gaunter o'dimm

• tüm oyun, film, dizi hatta belki edebiyat tarihinin en korkutucu karakteri olabilir. çünkü diğer kötü karakterler gibi karizmatik bir imajı yok, göze batıcı çirkinliği yok, dikkat çekici saç stili kıyafeti yok, konuşurken gizemli kısık sesle konuşmuyor veya korkutucu bir tonla veya çılgın biri gibi konuşmuyor. sürekli olağan üstü kılıç teknikleri uygulamıyor, ellerinden ateş çıkarmıyor, gözlerinden ışın göndermiyor. yanında sakin görünen psikopat bir fedaisi ya da onu koruyan cehennemin derinliklerinden çıkmış yaratıklar da yok. gaunter o'dimm görünüş olarak hiç dikkat çekmeyen, giyinişi klasik orta çağ insanı, normal akıcı bir şekilde konuşan, günlük hayatta binanızda oturan sürekli selam verdiğiniz bir komşunuz ya da işe gittiğinizde hergün karşılaştığınız bir mesai arkadaşınız olabilir. yaptıkları tüyler ürpertici, aşırı kötü ve tehlikeli bir karakterin bu kadar basit ve etkileyici bir şekilde tasvir edilmesi onu en korkutucu özelliklerinin başında geliyor bence. ve bu karakterin yan senaryodan birisi olması witcher 3'ün de neden tarihin en iyi oyunlarından birisi olduğunu gösteriyor.
  şimdi önce binanızda, mahallenizde, okulunuzda, iş yerinizde veya sokakta herhangi bir yüzde az önce anlattığım gaunter o'dimm tiplemesine benzer birisi var mı düşünün. sonra onunla karşılaştığınızda kulağınızda klasik ıslığı çalmaya başlasın. o zaman anlarsınız neden bu kadar korkutucu olduğunu :)
• nam-ı diğer master of mirrors. oynadığım oyunlar boyunca karşılaştığım en iyi "kötü adam" tiplemelerinden biriydi. aslında kötü adam demek pek uygun değildir gaunter o'dimm için. kendisi size bir ayna tutar ve en çok istediğiniz şey neyse size onu gösterir. aynada görmek istediğiniz görürsünüz. bu mutluluk içinse ödemeniz gereken bir bedel vardır. bedeli ödemek tamamen kişinin tercihidi, gaunter o'dimm sadece seçenek sunan kimsedir.
  
  ayrıca crossroads'ta kendisiyle buluşmadan önce bir grup çocuk kendisi hakkında tüyleri diken diken eder bir şarkı söyler. sözleri şu şekildedir:
  
  his smile fresh as spring as towards him he draws you
  his tongue sharp and silvery, as he implores you
  your wishes he grants as he swears to adore you
  gold, silver, jewels he lays riches before you
  dues need be repaid and he will come for you
  all to reclaim no smile to console you
  he'll snare you in bonds eyes glowin' afire |
  to gore and torment you 'til the stars expire
• bahar gibiydi gülümsemesi, sanki seni bir panayıra çağırıyor gibi
  dili keskin ve sesi tatlıydı, sanki sana yalvarıyormuş gibi
  dileklerini gerçekleştirirdi, sanki hoşnutluğunu istiyormuş gibi
  altın, gümüş, mücevher - tüm zenginlikleri önüne serdi.
  
  borcun ödenme vakti çattığında, senin için gelecek
  her şeyi geri almak için, yüzünde olmayacak hiç teselli
  seni kapana kıstıracak, parlayacak alevle gözleri
  sana eziyet ve işkence etmek için, sönene değin yıldızlar gökteki
  
  ilk sayfadaki şiiri kendimce şu şekilde çevirdim.
• oyun evrenindeki diğer yaratılmışların aksine düpedüz monoteistik bir arkaplanla sunulan, yani gerçek dünyada çoğunluğun inandığı tanrı ve evren tasvirine göre karakterize edilmiş varlık. eredin gibi basit beşerî/elfî bir yaratık değil, büyük ihtimalle evrenlerdeki dengeyi sağlayan bir memur.
  
  witcher için uydurulmuş diğer yaratıkların o'dimm'in yanında ne kadar tırışka ve sanal kaldıklarını, zamanı manipüle ettiği sahnede kendisini tarif ederken ki tevazudan doğan tanrısal şeytanilikte sezebilirsiniz.
  
  ciri, o'dimm'den daha gelişmiş bir varlıktır. ancak tümüyle gücünü kavrayabilmesi için büyük ihtimalle geralt'ın ve tüm hikayenin geçtiği evreninin ömrünü tamamlaması gerekecek. yani ciri için içinde yaşadığı evren bir kreş, antrenman sahası. o kadar büyük bir resimden bahsediyoruz ki. büyük ihtimalle bunun ana hikayesini kurgulayabilmek için iç içe evrenler, çoklu evrenler, paralel evrenler vs. teori kasmak gerek.
• yukarıdaki entry'lerde bahsedildiği üzere, gaunter o'dimm tüm oyun dünyasındaki en mükemmel kötü (!) karakterlerden biri. ona kötü demek ne kadar doğru bilmiyorum, zira master of mirrors ile de ortaklık yapabilirdiniz. onun gözünde olgierd kötüyken, olgierd'in gözünde o kötü. kararı vermek tamamen geralt'a, yani size kalmış.
  
