• insanların görünüşlerine göre değerlendirilmesi. görünüşçülük yahut görünümcülük olarak türkçeleştirilebilir. alakalı olaraktan: (bkz: güzel insanların yaşama hakkı)
  • kavrama yeni olduğum için çok bi şey söyleyemem herhalde ama sanırsam bu türkiye'de yaygın bi şey.
    başörtülü-başörtüsüz ekseninde.
    sakal tipi ekseninde..
  • göz zevki faşizmi. güzellik üzerinden yarattıkları çakma algıyla ciddi ciddi akıl yarılması yarattıklarına inanan, ötekileştirdikçe dimağlarda unutulmaz etkiler bıraktıklarını filan sanan oluşturulmuş ve güdülmüş bir kitlenin savunduğu -ism. kendi dangalaklıkları üstünden yaratılmış piyasanın içinde bir mal değerinden faha fazlası etmediklerinin bilmedikleri gibi max factor ile avon arasındaki farkın güney yarım küre ile kuzey yarım küre arasındaki fark kadar büyük olduğuna inanabiliyorlar. yazık lan. zararı kendilerinden başka herkese, onunçin geberseler üzülmem yeminle.

    misal: (bkz: sex and the city feminizmi)
  • sozlukteki cogu insanin entrylerini girerken veya eksibition'da yorum yaparken baz aldigi dusunce sistemi. oyle olmasaydi:

    ayaklari cirkin olanlar sandalet giymesin!
    bacaklari damarli olanlar etek giymesin!
    kolu killi kizlar kisa kollu tisort giymesin!
    erkekler beyaz atlet giymesin!
    tirnaklari cirkin olanlar oje surmesin!
    surasi guzel ama kollar patlican...

    gibi yorumlari gorebilir miydik?
  • lookism'in şiddeti her insan için değişiyor olsa da herkesin içinde bir lookist yaşar. toplumsal lookism'e örnek olarak dönercide güzel bir kızın daha az sıra beklemesi verilebilir. hümanizme ters düşen ve insanın doğasından gelen çelişkili -izm.
  • (bkz: simgesel şiddet)

    gerçi sözlükte şu başlıkta incelenmiş: (bkz: sembolik şiddet)
  • sosyal faşizm de deniyor buna.

    yani, lookism, bir anlamda kişinin sahip olduğu fiziksel özelliklerden dolayı aşağılanmasıdır. aşağılanan insanı da çok kötü hissettirir.

    kendimden biliyorum.

    boyun 1.83. esmerim, güzelim. beni aşağılamazlar diye düşünüyordum. siberalem'de buldum. ben balıketi, biraz selülitli, güzel ve normal görünüşlü kadınlara bayılırım. abicim, daha seksi geliyorlar. süper seksi, gram fazlası olmayan ince uzun kadınlar beni çekmiyor. çok siktim. balıketi kadının verdiği zevki vermiyor, o kadının tutkusuna sahip değiller. siberlem'de böyle bir hatun buldum. konuşuyoruz. bu da beni beğendi.

    hatun dedi ki, "we cannot make love" (ingilizce konuşuyoruz... neden bilmiyorum... hatun türk. tekstil sektöründe çalışıyor. siber'deki profili ingilizce. muhabbet öyle başladı, öyle devam etti).

    şaşırdım. yüzüm güzel, burnum güzel, boyum posum yerinde, sikim güzel (denize girince içine kaçıyor ama neyse), götüm daracık, adonis kasım var, spor yapıyorum... daha ne? sanırım bir sevdiği var diye düşündüm.

    hatun devam etti:

    "i am 178... you are 183. you are too short for me... understand me"

    la amına korum senin deyip bloke ettim karıyı.

    ama, nasıl içime oturdu lan. nasıl... karıyı boğmak istedim. lookism de budur. insanı yıkar. yapmayın böyle. ben güzelim, sen çirkinsin deme. senin de güzel olmadığın yerin vardır. mesela amcığın lahana gibi dağılmıştır ya da göt deliğin lastik sibobu gibidir. hepimizin bir defosu var.

    sevmediysen sevmiyorsun. kasmaya ne gerek var ki amına koyim.
  • şuradan geniş geniş okunabilir:

    (bkz: mahallenin bal dudaklı mümin dilberi)
  • zaytung çok güzel tiye almıştı bunu ''o kadar da güzel olmayan başarısız genç kız, son yolculuğuna uğurlandı.'' başlıklı haberinde.

    http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=13988
  • ingilizce'de değişik şekillerde ifade ediliyor. (bkz: appearance-based discrimination) (bkz: appearance discrimination)
    biz de bu kavrama türkçe'de görünümcülük ya da görünüşçülük kelimelerinden birini bularak anlamı kazandırmalıyız.
hesabın var mı? giriş yap