• türkiye'dir...

    çünkü sikindirik bir sistemi ve yozlaşmış milyonları barındırmaktadır...

    benim derdim bu programların yapılıp yapılmaması değil, bu programların yapılmasına neden mecbur kaldığımızdır...

    illa bir şeylerin olması için, binlerce insanın pisi pisine hayatını kaybetmesi mi gerekmekte... söz konusu türkiye'yse evet efendim, illa başımıza bir şey gelmeli...

    1999 marmara depreminden sonra ortaya çıkan ötv sayesinde toplanan yaklaşık 30 milyar lirayla emin olun türkiye'nin çehresi değişebilirdi, yapılar bir nebze de olsa, sağlam bir şekilde vücut bulabilirdi ama iktidarlarımız ne yaptı, kusura bakmayın ancak hiçbi sikim yapmadı... anca aptalca harcamalar yüzünden devasa boyutlara ulaşan bütçe açıklarını kapattı...

    en ufak bi depremde bile yerle bir olacak yüzbinlerce yapı mevcut bu ülkede... ne bir çalışma ne de bir yaptırım var...

    ne diyeyim bilemiyorum ama bildiğim tek şey var o da; bu saatten sonra gelen paranın amına koyayım...

    ha bu arada, devlet denilen şey neden var!?

    düzeltme: toplanan miktarı dolar olarak yazmışım, düzelttim...
  • japonya'dan örnek almamız gerektiğini söylemiştim yine söylüyorum ama biliyorum ki havaya söylüyorum. yalnız yardımın öncesi sonrası olmaz diye düşünüyorum. öncesinde yapılmadı diye sonrasında yapılanları kabul etmeyecek veya kınayacak kişilere de şaşırıyorum efendim.

    ne yazık ki türkiye'dir. yumurta kapıya dayanmayı geçtim, kapıyı kırmadan harekete geçemiyoruz.
  • sol elin verdiği, sağ elle dağlara taşlara yazılan ülkedir..
  • insanlarından topladığı deprem vergilerini ne yaptığı bilinemeyen ülkedir. deprem olduğunda deprem vergileri uçan ülkedir. insanlarından aldığı vergilerle dönen kanalında deprem vergilerine ne olduğu sorulamayan ülkedir.

    devletinden hayır gelmediği için insanlarına güvenilir.
  • yardım porgramlarını izliyorum. şöyle sahneler görüyorum;

    sunucular gelen yardımları ara ara okuyor,
    -türkiyede çalışan 4 çinli maaşlarının yarısını bağışlamış
    -almanyadaki 1 kız tüm burs parasını bağışlamış
    -aysel diye bir teyze cebindeki 100 tlnin 50sini bağışlamış
    -mehmet diye bir öğrenci harçlığının tamamını bağışlamış
    -kocaelinde 1 amele, bedavaya vanda okul inşaatında çalışırım demiş vs vs vs

    bizde bunlarla çok övünüyoruz. ki birlik beraberlik açısından mükemmel eyvallah ama ben yemin ediyorum bağışlayanlara üzülüyorum lan. o çinli ne kazanıyor ki arkadaş? 500 tl alıyor mudur? o kızın neden bursunu alıyoruz? aysel teyze neden 50 tlsini veriyor? yazık değil mi bu insanlara? mehmet kardeşim neden zaten kıt kanaat geçindiği öğrenci harçlığını veriyor? ben vallaha bu tip programları yapsam bunları sevinçle söyleyemem. üzülürüm. hatta imkan olsa kardeşim siz vermeyin para niyetiniz yeter bana derim. yazık değil mi lan bu halka? o kadar vergiyi neden ödüyoruz arkadaş? bir birey aylık emeğinin, yani aslında cebinde olması gereken brüt maaşının toplamda 100de 60ından fazlasını dolaylı ve dolaysız vergi olarak devlete ödemekte. dünyada böyle bir oran yok. bu kadar fahiş yok.

    bir de tüm bunlara ek olarak deprem vergisi diye ek bir para toplanmış fahiş boyutta. ama hala zavallı, belki kendisinin bile sırtında 20 yıllık mont olan aysel teyzenin 50 tlsinde gözümüz var. vallaha ben üzülüyorum. yardım programlarını izlerken imkanı olmadığı halde yardım edenlere daha çok üzülüyorum.

    son sözüm şu olsun, bu ülke maalesef türkiye. maalesef kendisini ekonomik olarak dünya devi diye pazarlayan türkiye.
  • teslim tarihinden sonra ödev yapan öğrenciye benzer. bitirip teslim etse bile yarım puan alır. öbür yarısını kaybeder...
  • geçen bir televizyonda alt yazı geçiyordu. kızılay hesabına para yatırmak istiyorsanız bilmem ne operatörüne şöyle bir mesajı atın falan diye. düşündüm, dedim ki, lan biz hala 60 lardaki 70 lerdeki 50 sente kurşun atan aciz türkiye değiliz ki. kızılay denen yardım kurumu zaten bu yüzden var. normal zamanlarda kızılayda belli gelir kaynaklarından gelen paralar birikir, işte böyle afet zamanlarında ihtiyacı olanlara verilir. yani kızılayın varlık sebebi bu. bu yüzden kızılayın kanunla belirlenmiş kendine has gelir kaynakları vardır. oradan para akar, birikir.

