gereği

• memura iş havale ederken amir tarafından yazının arkasına düşülen not. gereğinin yapılmasını rica ederim ya da gereğini yap anlamına gelir.
• dilekçe yazarken durumumuzu ve isteğimizi yazdıktan sonra, kamu kurumundan, yetkiliden gereğini yapmasını arz ederiz. rica edemeyiz çünkü tüm kamu kurumları vatandaşın üstüdür. üste rica edilmez, arz edilir. hatta "saygılarımla" arz edilir.
  
  kamudaki yöneticilerin "gereğini yaparız, gereği yapılır, gereği neyse onu yapmaktan korkmayız" dediklerini duyarsınız. bu güven teskineden bir kelimedir ne de olsa koskoca dam gereğini yapacakmış bak diyor, rahatlıyoruz. ama daha yakından bakınca, "gereği" nedir, bilen yok. gereği çoğu zaman hiç bir şey yapmamak oluyor. ve çoğu zaman gereği, ancak aradan aylar geçtikten sonra netleşiyor ve o da osuruktan teyyare bir önlem oluyor.
  
  tıpkı dilekçelerdeki gereği'nin ne olduğuna başvuranın değil yetkilinin karar vermesi gibi, medyaya düşen bir yolsuzluk, haksızlık olduğunda gereğinin kararı yetkiliye düşer (yargıya da değil bak). o gereği neyse yapar. müsterih olmak lazım.
• böyle zihni zorlayıcı gerçeklere toplum hazır değil^*, insanlar öteden beri hazırlar. ve pek çok mahrem bilgi ve keşif bunun farkındalığından sebeplenmekte. tekrar ediyorum, bunun yeterlisi ve gereklisi bilmek. gerekliymiş, zorunluymuş gibi gereği olan soyunmayı yapmak, cinsel edime girmek değil. (bkz: aşkın ve dostluğun ayrımı yoktur/@ibisile)
  
  "durumum gereği platoncu olan ben, bilgiden bu bilginin nesnesine yöneliyordum; fikirde, nesneden daha fazla gerçeklik buluyordum; çünkü bana kendini ilk önce veren fikirdi ve bir nesne gibi veriyordu." jean-paul sartre - les mots
  
  (ilk giri tarihi: 10.10.2016)
  
  (bkz: gerek)
  (bkz: mahal)
  (bkz: mahal yok)
  (bkz: gerekmek)
  (bkz: gereği düşünüldü/@ibisile)
  (bkz: gereği yok)