• ilk duyduğumda vegastones ile karıştırmıştım ama, şarkıları dinledikçe tanıtıyorlar kendilerini. tam bir hit kıvamındaki daddy's gone'ın yanısıra, you are my sunshine'dan parçalar bulunmasına rağmen, aslen bildiğin love is strange üzerine inşa edilmiş nefis flowers and football tops ve tek kelimeyle mest edici fuck you it's over, vokalin yanık sesiyle beraber grubun iyice farklılaşmasını sağlıyor, böylece ileride talk show yaparsak, programımıza çıktıklarında karıştırıp rezil olmayacağız.
  • chuck'ın bir bölümünde çalınan daddy's gone ile tanıdığım, iyi ki de tanımışım dediğim grup. gayet özgün bir tarza sahipler. belki bencillik olacak ama fazla tanınmasın be, ergenlerimiz ne zaman bi grubu keşfetse bir şekilde bokunu çıkarıyorlar, bu güzellik de bize kalsın.
  • fifa 12'ye verdikleri the world is yours isimli şarkıyla tanınacaklarını düşünmekteyim.

    ben kendilerini sözkonusu şarkıyla tanıdım mesela, ki benim gibi on binlercesi vardır herhalde..
  • underrated kelimesinin direkt karşılığı olabilecek şahane bir grup. dertli indie şaheserleri..
  • moonlight sonata uzerine serpistirilmis "see you in another life, brother" tatlari; yer yer "liar liar, pants on fire". medya balonu diyenler var ama, bir sekilde repeat'e aldiriyor kendisini. it's my own cheating heart that makes me cry cok guzel.
  • isimlerini yeni yeni duyurmaya başlayan iskoçya'lı indie-rock grubu'dur kendileri. debut albümleri snowflake fell ismini taşır. albümde her anlamda çok etkileyici şarkılar mevcut. solist james allan'ın melankolik-protest ses tonu da şarkılara ayrı bir dinlenebilirlik katmakta. sözlerin kuvveti ve solistin sesinin mükemmele yakın olması hasebiyle grubu bu müzik türünün(post punk-indie rock karışımı) öncülerinden olan interpol'e benzetiyorum. albümü dinleme şansı bulanların da farketmiş olacağı gibi şarkılar son derece melankolik, bir o kadar da agresif bir hava taşıyor. ayrıldığınız sevgilinize göndermek isteyeceğiniz, ya da ona söylemek isteyeceğiniz sözlerle dolu bir şarkı barındırıyor içinde ki o şarkı tadından yenmez niteliktedir(bkz: fuck you it's over). bu güzel sözler ve tınılarla dolu şarkıların benim için en önemli tarafı ise progressive rock'ın hiçbir öğesinin kullanılmamış olmasıdır. bu son derece takdir ettiğim bir durumdur. zaten indie rock'ın bana göre en önemli özelliği de durağanlıktan kaçınıyor olmasıdır. bu güzel albümün devamının gelmesi diliyoruz.
  • debut albümlerinde çıkardıkları ses konusunda sonuna kadar ada müziğinin güzelliklerini yansıtırken, şarkılarının sözlerinin ilerleyen albümlerde insanı oturduğu yere mıhlayan, derinlik olarak daha agresif bir çizgiye çıkmasını umut ediyorum iskoç bebelerinin. bir de sanırım kendilerinin elinden nme tuttu, mtv değil. o yüzden kuzey amerika'da henüz o kadar tanınmışlıkları yok.
  • kendilerini diğer çokları olduğu gibi soma fm sayesinde tanıdım. bana göz kırptıkları şarkı ise euphoria, take my hand. fifa 12 oynamadan önce tanışıp, oyunda soundtrackleri olduğunu ve birçok kişinin de bu sayede tanıdığını öğrenmek ise harika bir olay. farklı olmalıyım gençler. özellikle müzik konusunda.
  • lady gaga'nın favori gruplarındanmış. son röpörtajlarında ortak bir çalışma yapabileceklerini açıklamışlar.

    kaynak: nme
  • (bkz: glasvegazzzzz...)

    allah kimseyi canlı performanslarına mahkum etmesin, bu yaz kendilerini ön grup olarak izlemek zorunda kaldım, ömrümden çaldılar.
hesabın var mı? giriş yap