• ne fotoğraf çekmek basit bir iş ne de fotoğraf çekmek sanattır.

    fotoğraf çekmek sanat değildir. içinde estetiklik olan her iş sanat gibi gelmesin. farklı bir yorum katmak bir işi sanat yapmaz. sanat yaratmaktır, olmayan bir şeyi eldeki imkanlarla ortaya çıkarmaktır. ortaya çıktıktan sonra o şeyin hislerine, duyularına hitap etmesidir. iyi fotoğraf vardır, kötü fotoğraf vardır; bu bambaşka bir konu tabi.

    iki farklı dönerci birbirinden çok farklı dönerler yapıyor diye birinin dönerine nasıl sanat diyemiyorsak fotoğraf için de diyemeyiz.

    bazıları konsept hazırlıyor, fotoğraf için ortam yaratıyor, mekanı baştan şekillendiriyor vs. bunları yapanların yanılgısıdır aslında fotoğraf için sanat demek. senin yaptığın o tasarı, konsept sanata dönüşmüş olabilir ama yine onu fotoğraflayıp çektiğin fotoğrafa sanat diyemezsin. değil çünkü.

    bir otobüsün fotoğrafını çekip bize at fotoğrafı olarak gösteremezsin mesela. olan görüntüyü kaydetmişsindir. o fotoğraf otobüs fotoğrafıdır, başka bir görsel değildir. tabi arada bir çok parametre vardır; renk, ışık, derinlik, kadraj vs. bunlar sadece çektiğin fotoğrafın kalitesini belirler. o işi sanat yapmaz.
  • gayet zordur arkadaşım. ben çekiyorum kendimi ciguli gibiyim. ama profesyonel fotoğrafçılık yapan arkadaşım çekiyor, artık hangi açıdan hangi ışıktan yararlanıyor bilmiyorum aynısını ben yapınca yine olmuyor. oha diyorum bu ben miyim? neyse. her meslek zordur arkadaş kolayı olmaz. yeteneği olana kolaydır.
  • fotograftan anlamayan cahillerin hezeyani. gecen gun bir simsek fotosu cekicem diye 45 dakika disarda durdum. elim kolum tutuldu, basit sanatmis peh
  • her işin oldupu gibi onun da zorluğu vardır. zordur lakin sanat mıdır?
  • çektiği fotoğraf sanat olmayınca gelişen rahatsızlıktır.
    cep telefonlarının çok kaliteli fotoğraf çekmesiyle herkes çok iyi fotoğraf çekiyor ancak sanat yapmak için araç olarak kullanılınca olay başka yerlere gidiyor. biraz farkındalıkla en azından fotoğraf sanat kaynaşmasını çözmek mümkündür.
  • yine insanların neden delirdiğini anlamıyorum. olm neden böyle olduk. neden her söyleneni ciddiye alıp çıldırıyoruz. diller döküyoru. ben fransa'da,almanya'da sergiler açtım. times'da falan fotoğrafım yayınlandı. okuyunca güldüm geçtim. niye deliriyorsunuz arkadaşlar ciddiyim. ayrıca diğer sanat dalları ile karşılaştırıldığında evet daha kolay lütfen sinirlenmeyin.
  • bir ara güler sözü derki

    “en iyi makina en iyi fotografı çekseydi en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı.”
    ara güler
  • şu başlığı görünce üniversite zamanlarımda takıldığım fotoğrafçılık kulübündeki tipler aklıma geldi.

    herkesin elinde tek tip bir dslr. olay örgüsü aynen şu şekilde;

    - kasaba gibi bir yere gezi düzenlenir.
    - güruh gezi alanına bodoslama dalmadan önce etrafı bi güzel keşif eder.
    - bilimum sümüklü çocuk, salça pişiren veya yufka pişiren teyze, eli baston tutan herhangi bir dede yakalanıp sırayla çekilir.
    - bu insanlar bi süre taciz edildikten sonra bırakılır ve sıra kasaba evlerine gelir.
    - herkes sırayla aynı kareyi yakaladıktan sonra fotoğrafçılık adını koyduğumuz görev sona erer ve herkes işine bakar.

    kulübün bir facebook grubu vardı evlere şenlik. her fotoğrafın altında "falan photography" yazısı. paşam atlas dergisi için konulu çekim yapmış da altına imzasını atmış bi de. peh peh peh. kadraj desen yamuk, ışık patlamış mı karanlık mı kimsenin umurunda değil, altın oran zaten hak getire. ulan kulüptekilerin yarısından fazlası enstantanenin, diyaframın ne olduğunu bilmiyordu amk. otomatik mod, deklanşör, çat!

    yanlış anlaşılmasın fotoğrafçı değilim, sadece amatör takılıyorum ama fotoğrafçılığı hafife alan insanlar var olduğu sürece kimsenin bu sanata saygısı olmaz. sonra başlığı açan gibi zeka küpleri çıkıp "fotoğrofçolok bosot bo sonottor" diye zırvalar çift kameralı 2019 model telefonuyla çektiği fotoğrafları baz alarak.
  • bakmakla görmek arasındaki farkın ne olduğunu bilmeyen kişi düşüncesidir.
  • fotoğrafçılıkta sanat, o basit düğmeye basmak değildir. o kıymetli anı, o güzel kareyi, o neşeyi, hüznü, sevinci yani duyguyu yakalamaktır.

    nereden hangi açıdan çekilmesi gerektiğini hissetmektir.

    güzel kareyi görünce, güzelliği görünce düğmeye basmaktır.

    yoksa fotoğraf çekmek sadece düğmeye basmak değildir. çekeceğin nesne zaten karşıda duruyor, makine de özellikleri ile senden birşey istemeden çekebiliyor. önemli olan sen o güzelliği, farklılığı, doğallığı görebiliyor musun. işte sanat tam burda başlıyor.
hesabın var mı? giriş yap