yapamazsın, bir çizelge çıkartmaya çalışırsın, uyduruk olur, o uyduruk çizelgeye bile uyamazsın. her şeyi uzun uzadıya açıklama gereği hissedersin ama açıklarken fark edersin ki, tek bir şeyi gerçekten de her şeye dönüştürmüşsündür. uzun uzun açıklamaların insanları bunaltır. her zaman yeterince açıklayamadığını hissedersin. bir şeyi tam yapsan bile onun eksik ya da hatalı olduğunu düşünürsün. hiçbir şeyin düzenli olmaz, düzen yaratmaya çalışırken düzensizlik yaratırken bulursun kendini. bir kitaba başlarsın, olmaz, bırakırsın, başka bir gün başka bir kitaba başlarsın, olmaz, bırakırsın ve kenarda birkaç sayfası zorlaya zorlaya anlaşılmış kitap yığınları birikmiş olur. bir müzik eserini bile yeterince özümseyemeden, hissedemeden, anlayamadan dinlersin. o müziği öyle hissederek dinlemek istersin ki, bunu bir türlü yapamazsın, müziğe odaklanamadığın için, o notaların ve sözlerin içine giremediğin için üzülürsün. hiçbir şeyin içine tam olarak giremezsin zaten, kendi yaşantında bile daima ayakta duran, gitmek üzere olan bir misafir gibisindir. hiçbir zaman kararlı bir şekilde ne yapacağını bilemezsin. yolda yürürken manzaranın tadını çıkarmak istersin, yapamazsın, o an durup uzakların, o büyüleyici olması gereken manzaranın içine dalmak, o anları gerçekten yaşayabilmek istersin ama olmaz, yaşayamazsın.

    insanlarla kurulan diyaloglara odaklanamadığın için, ikili ya da çoklu iletişimlerde sıkılırsın, arkadaşlık kurmakta zorlanırsın ve dikkat eksikliği sosyal fobiye, insanlardan kaçmaya neden olur. bir soru sorduklarında, o soruyu yanıtlamaya tam olarak nereden başlayacağını bilemezsin, cümleleri toparlamaya çalışıp konuşmaya giriş dahi yapamazsın. en sonunda sorudan alakasız cümleler çıkar ağzından ve hiçbir şeyi açıklayamamış olarak kalakalırsın. ayrıca sana anlatılan şeyi ya da okuduğun bir şeyi direkt kişinin anlatmak istediği şeyden bağımsız bir şekilde anlarsın, çünkü tamamen farklı açıdan bakıyorsundur anlatılana, bu da daima yanlış anlamalara neden olur. bir iki dakika sonra cümleyi tekrar okuduğunda ya da sana söyleneni kafanda tekrar döndürdüğünde, aslında o kişinin tamamen farklı bir şeyden bahsettiğini anlarsın. sonrasında da utanırsın. çünkü ona alakasız şekilde cevap vermişsindir.

    yapman gereken işler vardır, ders çalışman gerekir ya da bir işe girersin görevlerin vardır ama çok basit şeyler sana o kadar kompleks gelir ki, anksiyete meydana gelir. her anını olağanüstü hal içinde geçirirsin.

    her şeyi bir düzene oturtup, belli konular üzerinde disiplinli şekilde çalışarak uzmanlık geliştiren insanlara imrenmiyor değilim. bunu sağlıklı şekilde yapabiliyorlar ama sen yapamadığında seni tembellikle suçluyorlar. oysaki senin gerçekten de yapamadığını, beyninin buna müsaade etmediğini anlayamıyorlar. ben eminim ki şu yazdıklarımda bile daldan dala atladım, paragrafı tam olarak nereden böleceğim konusunda bile sıkıntı yaşadım. bir paragrafta bir şeyi anlatırken birden alakasız başka bir cümleyle devam ettim. işte, dikkat eksikliğiyle yaşamak böyle bir şey. bu psikolojik bir vaka mı bilmiyorum ama psikiyatri bu konuda bana hiç yardımcı olmadı, bu sorunlarımı ciddiye bile almadılar.

    nasıl yaşayacağım konusunda derdim var. üst üste konmuş, okunmamış kitaplar kadar belirsiz hissediyorum yarınımı.
67 entry daha
hesabın var mı? giriş yap