eskişehir

• sabah ezanına sala eklenmesiyle 15 dakikalık uzun hava dinlemek zorunda kaldığınız şehir.
  
  cimer'den yazmama rağmen sonuç alamadım. camii yakınında oturduğum için uyku düzeni diye bir şey kalmadı. bu saygısızlığa başka ne yapılır bilmiyorum. insan bir yerden sonra uğraşmak da istemiyor.
• soğuğa bakılırsa şu an tarih 16 aralık gibi
• 15 temmuz sonrasında 1 hafta kadar ikâmet edip, sabahları askeri hava üssünden kalkış yapan uçakların sesi ile “gene mi lan” diye uykudan uyandırmışlığı olan, yaz sıcaklığından uyuyamayanların yaz mevsimini geçirmesi gereken şehir. gündüz bunaltan sıcaklığı gecenin serinliği ve hatta soğukluğu amorti ediyor.
• ilk fırsatta gidip, bir tostcuda kahvaltı sonrası sokaklarinda yalnız dolaşmak istediğim şehir.
• sırtına kadar sıçmış bebek gibi kokan şehir.
• sınavlar biter bitmez kendimi şehir dışına atmak için can atıyordum. şükür ki sınavlarım bitti ve günübirlik eskişehire geldim. öncelikle hızlı tren garı şehrin tam ortasında ve şehir aslında küçük bir alana kurulmuş. bütün turisrik yerler burada yer alıyor. yaklaşık 6 saatlik bir daire çizdim ve başladığım yere geri geldim. şu an porsuk çayının kenarında yorgunluktan kendimi çimenlere attım. muhteşem bir şehir. abartıldığı kadar varmış.
  
  en çok dikkatimi çeken şey ise yaşlıların ve gençlerin ilginç bir uyum içinde yaşıyor olması. bir yerde namaz kılınırken bir yerde gençler oturmuş bira içiyor. yaşlıları çok konuşkan. yanına gelip sohbet ediyorlar. gençleri yardımsever ve sıcakkanlı.
  
  dikkatimi çeken ikinci şey ise şehrin delileri. ufak bir şehir için ciddi deli yoğunluğu var. bir amca yanıma gelip sessiz ol takip ediliyorsun dedi. kurabiye almaya girdiğim dükkana bir deli selamün aleyküm bana bir çay diyerek girdi. kasiyerden 5 lira para alıp çıktı. bir deli de içtiğim kolanın kutusunu kullanmıyosan alabilir miyim dedi. aldı ve çöpe attı. ilginç olaylar ama hepsi zararsızdı. yine de kendi hallerinde takılıyorlar. bu yaşadıklarım 6 saat içinde gerçekleşti.
  
  kısaca ilginç ortam. insanıyla, doğasıyla, yemekleriyle, içecekleriyle gelip görülesi bir yer. herkese en azından bir gününü ayırıp gelmesini tavsiye ederim.
• trafiği gün geçtikçe daha da berbat hale gelen şehir. dışarıdan gelen şoförlerin büyük bir etkisi var herhalde, nerede nasıl duracaklarından bihaber dörtlüleri yakıp her yerde durabileceklerini sanıyorlar.
• 2-3 kere gitme fırsatı bulduğum ancak detaylı gezemediğim nispeten modern iç anadolu şehri. mayıs veya haziranda detaylı gezmek için sırt çantamla gideceğim şehir aynı zamanda.
• cehennemin kanalizasyonunun buraya döküldüğü ile ilgili söylentiler olan şehir.
• arkadaşlar şeker küspesi tezek gibi kokar doğrudur. fabrika şehrin içinde kaldığı için değil o koku.
  
  o koku tamamen şehri amsterdam sanmayın diye... belediye bilerek salıyor tezek kokusunu. hatırlayın lan. bozkırdasınız!!!11!!1