gin iro no kami no agito

• keiichi sugiyama 'nın 2006 yapımı anime filmi...konusu hakkında imdb den direk alıntı yaparak ;
  
  it is 300 years into the future. earth's environment had been devastated by mankind's own foolish plans and humankind is beleaguered by the sentient forests which they have awoken. the world balance is tipped when a young boy named agito stumbles across a machine that glowed in a strange blue hue inside a forbidden sanctuary. the machine, which has preserved a beautiful girl named tula from the past, is activated. tula has a "mission" that had been entrusted to her by the past ...
  
  türkçe daha fazla resimli bilgi için ; http://www.anime.gen.tr/animetanitim.php?id=843
• anime filmin orjinali japonca olup, turkce altyazılısı torrenturkey sitesinden indirilebilir.
• baş karakterinin adı olan agito ismiyle de bilinen anime.
  şahsi fikrim,elemanlar ''hayoo miyazakitadında anime yapalım'' diye oldukça kasmışlar ancak ortaya vasat bir kopya çıkmış. doğa ve insanoğlunun savaşı temasını mononoke hime'den sonra yeniden işlemeye kalkmaları pek yaratıcı olmamış. zaten karakter yaratmak da bile miyazaki'den esinlenmeleri insanı güldürüyor. 2006 senesinin ses getiren çalışmalarından olmasına rağmen bence bu sadece miyazaki'nin taklitlerinin bile iş yaptığını göstermektedir. yine de kıyaslama yapılmadan izlenebilirse tat alınabilinir. çizimler oldukça başarılı ayrıca müzikleri de gayet leziz ancak mononoke hime izleyen bünyelerin beğenebiliceği bir çalışma olmaktan çok uzakta.
• with reflection la birlikte giren jeneriğin uyumu inanılmaz güzel olan anime. hatta zaman zaman sadece filmin başını izlemekteyim sırf o açılış için.
• bu filmi sırf anime olduğu için ve doğa-insan savaşını ele aldığı için studio ghibli kopyası olduğunu iddia etmek en büyük hatalardan biri olacaktır. bu mantıkla gümüş saçlı agito'nun kötü bir tarzan ya da avatar kopyası olduğu bile iddia edilebilir.
  
  agito fikir olarak bir çok animede olduğu gibi özgün bir hikayeye sahip. ama biraz abartı sanki. yanardağın gücünü kullanarak koskoca dağı yürüyen bi mekanizmaya dönüştürmek gibi uçukluklar bilim kurgunun bile bir sınırı var dedirtiyor.
  
  animasyonda ise son zamanlarda japon animasyonunda sıkça kullanılan cgi etkili. özellikle 2d animasyon ile 3d animasyon bir araya getirilmeye çalışılıyor ama bu filmde pek uyumlandırdıkları söylenemez. hani nasıl desem farklı bir renk kontrastı, hafif blurluk felan, son zamanlarda çoğu animede standart hale gelmiş bi konsept. nedense bir türlü ısınamadım buna, soğuk geliyor, itici geliyor. en son last exile'da yaşamıştım bunu.
  
  halbuki miyazaki baba öyle midir. geleneksel animasyon yöntemlerini ısrarla kullanmaya devam eder, renk seçimi ise harikuladedir. hatta bir söyleşisinde "benim disney'den farkım filmlerimin daha canlı ve rengarenk oluşur" gibi bir demeci bile mevcuttur. hal böyleyken miyazaki kopyalanamaz, kopyaladım diyen yalan söyler. eeh nerden nereye geldik.