gurbetten gelmişim yorgunum hancı

• (bkz: hanci)
• nam-ı diğer baba'nın çok sevilen bir şarkısı ..
  (bkz: tanju okan)
• (bkz: sen yolcusun ben hanci)
• bekir sıtkı erdoğan eseri. söyletmeyin.ağlatırım.
• babamdan baskasindan dinleyemedigim. soylemeyin. aglarim.
• 'bana kadın ve şarap getir." diye devam edecekmiş gibi duran cümle.
• gençliğimi, babayla içilen rakıları, yaz tatillerini, kardeşimle ilk saz çaldığımız zamanları birden bire birçok anıyı hatırlatan boğazı düğümleyen şarkı. sözlerini yazıp bir duble de buna içelim.
  
  gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
  şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
  sana her şeyimi anlatacağım
  otur başucuma sor yavaş yavaş
  
  garibim, her taraf bana yabancı,
  dertliyim çekinme, doldur be hancı!
  önce kımıldar hafif bir sancı,
  ayrılık sonradan kor yavaş yavaş
  
  bende bir resmi var yarısı yırtık,
  yıllardır evimin kapısı örtük...
  garip bir de sarhoş oldu mu artık
  bütün sırlarını der yavaş yavaş...
  
  iste hancı ben her zaman böyleyim,
  öteyi ne sen sor ne ben söyleyim
  kaldır artık, boş kadehi neyleyim?
  su benim hesabi gör yavaş yavaş...
• bu parçayı türkü olarak dinleyeceksin ve babandan dinleyeceksin.
• müzeyyen senar'dan ajda pekkan'a, tanju okan'dan müslüm gürses'e kadar pek çok sanatçı farklı formlarda seslendirse de benim en beğendiğim yorum 1994 çıkışlı altın şarkılar albümündeki serap kuzey yorumudur.
  
  müzeyyen senar yorumu
  
  serap kuzey yorumu
  
  şarkının sözleri bekir sıtkı erdoğan'ın binbirinci gece şiirinin 4 kıtasından oluşur. şiir ilk olarak 1949 yılında “şadırvan” dergisinde yayınlanır.
  
  beste: selahattin inal
  güfte: bekir sıtkı erdoğan
  makam: uşşak
  usûl: sofyan
  
  binbirinci gece (hancı)
  
  gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
  şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
  aman karanlığı görmesin gözüm
  beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş
  
  sıla burcu burcu... ille ocağım
  çoluk çocuk hasretinde kucağım
  sana her şeyimi anlatacağım,
  otur baş ucuma, sor yavaş yavaş
  
  güç bela bir bilet aldım gişeden
  yolculuk başladı haydarpaşa'dan
  hancı n'olur, elindeki şişeden
  birkaç yudum daha ver yavaş yavaş
  
  ben o gece, hem ağladım, hem içtim
  iki gün, diyardan diyara uçtum
  kayseri yolundan, niğde'yi geçtim
  uzaktan göründü, bor yavaş yavaş
  
  garibim, her taraf bana yabancı,
  dertliyim; çekinme, doldur be hancı
  ilk önce kımıldar hafif bir sancı
  ayrılık sonradan kor yavaş yavaş
  
  bende bir resmi var, yarısı yırtık
  on yıldır evimin kapısı örtük
  garip bir de sarhoş oldu mu artık
  bütün sırlarını der yavaş yavaş
  
  işte hancı ben, her zaman böyleyim
  öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim
  kaldır artık, boş kadehi neyleyim
  şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş
  
  (bkz: hancı)
  (bkz: binbirinci gece)
  (bkz: bekir sıtkı erdoğan)
  (bkz: selahattin içli)