• doğuştan ya da sonradan olup olmamasının hiçbir öneminin olmadığını anlayamayan birinin soracağı boş soru. sanki ne ara olduğu bilimsel olarak kanıtlansa bu onlara uygulanan baskı konusunda bir işe yarayacak :)
  • dinsiz dincilere göre sapkınlık olan ancak doğuştan gelen bir yönelimdir.
    daha sonradan hemcinsine karşı bir şey hisseden insanlar bile duygularını bastırmış kabul edilebilir.

    not: dinciler bunu sapkınlık olarak görüyor. hacılar farklı odalarda başka başka karıları sikerken onun adı sapkınlık olmuyor öyle mi!
    hadi ordan.
  • tercih sebebidir. eşcinselsen yarın gel işe başla.

    (bkz: tercih sebebi)
  • eşcinsellik değil de eşcinselliğe eğilim doğuştan olabilir diye düşünüyorum.
  • heteroseksüellik doğuştan mıdır? yoksa kişi büyüdükçe mi cinsel eğilimleri şekillenir? şeklinde soruya soruyla cevap verdiğim soru.
  • birisi tıp dünyasının doğuştan olmadığı görüşünü yazmış. ne kadar da alternatif tıp bi insan. eşcinsellik öncelikle tercih değil, yönelimdir. translık ise kimliktir.
  • rab , kadını yarattı... her türlü zarafeti güzelliği ona bahşetti arkadaş. mis gibi , pamuk gibi hatunlar dururken neden erkek ben bunu çözemiyorum bir türlü. lezbiyenlerde birbirini nasıl tatmin edebiliyor onu da anlamıyorum. ne gerek var nasıl gereksiz bir eğilim bu doğamıza tamamen aykırı. çok kafam karışıyor çok derin problemler bunlar cidden. 2 tane gay arkadaşım var bana anlatırlarken devrelerim yanıyor mantıklı gelmiyor hiçbir açıklama.

    -oğlum diyorum baksana şuna erik gibi manita kıvrımlar falan nasıl göze hitap ediyor. erkekler kalas gibi neyine bakıyorsun bunların. gülüyo amk manyağa. anlamak hakikaten mümkün değil.
  • benim de merak ettiğim, hattâ biraz araştırıp doyurucu cevap bulamadığım bir sorudur.

    illa önemi olan şeyler merak edilmeli şeklinde bir kalıba sahip olan toplum bilimci arkadaşlar hemen türemiş.

    neyse ele aldığım argümanlara gelecek olursak,
    bildiğimiz üzere herkeste hem kadınlık hem erkeklik hormonu mevcut. bazı kadınlarda erkeklik hormonu, bazı erkeklerde kadınlık hormonu fazla olabiliyor.
    mesela bir rivayete göre demet akalın hormon bazlı ele alınırsa erkekmiş. ( nerden duyduğumu hatırlamıyorum, araştırmaya da üşeniyorum şimdi. öyle olduğuna ya da olmadığına dair bilgisi olan yeşillendirirse düzenleme yaparım)
    eski erkek arkadaşıma göre ben de erkek olabilirmişim. genelde ilişkide odun gibi davranan ben, romantik takılan oydu çünkü. ama bu hormonsal mevzu cinsel tercihi değiştiren bir şey değil sanırım.

    bu durum tıbbi bir durum mu?
    tıbbi bir durumsa fizyolojik mi psikolojik mi?
    kuvvetle muhtemel psikolojiktir. fizyolojik olsa yukarıda bahsettiğim testosteron ve östrojen oranlarına dair bilimsel çalışmalar yapılırdı. hâl böyle olduğunda, nasıl ki fizyolojik farklılığı olan insanları ötelemiyorsa toplum; en azından aşağılayıcı bir şekilde ötelemiyorsa ( örn: down sendromlular), eşcinselleri de dışlamazdı insanlar. ama fizyolojik olduğuna dair bir bilgi sunulmadı tıp dünyasında.
    ayrıca cinsiyetini değiştirdikten sonra hormon tedavisi görmelerinden anlıyoruz ki, bu hormonların etkisi sadece fizyolojik.

