• bu mevzularda bildiğim tek bir gerçek var. kimse göründüğü kadar iyi, anlatıldığı kadar kötü değildir! yargılamak için acele etmeyin, bi soluklanın. etraflıca bir dinlemeden ne dense sağlıksız, sığ bir genelleme olur.
  • muhtemelen o teyze haksızdır, ya darlıyordur ya da hala yönetmeye çalışıyordur. durduk yere kimse anasını babasını bırakmaz öyle.
  • cocuk dogurunca tum haklarına sahip oldugunu dusunen insanlar var. herkes bir birey ve bir kere yasama sansı var. sadece dogmasına vesile olduk diye tum hakları bize gecmiyor insanların.
  • evladın ne eksiklikleri olduğunu bilmediğimiz gibi, “yedirdi, okuttu, büyüttü” gibi tabirlerle kimseyi geçmişini bilmeden yüceltemeyiz de. çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamak aileye bir lütuf yapmış gücünü vermez. hele bu lütufların sonucunda “ailesini dinlemedi”, “sözünden çıktı” gibi, çocuk sanki bir köleymiş gibi bir benliğe de sokulamaz. benim annem eşimle bir kere görüştü, eşimin karakterine kişiliğine ve huylarına karşı şahit olduğu herhangi bir tecrübesi de olmadı. eşimi bana “layık” görmemeleri üzerine ailem düğünüme de gelmedi. hala eşimin adını ağızlarına almazlar. şimdi bayram, seyran, yılbaşı gibi birçok aktivite benim kararıma saygı duymamalarından çok eşimi kabul etmedikleri için üzücü bir şekilde ayrı geçmek zorunda kalıyor.

    meşhur “elalem” ne konuşuyordur tahmin etmek zor değil, “okuttular, büyüttüler” ama çocuk evlendikten sonra ailesini unuttu...
  • evlatlar evlenince el olmazlar ailelerinin yaptıkları hatalar sonucu uzaklaşırlar o kadar. o çok sevimli görünen teyzeler kim bilir neler etmiştir çocuklarına.
  • bu topraklarda öyle.
    çünkü evli çiftlere saygı duyulmaz, evli çiftlere destek çıkılmaz hiç.
    evlenince ya gelin alırsın, ya gelin verirsin. bunun anlamı da köle tüccarlığı ile aynıdır.
    gelin olan evde her işi o yapar. kayınvalidesine iyi bakmakla yükümlüdür.

    şimdi, deyin bana, türkiye’de aile olmak çok möhim diye?!
    hiç değil.
    aile olmanın zerre önemi yok buralarda, geleneklerde.
    aslolan erkek egemenliği, onun yavşaklığında da kadın egemenliği. hepsi bu.
  • anne baba evladına bakmak zorundadır ama evlat anne babaya bakmak zorunda değildir, sorumluluk kendinden sonraki nesil içindir.
    alıngan ağlak ebeveynlerin varlığı da göz ardı edilmemelidir. bazen çocuk ne yaparsa yapsın onlara yaranamaz. evlenip mutlu olması bile suç olur.
  • götümle güldüğüm olay.

    yatırım yapıp zarar eden, şirketi kara geçiremeyen, batan ve kovulan bir ceo ne kadar kutsalsa bu anne de gözümde o kadar kutsal asdfasdf hahaahah.
  • 57 yaşında yaşlı teyze mi olur? 57 yaş dediğin kendine bakan bir insan için gayet diri olacağı bir yaştır.
    asıl meseleye gelecek olursak, evlenince evlatların el olması diye genel bir durum yok. allah herkese hayırlı evlat, hayırlı gelin damat versin inşallah.
  • bodrum’da 57 yaşındaki ingiliz teyzeler çocukları aramadı, yaptığım yatırım boşa gitti diye ağlamıyor.

    bikini, güneş, deniz, bira, genç kekolarla neşe dolu günler geçiriyorlar.

    sanırım 50’sini geçince manifaturacıdan kefen beğenen, yaşlanmaya bu kadar hevesli topluluğun tek sosyal hobisi çocuklarının evliliğine müdahil olmak olunca sonuç da evlatların uzaklaşması oluyor.

    evlendirmişsin, işini yapmışsın. git hayatını yaşa. hobi edin. getirsinler torun sev.
    nedir bu gelinle damatla uğraşma merakı anlamıyorum .
hesabın var mı? giriş yap