evde depolanan saçma şeyler

• restoranlarin gonderdigi plastik catal/bicak setleri. temiz bulasik olmayinca, tuvalet kagidi bittiginde can kurtarabiliyor.
• okul karnelerim takdir ve teşekkür belgelerim.
• mağaza poşetleri. bir gün kullanılır diye biriktirilir ama oraya buraya saçılmak dışında bir işe yaramazlar.
• fast-food siparişlerinden gelen küçük ketçap mayonezler. birikir de birikir...
• oradan buradan cikan civata, somun vb
• banka makbuzları, kredi kart slipleri ve fişler.
• ders notları. küçük çapta bi dağ kadar biriktiğinden atmaya üşenmiştim yıllardır, sonunda annemin de baskılarıyla alt dönemden birine ateşledim yazın.
• internetten o ve ya bu şekilde sipariş edilmiş zımbırtıların kutuları.
  
  evet pek çoğunu atamıyorum, bişeyler kargolarken daha önceleri çok kutu aramışlığım var, lazım olursa y,ne diye kıyamıyorum.
• 1-annenin yıllar önce "bununla bir şey yaparım belki" diyerek sağdan soldan komşudan aldığı/topladığı metrelerce kumaş (hala bir şey yapmadı)
  2-düğünlerden, gelen çiçeklerden, vazolardan sökerek saklanan kurdeleler, fiyonklar, yapıştırmalı uğur böcekleri vs.
  3-biten tuvalet kağıdının rulosu (o ne öyle demeyin, kalemlik falan oluyormuş bunlardan)
  4-eşantiyon ajandalar, kalemler, kupalar, bardaklar ve bu nitelikteki tüm ıvır zıvırlar
  5-hediye paketleri
  6-biten piller
  7-vakti zamanında gerek duyulurken alınan ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen atılmayan kartvizitler
  8-kuru çiçekler
  9-yine şu eve gelen çiçeklerin sarıldığı süslü kağıtlar
  
  artıyorlar efendim, durduramıyoruz.
• kutu! kutu! daha çok kutu!
  
  kimi güzel bu, bi’ şey yapılır ki bununla diye, kimi kardeşime kargolayacaklarımı paketlerim diye, kimi yarın öbür gün taşınırsak lazım olur diye, kimi belki aldığım ürünü iade etmem gerekir diye...
  
  birbirlerinin içine konmuş, yassılaştırılıp dolapların arkasına sıkıştırılmış, içine başka şeyler doldurulup bir dolaba kaldırılarak değerlendiriliyor süsü verilmeye çalışılmış hüzünlü kutular...
  
  ferhan şensoy’un dediği gibi, kutu kutu içinde, kutu kutu içinde, en içinde ömrümüz saklı...