• tam anlamıyla ülser sebebi.

    allah'ım ya, kaçıncı ciddi ilişkim oldu, neredeyse evlenme çağım geldi ama her defasında aynı gerginliği yaşıyorum. yılbaşı vesilesiyle evdeki ikamet süresini o dört güne çıkardı ama benim bünyenin de daha fazla dayanacak mecali kalmadı.

    hadi su dökmek neyse de, daha fazlası olmuyor abi. az evvel bambi'ye girecektim sırf şu içimdeki korkunç ağırlıktan kurtulmak için.

    bir de bir sıkıştırıyor allahsız, evin içinde boş yere turlar atıyorum. az evvel bir deneme yapmak için bilgisayardan in flames - jotun açtım ki ses olsun ama o da bitişik odaya sığışıverdi.

    umut sarıkaya karikatürü kahramanı gibiyim, lanet olsun!
  • boku kokmayan bir adam olarak beni zerre kasmayan durum. zira kız arkadaşım burun sümkürme sesime bile karışan bi insan olması sebebiyle çok da rahat değilim. sifonu çekip öyle sıçıyorum ses gitmesin içeri diye... ama gün gelecek yırta yırta osuracağız evde, onun da farkındayım.
  • kapıya doğru ilerlerken kafamda diririra diririra gerilim müziğine bi türlü engel olamadığım hadise. kutumda hep büyük hissediyorum sevgili sözlük
  • çok zorlu bir süreçtir. "lan ya ses çıkarsa da o duyarsa" gerginliği yer bitirir adamı. paranormal activity izlerken gerilmezsiniz o kadar. musluklar sonuna kadar açılır sesi bastırması amacıyla. popo kontrol altında tutulmaya çalışılır, dışkının dışarı çıkışı yavaşlatılır. birden koyvermenin önüne geçilir. önsezi hayati önem taşır. zira gelenin osuruk mu dışkı mı olduğunu anlamak sorunu çözmenin yarısı sayılır.
  • kesinlikle dünyanın en gergin anlarından biri ve o anın da allah belasını versin. önce romantik bir hava yakalamak için tv kapanır, mumlar falan yakılır ilerleyen saatlerde başa geleceklerden habersiz. sonra yavaş yavaş karnında bir bebek gibi büyüyen, biriken gazla bir bütün oluşturup taşlaşmış hale gelen felaketin habercisi kaka. tv'yi açıpta ben sıçmaya gidiyorum demek te olmayacağı için oturma odasına 5 adım mesafedeki kozmik oda seni çağırır sonunda. gidersin sifonu olmayan bok bakkalına musluğu açarsın sonuna dek, tazyikli akıyorsa ne ala. suyu denk getirmek beceri ister bombanın pimini çekip bırakırken, yarım saat o kurşini kokunun gitmesi için defalarca kez su dökersin ne fayda yorulan bacaklar taşımayınca bedeni atarsın dışarı kendini. sevgilinin gözlerine bakmaktan kaçarsın ve "canım bişler içelim mi ?" der konuyu kapatırsın ve tuvalete acaba ne zaman girer diye ikinci bir gerginlik başlar. şimdi mi ? evlendik ve evde osuruyorum.
  • normal şartlar altında sıkıntı yoktur ancak tuvaletle ilgili sorunlar varsa çok fena. örneğin, tuvalet fırçası olmaması ya da havalandırmanın çalışmaması zorlu anlar yaşanmasına sebep olabilir.
  • kendilerine sevgili diyen bazılarının mesela haline getirdiği durum.
    sevgili anneciğimin çok güzel bir lafı vardır. birgün beni çekti kenara, o zamanlar lisedeyim, bir rock grubundan bir adama deli gibi aşığım.
    dedi ki "rumki, aşk böyle bir şey değil."
    "ama çok seviyooooğğğğm ühüüeeeee"
    sonra durdu. "peki onu hiç sıçarken hayal ettin mi?"

    durdum. ne sıçması, ıy iğrenç. tabi ben sonra bokunu bile yerim dedim ama bu benim kulağıma küpe oldu. daha sonra tanıştığım çocukların her birini ilk önce sıçarken hayal ettim. baktım katlanıyorum o düşünceye, devam ettim. yoksa da zaten birkaç ay içinde bitti.

    demem o ki, teşekkürler anne. çocuğun, aşk hayatınını karşısındakinin sıçmasıyla bir tutuyor.
  • tuvalette çeşmeyi açarak sıçmaya ve osururken götünüzü ses çıkmasın diye iyice ayırmaya sebep olur.
  • aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık durumudur.

    -tuvalete girseniz; ses çıkacak korkusu ile vücudunuzun aslında ne kadar esnek bir yapıya sahip olduğunu yeniden keşfedersiniz.

    -tuvalete girmezseniz; sevgiliniz kasılmanızdan bir şeyler farkedip "evlenince nası yapıcan aşkıooom" gibisinden abuk sabuk konular açabilir. hiç yoktan baş ağrısıdır.

    kolay gelsin.
hesabın var mı? giriş yap