• -ev, araba ya da bir birikim yok
    -kyk borcu var, bedelli borcu var
    -uzayan mesailer var, işyerinde mutsuzluk var
    -hayat tarzına karışan toplum var. kaybolan hayaller var

    dışarı çıktığında kabalığa sövmek, evde oturduğunda televizyonda gördüklerine sövmek var.

    erkekler için konuşuyorum, kadınların durumu biraz daha farklı. makyaj konuşup mutlu olabiliyorlar.

    jenerasyonumuzun çoğunluğu bu durumda.

    bırak evlenmeyi sevgili yapmak bile dert ulan. tabi azalır evlilikler.
  • türkiye istatistik kurumu'nun 2018 yılına ilişkin yayınladığı evlenme ve boşanma istatistiklerinde görülebilen durum.

    "türkiye'de geçen yıl evlenen çift sayısı 553 bin 202, boşanan çift sayısı ise 142 bin 448 oldu. evlenen çiftlerin sayısı 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,9 azalırken, boşanan çiftlerin sayısı yüzde 10,9 artış gösterdi."

    bekârlar lobisi olarak yolumuza devam ediyoruz, sıkıntımız yok.

    link
  • güzel. gözler açılıyor yavaştan. yaşasın evlilik baskısına direnen bireyler.

    genç avcılar rahatsız!

    (bkz: şeyma subaşı)
  • kadının beyanını esas kabul etmeye devam edin.
    süresiz nafakaya da tam gaz devam. evlenecek salak bulabiliyormusunuz bakalım.
  • günümüz dünyası insanı bencilleştiriyor ve bireyselliğe itiyor. sosyal medya, hızlı değişen istek ve ihtiyaçlar illüzyonu, tüketim toplumu vs vs. gelecekte durum daha da vahim olacaktır. özellikle doğar doğmaz eline tablet, telefon tutuşturulan nesil büyüdüğünde...
  • sizin evlenmeye direndiğiniz her gün onlarca kız hayata küsüyor. gizli gizli ağlıyorlar. yaktınız yürekleri çapkınlar sizi...

    havaya girmişsiniz biz evlenmiyoruz evlilikler ondan azalıyor diye, ancak kadının ekonomik hayattaki yeri arttıkça evlilik oranlarında gerileme görülmesi global bir pattern. ekonomi de belirleyici faktör ama genel trend zaten aşağı yönde...

    kizlara gelince, evlenme meraklıları nasılsa kancayı atacak birilerini buluyorlar. evlenmek istemeyen adamlar, onlar için görünmez. aynı red pill'ciler gibi 9 olmadı 8, o da olmadı 7 de olumlu deyip kapağı atabildikleri birine kapağı atıyorlar. ancak daha eğitimli, ekonomik olarak kendine daha çok yeten (yine birçok cengavere göre evlilik materyali iyi olan) kızlar "marketten" çekiliyor.

    bundan teselli bulan adamlar olması komik gibi gelse de bayağı acıklı aslında.
  • "sakın evlenme oğlum" diyen eş dost ve akrabaların tavsiyesine uyulduğunun göstergesidir.

    tavsiyeye uyan kişiler evlenmezken, tavsiyeyi veren kişiler de boşanınca ortaya böyle bir sonuç çıkmıştır.
  • muhafazakar aile baskısından kocaya kaçarak kurtulmayı beklerken hayal kırıklığı yaşayanlardır o artışın sebebi. sırf ailesinden kaçmak ya da kocişkosu olsun diye evlenen çok insan gördü bu gözler.
  • gayet sıradan bir olay. iki ana sebebi var. birincisi internetin yetinme duygusunu köreltmesi ikinci ve daha da çekirdek sebep olanı ise doğu ve batı arasında sıkışmışlık.

    adam/kadın açıyor instagramı ve muazzam bir pazar var önünde. mutluluk/eğlence/seks tamamen pozitif şeyler gözüne gözüne giriyor. internetin sosyal komünitelerinde mutsuz insana rastlamak güç. bunu takip eden kişinin kendiyse mutsuz. zaten elde avuçta bir şey yok olsa bile hep daha fazlasını görüyor. hal böyle olunca orada gördüğü tamamen müspet şeylerden müteşekkil hayatın insanın yetinme güdüsünü zamanla çürütüp yok etmesi kaçınılmaz oluyor.

    refah seviyesi belli bir çıtanın altında kalan, üstüne üstlük bir de doğu ve batı arasında kalmış bir toplumun mahsülü olan ailede birliğin sağlanamaması kadar normal bir şey yok. ki zaten bir aile olma potansiyelini haiz (evli veya değil evlenmek aile olmak demek değildir) yeni çiftler birbirlerine karşı baştan da güvensizler. yirmili yaşların ortası veya sonuna kadar yaşadıkları yaşam geleneklerine aykırı ve bu aykırı yaşam davranışını berkiten şey geleneklerine karşı benimsedikleri sorgulayıcı tutum değil, tamamen özenmeden ileri geliyor. akıl ve düşüncenin eseri olan davranışın üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin kişi geçmişine dönüp baktığında bu davranışından ötürü hiçbir şüphe hissetmeyecektir. bizdeyse bunun tam tersi mevcut. geleneklere karşı çıkma ahvali var evet ama bu gelenekleri yıkmaya dönüşemiyor. hal böyle olunca da zamanında halı altına süpürülen o geleneksel olgular zamanla tüm pisliğiyle o halının altından çıkıp odanın her yerine tüm gerçekliğiyle yayılıveriyor. ki bu geleneklerin, halının altındayken dahi yaydığı şüphe kokusu batı özentisi doğuluyu sürekli rahatsız ediyor. bu dahi akıl ve düşünceyle şekillenmiş bir davranışın eseri olmayan modern evliliklerin bitmesine yetiyor. en başından beri bunu hissedenlerse zaten hiç evlenmiyor.
  • tekrar tekrar yazayım günümüzde boşanmanın en büyük sebebi sosyal medyadır. kocası belediyede taşeron temizlik işçisi olan fatmanur evde gri aşortmanları çekip instagramdan akrabası veya okul arkadaşı olan pınarsu nun müteahhit kocası sayesinde kavuştuğu -sadece fotoğraf karelerinden oluşan- eğlenceli hayata imreniyor aynı hayatı doğal olarak kendisinin de hakettiğini düşünüyor ama gerçeklerle hayaller uyuşmayınca bu sefer iç sıkıntı huzursuzluk,depresyon zuhur ediyor bu sorunlar önce çeşitli bahanelerle aileye yansıyor sonrasında şiddetli geçimsizlik ve mutsuz son tabi bu en iyimser tablo.bundan daha fena yollara başvuranları da gördü bu gözler.herkes evlendiği veya evleneceği kişinin sınırlarını kabul ederek en kötü senaryoyu göze alarak evlense bu sorun çıkmaz.
hesabın var mı? giriş yap