  --- spoiler ---
  
  ayrıca eğer gaunter o'dimm'in yanında yer alırsanız son görevde, gaunter o'dimm ile aranızda şöyle bir konuşma geçiyor. last convo
  gayet hoş bir detay olmuş. ciri'yi kurtaramayanlar keşke önce expansion'u oynasaydım diyebilir ^*
  
  --- spoiler ---
  
  gerçekten harika işlenmiş bir karakter. bir bölümü oynarken ilk defa "neden şimdi oynuyorum ki? keşke sonra oynasaydım." diye kendime kızdım, o kadar güzel yani.
  
  bu expansion'un asıl soundtrack'i o kadar fevkalade ki, başka oyunları oynarken bile dinlemeye devam ediyorum;
  a gifted man brings gifts galore
  
  son olarak;
  [g]aunter
  [o]'
  [d]imm
• kötülüğün ahlaksızlıkla bileşkesinden vücut bulmuş gavat gibi kurgu karakter.
  
  the witcher 3 wild hunt ana hikayesinin birinde bu herifin eline düşmüş bir adam vardı. o adama öyle bir eziyet ediyordu ki benim diyen nazi işkencecisi bu o'dimm'in yanında dut pekmezi yapan fadime teyzeye dönüşür. hatırladığım kadarıyla hikayenin kabası şöyleydi:
  
  --- spoiler ---
  
  namert o'dimm, zavallı adamcağızı laf oyunlarıyla bir çember içinde kalmaya ikna etmiş ve o çember içinde kaldığı sürece ona dokunmayacağını söylemiş.
  
  söylemiş de, adam o çemberde kaldığı aylar içinde kör olmuş ve bir süre sonra rüyalarında çok güzel ve akıllı ideal bir genç kız görmeye başlamış.
  
  adamcağız kızı o kadar çok sevmiş ki neredeyse gerçek kızı kadar ona bağlanmış. hatta bu sözde kızına öyle derin bir sevgi besliyormuş ki ondan ayrı kalmamak için sürekli uyumaya çalışıyormuş.
  
  günün birinde kızın yüzü solmaya başlamış. ve haftalar içinde yavaş yavaş acılar içinde ölmüş. bu ölüme giden süreci adam yavaş yavaş yaşamış elbette. her şey adamcağızın rüyalarından ibaretmiş ama yaşananlar o kadar gerçekçiymiş ki adam sözde kızının ölümüyle büyük acılar içinde kıvranmaya başlamış. hatta ölmeyi ister hale gelmiş.
  --- spoiler ---
  
  tabi bu hikaye benim böyle anlattığım gibi ruhsuz, edebi abartıdan yoksun değil. bu oyunu^* en azından bir sefer oynamanız lazım. öyle ince hikayeler ve duygusal bağlantı kurabileceğiniz karakterler var ki şaşar kalırsınız. ben şaştım.
• bu adamla karşılaşan borçlar kanunu bilecek abi. konuştuğunuz bir kelimeden taahhüt çıkartır başınızı yakar..
• muhtemelen çoğu kişinin bilmediği bir şey: geralt gemiden kurtulduktan sonra görevi normal olarak takip eder ve o'dimm ile kavşaktaki handa buluşursanız o'dimm bize en kötü , en rezil insanların bile minnet borçlarını ödemesini sağlayan bir vicdanı vardır ve işte buradayız tarzı bir şeyler söyler geraltta ona yüzümde bıraktığın işarette burada olmamda etkili oldu der , eğer normal şekilde görevi takip etmez ve doğrudan olgierd'ın yanına giderseniz o'dimm malikanenin girişindeki ağaçta belirir ve şaşırdığımı söylemeliyim önce yennefer için sana yardım ettim ardından gemiden kurtulmanı sağladım.en kötü , en rezil insanların bile minnet borçlarını ödemesini sağlayan bir vicdanı vardır ama sende yok der geraltta mutasyonlar bizi insani duygulardan arındırıyor dediğinde o'dimm: ilginç , bu bilgiyi aklımda tutacağım der ve oyun buradan devam eder.
• şu ana kadar oynadığım oyunlarda içime gerçekten korku salabilmiş tek karakter. kendisini araştıran profesörle konuşmaya gittiğimiz görevin sonunda sanki bir psikolojik korku oyunu varmış karşımda gibi kaldım. çok başarılı yazılmış, çok.
• the witcher 3 wild hunt'ın genişleme pakedi hearts of stone'da kendisini bilmece yolu ile yendikten sonra değişik bir dilde bir şeyler söylüyor kendisi. işe bakın ki söyledikleri gürcüce ve osetyaca(?) imiş. internette söylediklerini çevirmişler;
  
  "you are primitive. you think you've defeated me but you are wrong. ı can't be killed, ı will be back."