• şair (bkz: hasan hüseyin korkmazgil)'in 'sevmenin öbür yüzü üstüne bir boyut yoklaması' paranteziyle sunduğu kült şiirdir.
    (bkz: ahmet kaya)'nın güzel günler ismiyle bilinen parçasının lirik hammaddesi diyebiliriz.

    oldukça uzun bir şiirdir, hakkında hiç entry girilmemiş olmasına şaşarak balık attım olta tuttum adlı ilk kısmını bırakıyorum * :

    dalgındım dağlar gibi
    türkülüydüm çınar çınar
    ne savrulup giden sarı
    ne kızarıp gelen yeşil
    dikilmiş dikmeninde hoşçakal köprüsünün
    tam da mendil sallıyordum güzel günlere
    güzel günler güzel günler
    hey güzel günler
    gidenimin gözlerinde
    ellerinde gelenimin
    hey güzel günler
    doymak bilmez masal kuşu
    yaşı belirsiz türkü
    renkten renge gökyüzü
    su taşıyan ince elek
    güzel günler güzel günler
    hey güzel günler

    balık attım
    olta tuttum
    savurdum günlerimi
    buluntu bir altun gibi
    masal oldu çocukluğum
    gençliğim bahar seli
    ve bir akşam birdenbire bir bulvar otelinde
    ipincecik bir dal değdi alnıma
    koptu sazımın teli

    yüreğim
    yavru kuşum
    bırakma beni
  • hoşçakal köprüsü ( hasan hüseyin korkmazgil - bütün şiirleri, bilgi yayınevi, 5. basım, sf. 65-79 )

    ( sevmenin öbür yüzü üstüne bir boyut yoklaması )

    1/ balık attım olta tuttum

    dalgındım dağlar gibi
    türkülüydüm çınar çınar
    ne savrulup giden sarı
    ne kızarıp gelen yeşil
    dikilmiş dikmeninde hoşçakal köprüsünün
    tam da mendil sallıyordum güzel günlere
    güzel günler
    güzel günler
    hey güzel günler
    gidenimin gözlerinde
    ellerinde gelenimin
    hey güzel günler
    doymak bilmez massl kuşu
    yaşı belirsiz türkü
    renkten renge gökyüzü
    su taşıyan ince elek
    güzel günler
    güzel günler
    hey güzel günler
    balık attım
    olta tuttum
    savurdum günlerimi
    buluntu altun gibi
    masal oldu çocukluğum
    gençliğim bahar seli
    ve bir akşam birdenbire bir bulvar otelinde
    ipincecik bir dal değdi alnıma
    koptu sazımın teli
    yüreğim
    yavru kuşum
    bırakma beni

    2/ tek elde çeşitleme

    aman da dalgınmışım aman da ötelerde
    ormaniçi göller gibi
    aman da kıpır kıpır
    ayışıklı kavak gülücükleri
    bir gözüm çekmiş gider bulutsu cennetlere
    bir gözüm bakkal kasap
    alicengiz
    itdalaşı
    hep aynı pencereden hep aynı sokak
    hep aynı oyuncaktan hep aynı dünya
    su sarnıçta kör uykuda
    çıkışlar tutsak
    tohum kalmış taş altında
    yeşilim çıldıracak
    ne de çok kalmışmışım kendi salıncağımda
    ne de çok dalmışmışım kendi türküme
    ne de çok bunalmışmış benim kuzucuk
    susamışmış çöller çöller ne de çok
    yerinmekli bir akşamdı bir bulvar otelinde
    belirsiz bir boyutta özlem dönencesinde
    tam da mendil sallıyorken güzel günlere
    ipincecik bir dal değdi alnıma
    yaprakları iznik’liydi
    çiçekleri çin işi
    sanki acem minyatürü
    vivaldi düşlemesi
    sandım basra sarısı
    horasan kırmızısı
    bir elimde hindistanlı bir yılan
    bir elinde erzincanlı gelincik
    gözleri gördüm önce
    sonra yalnızlığını
    (‘beni bir gözleri ahuya’
    demiş ya koca sultan
    demiş ya ‘zebun etti’
    onlar
    o kanlı kılıçların ardındaki o yavuz sultanlar ki
    eğilmişler günümüze taa oralardan
    ipincecik kırmızı bir gül dalı)
    kara değil karanlıktı gözleri
    sandım elmas gerdanlıklı bir zenci
    acılar anlatıyor geniş zamandan
    yaşamış da bir zamanlar
    yitirmiş de bulmuş sularını
    ürkmüş de sularından bir antik balık
    bir çift göze kesmiş otel gurbetlerinde
    gözlerini gördüm önce
    sonra yalnızlığını
    ivecendi
    incinikti
    uzaktı
    öyle çapraz bir algı ki birden bir anda
    sandım inip çıkıyorum bir siyamlı erkek kedi
    kimsesiz merdivenleri

    3/ ateş gibi bir içki

    güzel miydi
    bilmiyorum
    ilginç miydi
    belki de
    tedirgindi
    incinikti
    uzaktı
    toprağından ayrı düşmüş bir zenci
    acılar anlatıyordu geniş zamandan