    o halde psikolojik olduğuna dair bir kanı mevcut ( bir tercihten ziyade, rahatsızlık olarak görüyorsak)
    sonuçta fizyolojik bir rahatsızlığın önüne geçemiyorsak, psikolojik rahatsızlıklar da bizim elimizde olan bir şey değildir. kimse bile isteye şizofren olmaz/ olmayı seçmez.
    eğer böyle ise, ruh sağlığı yerinde olmayan insanlar kanun karşısında bile yaptıkları şeylerden sorumlu tutulmuyorlarsa, bu insanlar neden tercihlerinden dolayı sorumlu tutuluyor

    bu insanların genelde yaptığı açıklamalar ( çok insanla konuşmuş değilim): ''benim kontrolüm dışında karşı cins olduğuma dair hissiyat''. ''öyle hissediyorum yapacak bir şey yok'' diyor... erkek olmaktan sıkıldım, biraz da kadın olayım diye can sıkıntısından, keyfi yaptıkları bir tercih olduğunu sanmıyorum. zaten toplumu karşısına almayı, aşağılanmayı, aç kalmayı, hattâ ve hattâ yakılmayı (bkz: hande kader) kim ister ki.

    peki şu durumda bu da bir rahatsızlıksa, tedavisi yok mudur?

    din üzerinden ele alırsak, bu bir tercih gibi algı mevcut. zaten toplumun algısı din üzerinden şekilleniyor bu konuda.
    lut kavmi helakının salt erkek erkeğe girilen ilişkiden kaynaklandığına dair iflah olmaz bir inançları mevcut. halbuki araştırsalar görecekler ki, genel bir sapkınlıktan söz ediliyor ( aile içi, aynı cins, v.s). ve ayrıca erkeklerin erkeklerle kurduğu ilişki tecavüz boyutundadır.
    her erkekle ilişkiye giren erkek eşcinsel midir? bu önemli bir soru. sapkınlık ile eşcinsellik karıştırılmamalıdır.
    memlekette bırak aynı cinsi; hayvana, damacanaya tecavüz eden sapkınlar var.

    işte bu algıdır onca eşcinselin insanca yaşam hakkını elinden alan.

    velhasıl hastalık denir, denmez bilemem. ama bence bu insanların keyfî tercih ettiği bir durum değildir. daha komplike bir şeydir. o kadar basit olsa zaten elimizde net bilgi olurdu. öyledir ya da değildir bile denemiyor.

    not: yazmayı atladığım bir ayrıntı da, hayvanlarda da eşcinselliğin gözlemlendiği. bu da sadece insanlara bahşedilen irade'nin bu konu üzerinde genelde hükümsüz olduğu sonucunu doğurur.
    şimdi wikipedia'dan konu ile ilgili yazıyı okudum. der ki: çevre faktörü, yetiştirilme tarzının etkisi yoktur.
    ilgili kaynak için bir tık tık
  • abazanlıktan kadın bulamayınca eşek sikenlere sonradan oluşabilecek gibi gelmesi doğal olan bir yönelimdir.
    şimdi adam için kadın varken eşeğin pabucu dama atılıyor ya, aynı mantığı gütmeye çalışınca olmuyor.

    dsm ıv'e göre eşcinsellik hastalık değildir ve bir yönelimdir.
    okumak isteyene
    "homosexuality is a congenital condition much like being "left handed". before you dismiss the analogy remember there were times in history when being left-handed (the archaic meaning of "sinister") meant you were possessed by evil. you could have been hanged, burned, stoned to death or buried alive. having personally lived in an arab country, ı can assure you that being left-handed was something that ı did my best to hide. today we know that left handedness is the result of excess testosterone slowing the growth of the left-hemisphere in the developing fetal brain.[2] ıt's not a choice. ıt's a condition.

    ıronically, homosexuality is caused much the same way as being left-handed. ınstead of excess testosterone, the developing male fetus receives too little, often too late.

    researchers naturally focus on an organ in the brain called the hypothalamus because it is known to be responsible for gender preference. ıt is also what is called dimorphic, meaning its structure is different in males and females. there's also differences in the hypothalamus between homosexuals and heterosexuals. recent studies of the different sections or nuclei have revealed much that was not known before. and there have also been some surprises.

    with advances in laboratory technology, a specific region of the hypothalamus, called the sexually dimorphic nucleus (sdn), has been the focus of some interesting research. the sdn is the most conspicuous anatomical male/female difference in the mammalian brain. the nuclei is 3 to 8 times larger in males than in females. another nuclei of the hypothalamus, ınah-3, reveals that heterosexual males have double the volume of both homosexual and female subjects."
  • eşcinsellik: tamamen doğuştan gelir. anlaşıldı mi? bakın tekrar ediyorum: doğuştan gelir. bu ona genetik kodlarla aktarılır.

    eşcinseller paso seks yapmaz. onların da seviyeli ilişkileri olabilir. tıpkı benim gibi. sevgilim var ama seks yapmıyoruz daha cok sarılıp uyuyoruz. beraber film izliyoruz. çeşitli çikolatalar deniyoruz. birbirimizi seviyoruz.

    ileride çocuğunuz eşcinsel olunca görürüm sizi. dolaşırsınız psikiyatristleri sonuçsuzca.
hesabın var mı? giriş yap