• aşık olmak ve karşılığını almak.
  • hayatı dışarıdan seyrederken güzel ama onun sistemine dahil olunca boktan olması. halbuki çocuklukta böyle midir! simit satan adamın yüreğinde ne yatar, güzel havada deniz kenarında kağıt helva yiyen sevgililer ne düşünür, bilmezsin mesela. hepsi kendi yerinde bir figürdür. hepsi bir şeyi temsil etmektedir ama sanki hayatlarından da memnunmuş gibi görünürler. çocukluğunda hissettiğin budur. bu dünyada diye düşünürsün, bu dünyada insanı gerçekten bu kadar üzebilecek ne yaşanıyor ki?

    ben hep böyle düşünürdüm çocukluğumda. kutulardan ev yapıp içinde yaşamanın bile insana yeteceğine inanırdım. hepimiz böyle değil miydik aslında? minderden ev yapıp, içinde çocukça düşlere dalmadık mı? zaman bir türlü akmaz çocuklukta ve büyükler boş yere mutsuz olmaktadırlar. ama hala merak eder çocuk? bunca kaos neden? her insan yüce bir ideale, bir değere kendisini adayıp sakin sakin yaşayamaz mı? tüm bu kötülük ve karanlık düşünceler niçin insanların ağızlarında?...

    bundan sonrası ise mide bulandırıcıdır. çocukluğumda kendimi saçma sapan olarak nitelendirdiğim hayat görüşlerine kafayı takmamak için telkin ederdim. ama akıl baliğ olunca hayatın da değişiyor ister istemez. ego'nu tanıyorsun bir defa. sonra yapay sevdalarla tanışıyorsun. simitçi eski simitçi gibi görünmüyor. çünkü kalbinde, hayata karşı yatıştırdığı o vahşi yaşanmamışlık arzusunu fark ediyorsun. denizler artık bunaltıcı bir nem veya kuru bir soğuğu çağrıştırıyor. kağıt helva'yı eskisi kadar görkemli bulmuyorsun. tadın tuzun kalmıyor anlayacağın.

    bir zamanlar veznede, kutu gibi bir alanda hayatını idame ettiren adama özendiğin günü hatırlıyorsun. hayat tıpkı hayat bilgisi kitabındaki resimler gibi geliyor çünkü sana. şuncacık yerde ne güzel bir hayat kurarım diyorsun kendi kendine. çünkü dünyan küçük, düşlerin ondan da küçük.

    oysa bu yaşamda eleştirilecek, hoş görülmeyecek hatta katlanılamayacak ne çok şey varmış, anlarsın eninde sonunda. büyüdüğün her an ümitsiz bir biriktirme rekabetinin içine girersin ama harcadığın da ömür sermayesidir, bilmezsin...
  • ölmek.
  • sizden daha ufak yaşta birinin hayatını hiçe sayarak istediği bir şey uğruna ölmesi ve o çok istediği şeye ulaşamadan üstelik.
    sonra işte, olduğu kadar olmadığı kader diyor insan ve herşey değişmeye başlıyor.
    en başta bakışaçınız.
  • insanın kendisidir. sabah itibariyle son 3 4 aydir yaşadığım sıkıcı depresif hayatımdan çıkıp eski yaşamıma dönmeye karar verdim.
    to do list hazirlamakla başladım işe. buraya da yazayim belki bi faydam olur.

    1. beni üzen insanları ( ne kadar sevsem de) hayatimdan çıkarıyorum.
    2. hazır elim değmişken yoran insanları da çıkarıyorum.
    3. kitaplığımı duzluyorum, okumak için alip sayfasını açmadığım onlarca kitabi sırasıyla okuyorum.
    4. izlemek için sıraya koyduğum filmleri biiir biiir biiir izliyorum.
    5. ektiğim tüm insanlarla yeniden sözleşip özürlerimi onlara bir kitap alarak sunuyorum.
    6. kendi dilimi iyice öğrenmeye başlıyorum.
    7. ney üflemeye kaldığım yerden devam ediyorum.
    8. gidip görmek istediğim ama bir türlu firsat bulamadığım yerlere gidiyorum.
    9. artık geç yatmıyorum, yorgun uyanmiyorum.
    10. spora ve dansa yeniden başlıyorum.
    11. saclarimin rengini değiştiriyorum.
    12. yuksek lisansa kaldığım yerden devam ediyorum.
    13. o cok sevdigim gramofonu kendime alıyorum.
    14. yaşamanın güzel bir sey olduğunun farkına varıyorum.

    şimdilik kararlarim bunlar, hepsini ani bir şekilde almamda bu geceki rüyama sonsuz teşekkürler. sevgili rüyam, seni de en güzel 2. rüyam olarak kaydettim. tekrar görüşmek üzere.
  • (bkz: kıl dönmesi)
  • 1. eş değiştirmek
    2. iş değiştirmek
  • ilk defa cinsel iliskiye girmek
  • piyango veya sayisal lotodan para cikmasi.
hesabın var mı? giriş yap