    -burda biraz ne gerek
    burda biraz kadehcik
    ateş gibi bir içki
    yoksa gitmez bu şiir
    çünkü denişmiştir papirüslerde
    lotus diye bir çiçek -

    ne de çok dalmışmışım kendi türküme
    ne de çok bunalmışmış benim kuzucuk
    avcısını kendi seçen bir kelebekti
    o bahçeden o bahçeye bir uzakçıl kelebek
    aldım onu ellerime
    baktım gözlerinde gecelerime
    bu yandan bakılınca güneşli bir kıyı kenti
    şu yandan bakılınca sibirya’da gün batımı
    pazarlar kuruluyordu açınca kepenkleri
    ağlamağa durmasındı köprüler tufan
    sanki çağdaş çalgılarda bir eski ezgi
    kuzeyli bir gökdelende bir çöl bitkisi
    bu tozlar ondan kaldı bu parmaklara

    4/ hızlı dönemeçte bir adsız boyut

    onu ben orada buldum
    hermafrodit bir yalnızlık
    karışıktı düşler gibi
    düşler gibi doğurgan
    kokluyordum gül demeti
    okşuyordum ısırgan

    -burda biraz ne gerek
    burda biraz bir kadehçik
    ateş gibi bir içki
    yoksa gitmez bu şiir
    çünkü denilmiştir papirüslerde
    lotus diye bir çiçek-

    koşuyordum kelebekti
    tutuyordum örümcek
    çekiyordum perdeleri
    ormanda kuş sesleri
    yarasalar çığlık çığlık
    yumunca gözlerimi
    özlediğim yerdeydi o
    aradığım yerde yoktu
    bir yüzüyle çocuktu
    bir yüzüyle şam çarşısı
    bir hindistan minyatürü
    sedef döken bir müzik
    kül rengi güvercinlerdi ki barok katedrallerden
    kim bilir kimden kalmış pastel resimlerdi ki
    alıcısı çoktan ölmüş o sokakları
    onu ben orda buldum bir bulvar otelinde
    hippice sultanahmet

    5/ artık bir şey gerekmiyor dostlarım

    öyle bir yüz yoktu orda ben aldanmışım
    kaç bin yıllık aldanışı yeni sanmışım

    yaralı bir şarkıydı o
    bir umutsuz yolculuktan
    bırakılmış bir konaktan
    bir yaldızlı resimdi
    akrep yutmuş balıktı o
    ışıktan kaçıyordu
    afrodit’le yatıyordu
    hermes’im sanıyordu
    ‘om mani padme hum’du
    tamburda solo
    bir kenevir kuşuydu o
    yakut gözlü bir örümcek

    artık bir şey gerekmiyor dostlarım
    kendini leydi sanan bir merakeş dilencisi
    buldu beni
    buldum onu
    ve bitti

    hoşçakal köprüdünde yel aldı mendilimi
    silkeledim yaprak yaprak
    saldım türkülerimi
    ne değişen ışıklardı
    ne son bulan acılar
    ‘bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm’
    o geceler orda kaldı
    o görüntü orda bitti
    kaç bin yıllık bir öyküydü
    yineledim bitti gitti
    vurdum çıplak sırtıma çağdaş yaşnızlığımı
    ‘demir asa demir çarık’
    kan içinde ayaklarım
    artık bir şey gerekmiyor dostlarım

    6/ pişmanlık dedikleri o kör yengeç o topal

    ey gecikmiş koca kerem
    ey çağdışı koca aptal
    sen bir sevda ustasıydın
    bir özleö kuyumcusu
    nasıl kandın o renklere
    nasıl aldandın
    o yapay derinlikler nasıl yanılttı seni
    nasıl gittin ardından o gölge oyunlarının

    sevdin onu - ne saklarsın - sever gibi akşam bulutlarını
    gömdün onu - ne gizlersin - gömer gibi akşam
    ( bulutlarına tutulmak tutsaklıksa
    kör bir yengeç pişmanlık
    bunu baştan bilmeliydin dövünmek için
    niçin çalmak taştan taşa bu canı
    bu kızgın arefede bu fırtına öncesinde bu boşluk
    ne buldun da bilemedin ey koca şaşkın
    işte sokak işte gerçek
    işte kavganın ucu
    ya kaptansın bu gemide
    ya da sıradan yolcu
    ne ararsın bu denizde
    beklediğin ne ki senin bu kıyılardan
    ey yaşlanmaz yanılsama ey sürekli kuruntu

    7/ yeniden yanılmaya övgü

    anlat bizi sokaklarda ey elele bulan şafak
    anlat bizi bizden sonra geleceklere
    anlat bu aldanışı
    de ki evet
    de ki hayır
    de ki olası
    anlat bu karlı sokaklardan elele geçeceklere

    türkülerlik işler bunlar ey gecikmiş koca kerem
    gün kocalır yıl yılanır çağ ölür
    biz gideriz bu illerden yeniler gelir
    silinir sevdalarımız türkülerden de
  • o kadar öküzüm ki, gerçekten köprü sandım ve açtım. birden ses gelince irkildim. saat altıda bile romantik olunuyor. cidden ders almam lazım
  • (bkz: hasan hüseyin korkmazgil) in şiirinde geçen söz öbeği.
    dikilmiş dikmeninde hoşçakal köprüsünün
    tam da mendil sallıyordum güzel günlere
  • tam da mendil sallıyordum güzel günlere.

    gibi insanı yaralayan mısraya sahip şiir.
hesabın var mı? giriş yap