• espriyle falan geçiştirilir de, baya bildiğin saygısız ve terbiyesiz insandır bu. zannedersiniz ki hayata tutunma aracı bu çaydır ve bunun gerçekleşmesi için sizi aracı kılmıştır. bardağı doldurursunuz, iki fırtta bitirip yenisini bekler, haliyle iletişim bile sekteye uğrar ikinci planda kalır. niye oradadır, çay içmeye mi gelmiştir, kendinize sorarsınız.

    amaç bu subhumanın çay açlığını gidermektir. niye böylesine hışırca içtiğini kendi de bilmez zaten, hayvani bir içgüdü gibi bir şey bu.

    deneyimlerim bu eylemin objelerinin genellikle ankaranın ötesi olduğunu da söylüyor, onu da eklemeden geçemem. tahminim bunların evlerinin kapısında her daim 50 çift ayakkabı bulunur, cami girişi gibi.
  • sen misafiri evine davet et. ona herhangi birsey ikram et. sonra o ikrami kullandigi icin asagila. bence burada elestirilmesi gereken tek kisi sensin.
  • sinir bozucudur. efenim şimdi şöyle; bayram sebebiyle kendisine tekrar maruz kaldım, bu vatandaş neredeyse 1 dk içinde koyduğunuz çayı fırtlatıp, ardından hemen yeniden doldurmanızı istiyor, sanarsın ki 18 yıl çay yüzü görmemiş, öyle bir içmek ki durmak yok. çay ister misin? sorusuna katiyen hayır cevabı vermez yani 100 bardak da içse vermez. çay biter tekrar çay demlenir bir de bunun için, bana kalsa hayatta demlemem de... işte annemin misafirperverliği. acayip uyuz oluyorum!
  • ne kadar içse de doymayan misafirdir.
    karadenizli ve doğulu akrabalarınız varsa evdeki çayı bitirene kadar içerler.
  • elektrik supurgesi gibi kokain ceken misafirden evladir.
hesabın var mı? giriş yap