• camille claudel ve zelda sayre 'la benzer bir yazgidan kurtulamami$ yalniz ve mutsuz olmu$tur.kendi otobiyografisine $u sozlerle sylvia plath ve anne sexton 'a gonderme yaparak son noktayi koymu$.

    "benim için bir tanrı var ama tanrı için ben hiç yoktum" frances farmer
  • 17 yaşında yazdığı god dies isimli denemesi ile ortalığı karıştıran , 19 eylül 1913 de doğup , 1 ağustos 1970 de kanserden ölen akıllı + asi + güzel oyuncu.

    http://www.geocities.com/…tyone/images/franprof.jpg
    http://people.virginia.edu/…k/libsci/ff/ffarest.gif

    bu da tutuklanırken fotosu :

    http://i43.photobucket.com/…398/ffarmerarrested.jpg
  • şöyle bir güzelliktir:

    http://farm3.static.flickr.com/…7376_5a6c94cce2.jpg
  • amerikan tarzi yasama ters dustugu icin, guguk kusu filmindeki gibi hemsire kilikli kasaplarin tarafindan lobotomi yontemiyle insan olma hakki elinden alinmis aktrist
  • nirvana'nın frances farmer will have her revenge on seattle şarkısının da esin kaynağı insan, idol, idolüm.

    yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış görüşleri savunmuştu. 17 yaşında yazdığı god dies isimli denemeyle ödül kazanınca amerika'yı ayağa kaldırınca ismi duyuldu ilk defa. mccarthyism'in doruklarındaki bir amerika'da bu kabul edilemezdi, tanrı reddedilerek ödül kazanılamazdı. şimdi düşününce şu günlerde türkiye'de olanları görünce de bu aklıma geliyor, neyse.

    kendisi bu olaydan sonra yeteneğiyle film dünyasında hak ettiği şekilde hızla parladı. son of fury'de tyrone power'a eşlik etti, rhythm on the range'de kaçırılan doris'i oynadı, ve tabi ki favorim come and get it'te bana göre o zamanların en iyi performanslarından birini sergiledi. **

    ama o dönemde düşüncelerinin oyunculuğunun önüne geçmemesi mümkün değildi. ikinci dünya savaşı dönemlerinde amerikanların kabaran milliyetçi duygularının arasında hem bir komünist hem de bir feminist olarak kalabilmesi zordu çünkü. onun gibi birinin perdenin arkasındakilere göre gençlerin idolü olmaması gerekiyordu, bu nedenle harekete geçilmesi uzun sürmedi.

    kavgalı olduğu annesinin ve perdenin arkasındakilerinin katkısıyla akıl hastanesine yollandı. durumuna göre çok ağır elektro-şok tedavileri uygulandığı herkes tarafından biliniyor, ve o çok ünlü siyah beyaz lobotomi fotoğrafındaki insanın kendisi olma ihtimali yüksek. bunlar kesin gibi olmakla birlikte hastanede seks kölesi olarak kullanıldığı gibi iddialar da bulunmakta.

    hastaneden çıktığında bir geri dönüş yapmaya karar verdi, ama yaşadığı travmalar belki de buna izin vermedi, ya da halk onu düşürdüğü yerden kaldırmadı. 1970'te hayatını kanserden kaybederken sadece sönmemiş ama söndürülmüş bir yıldızdı artık. düşünceleri nedeniyle çok daha ünlü olabilecekken geri plana itildi.

    nirvana ile ilgili bölüme gelirsek de kendisi gibi seattle'lı bir insan olan kurt cobain ise kendisinin adına bu şarkıyı yaratıyor. dinleyiniz, dinletiniz, kendisini unutturmayınız.
  • amerika'nın düşünce özgürlüğünün oturmadığı, kilisenin devletin çok üzerinde etkisi olduğu zamanlarda susturulmaya çalıştırılmıştır. yazdığı ve meşhur oldugu god dies adlı yazısının ödül alması ve halk arasında çığ gibi büyümesi üzerine, kontrol altına alınmaya çalışılmıştır.
    basit bir trafik cezası ile başlayan devlet baskısı, ceza evine, akıl hastanelerine, psikolojik tanılara, şok ve ilaç tedavilerine kadar varmıştır. konuşamayacak ve düşünemeyecek hale geldiğinde de son yıllarını büyük bir sefalet içerisinde geçirmiş, gırtlak kanserinden ölmüştür.
    ölümünden 12 yıl sonra hayatını anlatan frances filmi de, küçük ödüllerin yanında oscar adaylığı da kazanmıştır. filmi de izlemediyseniz, geç olmadan izleyin.

    son olarak;

    ilk tutuklanmasının ardından verdiği poz.
  • bütün yalancıları yakacaktır.
  • lobotomiye maruz kalmıştır.

    lobotomi; bilimin birçok tedavi sürecinde kullanacağı, çoğu zaman da hastaların varlığı için şükredeceği bir cerrahi müdahaledir evet. (bkz: ama)

    tarih hep hata yaptı. büyük icatlar, işe yarar görünen yöntemler ya da yasalar* kimseye ait değilken; birileri çıkıp 'kırmızı kurallar benden' diyerek mülkiyet hakkını eline aldı. işin komik tarafı, tüm bunlar herkesin gözü önünde yaşandı. yani güç yanlış kişilerin eline geçti ve sonrası feci fırtınalar serisi...

    meslek etiği nin m'sini çağrıştıracak bir şey düşünmeyen psikiyatrlar ya da beyin cerrahları da bu konuda gücü ele geçiren yanlış insan oldular.

    tarihte kim bilir kaç frances farmer vakası yaşandı. kaç insanın ileri görüşü fikir idamı olarak lobotomi ile son buldu?

    dünya koca bir black mirror bölümü izlemiş ben yokken.

    (bkz: nöroteknoloji)

    (bkz: black mirror dördüncü sezon finali)
  • jessica lange'ın oynadığı biyografisinde hayatı britney spears'ı anımsatan oyuncu. hatta britney'nin yaşadıkları kendisinin yaşadıkları yanında çıtır çerez kalır.
  • onu hapsetmeye, yok etmeye, öldürmeye çalışanlar her yerde olmaya devam etseler de hiçbirisinin adı yok, ama o; aramızda/hafızamızda var olmaya, yaşamaya devam ediyor.
hesabın var mı? giriş yap