• geriye kalan %45lik kısım ise büyük ihtimal tercih yapmamıştır. bunlardan biri de benim sevgili kuzenim. çocuk tıp istiyor. diş hekimliği, eczacılık yaz diyen oldu, yazmadı. tekrar şansını denemek istedi. çok da şey yapmayın yani.
  • benim daha çok takıldığım istatistik, 2009'da düz liselerden 750bin kişi ösys başvurusu yapmışken 2017'de bu sayının 550binde kalması. bir de imam hatipler var tabi. 2009'da 56bin imam hatip başvurusu varken 2017'de 220 bin olmuş. ne oldu yani şimdi bazı düz liseler imam hatipe mi dönüştürüldü?
  • (bkz: üniveriste)
  • tercih yapmamışlardır; fen liselerinde her zaman olur.

    bu arada 2003 mezunu bir fen liseli olarak söyleyeyim, fen liselerinde eğitimin çok iyi olduğu tamamiyle şehir efsanesidir. fen lisesi dediğiniz, üniversite sınavına hazırlık kampıdır. eğitim filan yoktur. ben üniversiteye gelip, avusturya lisesi'nden, alman lisesi'nden, kabataş erkek lisesi'nden, işte efendim galatasaray lisesi'nden filan mezun çocukları görünce eğitimin ne olduğunu gördüm. yahu bir "klasik" okumadan lise bitirdik. kimimiz derece yaptı, kimimiz ortalama bölümlere gitti. çoğumuz kendi mesleğinden başka bir boktan haberi olmayan doktorlar, mühendisler, mimarlar olduk.
  • sanırım 93 ya da 94 yılıydı. girdiğim anadolu lisesinin açılış töreninde össde türkiye derecesine girenlerle şov yapmışlardı. sözel 2. idi en yüksek derece. yerleşme oranı da %92 idi. yerleşmeyenler de sanırım o zamanki tercih sisteminin azizliğine uğramışlardı. o zaman o okullar üniversite seviyesinde ingilizce eğitimi verirdi. ki bu okul anadoluda bir şehirde anadolu lisesiydi. fen lisesi falan değildi.
  • dönemiyle ve ortaya çıkma nedenleriyle birlikte değerlendirilmesi gereken orandır.

    öncelikle, mezun olduğum dönem için konuşacağım. iyi bir fen lisesi mezunu olan adamın derdi, herhangi bir üniversitenin herhangi bir bölümüne yerleşmek değildir. 2009 yılında, döneminin iyi fen liselerinden birinden mezun oldum. o sene yerleşmeyen, tercih yapmayan çok arkadaşım oldu. neden mi? çünkü boğaziçi elektrik-elektronik değil de odtü tutuyordu ve onu istemiyordu. istediği tıp fakültesi değil de sevmediği bir şehirdeki tıp fakültesi ya da diş hekimliği tutuyordu. hepsinin benzer gerekçeleri vardı. peki ne yaptılar? o sene istemedikleri yeri tercih etmek yerine, kazanabileceklerini bildikleri hedefleri için bir sene daha beklediler. sonunda da gerçekten hedefledikleri yerlere yerleştiler.

    yine de şüphesiz ki ükemizdeki eğitim sisteminin hali içler acısı. fen liselerinin seviyesi bile giderek düşüyor. bizim zamanımızda da 10 yıl var öncesine göre durum kötüydü, ama şimdiki ile kıyaslanamaz. son yıllarda gözle görülür bir gerileme mevcut. artık her yere açılan fen liseleri ve seçiciliği olmayan, binlerce birincisi olan teog sınavı yüzünden fen liselerinin kalitesi tamamen bitmek üzere. şu anda dandik bir ilçenin yepyeni fen lisesinden, dediğim gerekçeler ile ilgisi olmaksızın üniversiteye yerleşemeden mezun olan adamlar olduğundan eminim ve böyle giderse tüm oran, böylelerinden oluşacak.
  • daha önce yazılmış olsa da tekrarlamakta fayda var:

    - görece iyi yüzdelik dilime sahip olup daha yükseğini hedefleyen bir kesim,
    - ota çöpe tabela takılıp fen/anadolu lisesi yapılması,

    sebepleriyle ortaya çıkan orandır.
  • açılın fen lisesi mezunu geldi. bizim sınıfta 1-2 kişi hariç ilk 10000'e giremeyen yoktu ama bu kişilerin çoğu (neredeyse yarısına yakını) tercihte bulunmadı. bir sonraki sene bu kişiler de ilk 2000'e girerek içlerine sinen yerlere yerleştiler. tabii bu bahsettiğim 15 sene öncesi. şimdi muhtemelen fen liseleri de ülkenin geri kalanına benzemiştir.
  • belki de üniveristemediklerindendir.
  • fen lisesinden mezun olduğum 2006 yılında da %59 larda olan ortalama.

    yukarıdaki bazı arkadaşların da dediği gibi bizim zamanımızda ilk 10000 e giremeyen arkadaşlar sınavı kazandık diyemezler milletin içine çıkamazlardı utançtan. dolayısıyla 1 sene daha hazırlanırlardı.

    ama acı olan şu ki o zaman 6000 olan mezun sayısı şimdi 22000 lerde.
hesabın var mı? giriş yap