    şimdi deprem olmuş, ilk iş hemen halka dönüp hadi koçlar kızılaya yardım olayına girelim?!? kardeşim ne yaptın bunca zaman biriken parayı... harcadın mı, uçurdun mu? niye ilk iş hemen halka dönüyorsun, sen zaten bu yüzden varsın, olayın bu. zor günde millete yardım edeceksin. bunun için gelir kaynakların var, zaten devletten dolayısıyla bizlerin vergilerinden para almıyor musun?

    burada yüce gönüllükle para gönderen insanlara lafım yok. onlar çaresizce ellerinden gelen ne varsa onu yapmaya uğraşıyorlar. yardımlaşma ruhuna da değil bu laflarım. zor günde herkes birbiriyle yardımlaşacak tabi, onda da sorun yok. ayrıca da normal zamanda kızılaya elbetteki isteyen yardım edebilir. zaten kızılayın gelir kaynaklarından biri halktan gelen bağışlardır. ona da bir sözümüz yok. benim derdim afet olunca coşanlarla, hemen işgüzarca para toplama alt yazıları yazan televizyonlara, yardım toplama programı yarışına giren showmen lere, bu afetleri vicdan sömürüsüne dönüştüren fırsatçılara, bir kamyonu bile afetzedelere zamanında ve düzenli ulaştıramayan beceriksizlere.

    böyle para toplama kampanyaları, yardım hesap numaralarını hemen zırt diye ekrana çıkartmak falan bunların sayesinde baya sıradanlaştı, resmen bunu kanıksadık. kimse bunlar neden para istiyor, paralar ne zaman bitti demiyor. çünkü asıl sorunun kendisi bu yardımlaşma ruhu perdesi altında gözeden kaçıyor, milli birlik ve yardımlaşma havası bir yarışa dönüştürülerek asıl sorgulanması gereken şeyleri perde arkasına itiyor. binalar neden çürük, devletin parası yok mu, uyduruk binalar yapan müteahhitler kim, fıss...

    ısrarla şunu soruyorum: kardeşim bu devletin kızılayının müdürü falan yok mu? televizyona çıksın, desin ki; ey halkımız kızılayın parası bitti, ekmek battaniye çadır alamıyoruz. herkesten yardım bekliyoruz. böyle desin yemin ediyorum ilk ben koşacam bankaya. ama öyle bir durum yok, kimse para bitti demiyor. zaten normal zamanda vergilerden ve diğer kaynaklardan gelen para birikmiş olması lazımdı. ne ara tükendi, ya da nereye tükettiniz lan, biri bana bunu açıklasın. nereye gitti paralar? ya da aslında bizim millet ne de olsa yufka gibidir, her afette bankalara koşar diye normal zamanda gelen paraları başka yerlere mi aktarıyorsunuz, neden bu kızılay dimdik ayakta değil de bana hep dilenci elektriği veriyor, biri bunu açıklasın, ya da oturmasın o mevkide, istifa etsin.
  • (bkz: #25874723)
  • 99 depreminden de, bu yazıyı yazdığım 2011 yılından beri de bu ülkede değişen bir şey yok...

    yine bir deprem, bizim topraklarımızda basit bir olay olabilecekken, yine binlerce insanımız yaralanıyor, onlarca insanımız hayatını kaybediyor...

    kimin suçu?

    devletin, belediyelerin ve bizim...

    yapmıyoruz... onca felaket yaşamamıza rağmen akıllanmıyoruz. hala kapıttan binalarda yaşıyoruz. yıkın! bir cana zarar gelmeden yıkın ve adam gibi plan program yapın allah aşkına... yenileyin bu binaları... yoksa milyar liralar toplarsan bir faydası yok... hani nerede deprem felaketleri sonrası toplanan vergiler? ne için kullanıldı?

    belki şimdiye kadar toplanan vergi yüz milyarları aştı, sonuç? koca bir sıfır...

    ne olacak peki? yarın bir gün yine deprem olacak... bu sefer de belki ben öleceğim, belki siz... sonra yine vatan millet sakarya edebiyatı iki üç yardım... ve sonra yine yine yine bir deprem ve yine kan ve gözyaşı...

    ülkece akıllanmazsak bir daha çok kan görürüz ve gözyaşı dökeriz...

    elazığ depreminde hayatını kaybedene kardeşlerimize allah rahmet eylesin...
hesabın var mı? giriş yap