• bu diziyi tıp fakültesinden önce, tıp fakültesi ve sonrası olmak üzere üç aşamada izledim.

    fakülteye girmeden önce tabii hiçbir bok bilmediğim için gregory house benim için neredeyse bir tanrı figürüydü. her şeyi bilen, tüm tahminleri doğru tutan, etik değerleri hiçe sayan, hiç hasta kaybetmemiş bir doktor. bunu o zamanlar tabii ki tanrı özellikleri taşıyan biri sağlayabilirdi.

    fakülte zamanlarımda ise yavaş yavaş bunun sadece bir dizi olduğunun farkına varmaya başladım. etrafımdaki hastaların aldığı tanılar, gösterdiği semptomlar, verilen tedavileri gördükçe yapımcılara küfretmeye başladım; çünkü bu dizi bu mesleği seçmemde büyük bir etkendi. adamlar resmen salaklara anlatılacak bir prodüksiyon yapmışlardı; ama bunun farkına yıllar sonra varmıştım.

    fakülte sonrasında ise doğal olarak tıbbın içerisinde daha da ilerledikçe, insan hayatı ile ilgili şeylere karar vermenin dizideki kadar kolay olmadığını ve tahminlerin tutmadığını gördükçe, dünya üzerinde gregory house gibi bir doktor olamayacağının farkına vardım. bu karakter besbelli ki eğlence sektöründeki malları doyurmak için oluşturulmuş öylesine bir figürdü. hacılar en basitinden arreste girmiş hiçbir hasta ölmedi bu dizide yahu. ya da ne bileyim hasta akut pulmoner ödeme girmiş furosemid + endotrakeal entübasyonla falan stabilleştiriyorlar hastayı. hassiktirin amk, sikerler öyle diziyi. hadi kurtarırsınız anlarım da, arada da 1-2 hasta ölüversin. hiç mi bir kimse ölmez yahu.

    velhasılıkelam benim için dizinin ilerleyişi "vay amk bu adam bir harika dostum"lardan, "yarrağımı öyle tanı koyarsın, siktirin amk"a bir anda 180 derece döndü.

    overrated as fuck bir dizidir artık benim gözümde.

    edit: birkaç kendini akıllı sanan velet aklı sıra dalga geçmeye çalışmış. sizin yeni gittiğiniz yoldan bizler dönüyorduk. sütünüzü için, okulunuza gidin fazla da sağa sola tatava yapmayın. çok da sikimizde değilsiniz afedersiniz.
  • birçokları tarafından tıbbi olarak isabetsiz olduğu söylenen, ama yine de yapılmış en iyi dizilerden biri olan.
    vogler, tritter ve stacy li bölümlerin ana hikayeleri zaman zaman sinirlerimi bozsa da defalarca izletti kendini.
    ama özellikle 4. sezondan itibaren çok daha güzel, ki normalde diziler 4. sezondan sonra daha iyi değil daha kötü olur.
    --- spoiler ---

    4. sezonun bence en önemli özelliği de, 10larca doktorla başlaması. senaryosu baştan hazırdı ve kimler kalacak belli miydi bilmiyorum ama, bilmeyen halime seyircinin en yoğun bağ kurduğu karakterlerle devam edilmiş gibime geliyor.
    yani sandığım gibi izleyici reaksiyonlarıyla mormon boy, grumpy, old fraud, vet, twins, amber vs elendiyse wow!
    hatta amber izleyicinin talebiyle geri döndüyse wow*2
    4. sezonda giren taub karakterinin diziye cuk oturması, 13 ile house arasında gelişen garip ahbaplık, ilk öğrendiğimizde şaştığımız wilson-amber ilişkisi ve daha neler neler.
    ama ekibin kadın üyesi cameron ve 13 haricinde hiç oturmadı. diziyi kadın cast lar bitirmeye çalıştı. martha, chi, hatta addams.
    chase in dönüşü de faydalı oldu ama 4. sezon sonrası dizinin "rock" ı kimdir derlerse taub dur derim.

    finali hakkında da; her ne kadar birçok izleyici wilson un kanserden gidici olmasına sinirlendiyse de; house un kendini öldü gösterip wilsonla son bir maceraya çıkışı wilson'ın da sonsuz sonu olması açısından oldukça başarılı bir finaldi. ve reboot kapılarını kapatan bir finaldi.
    öte yandan chase in bölüm başına geçişinin gösterilmesi de hem bir future spin off chase m.d. nin kapılarını açması açısından umut vericiydi* hem de ilk sezonlardaki ayak bağı, sinir bozucu, hain chase in 8 sezondaki dönüşümüyle karakter gelişimi açısından muazzamdı.

    --- spoiler ---

    keşke hafızam zayıf olsa da, bazı kısımlarını unutsam , yeniden izlemiş gibi olsam diyorum bazen.
    teşekkürler david shore, ve üzerine yapışan karakter için üzgünüm hugh laurie.
    bu da daniel radcliffe in gözlüğü taktığı anın videosu kadar tarihi bir video.
  • en önemsiz kısmı tıbbi kısmı olan dizidir. önemli olan hastanın etrafında ve doktorların kendi aralarında dönen muhabbetlerdir. onun için de tıbbi terimleri %100 anlamak gerekmez, hatta hiç öyle bir ihtiyaç hissetmeden de rahatça anlaşılabilir bir dizidir.
  • intelligence is new sexi kafası bu diziden sonra başladi net.
  • zamaninda izlemekten keyif aldigim izleyiciyi bunaltmayan eski dizi!
    tip terimleri ne kadar dogru bilmem bilmedigim icin house karakteri kafamda kocaman bir kahraman olmus olabilir tabi ama yinede izlemesi keyifliydi
    bir grey’s anatomy kadar degil tabi gerci oda epeyce bozdu ama olsun
  • bana da dexter'da olmuştu. o kadar adam doğramasını izleyip sonra kendim yapınca ne kadar overrated olduğunu anlamıştım.
    tanım: hugh laurie'nin amerikan aksanıyla döktürdüğü dizi.
  • çokta şaapmayın doktorlara güveniniz azalıyo.
  • oyunculuğa başlamadan önce dizidekileri gerçek zannediyordum, oyunculuk tecrübem arttıkça karanlık gerçeklerin de ayırdına vardım. karakterlerin hepsi sadece birer oyuncuymuş, konuştukları diyaloglar da hep başkaları tarafından yazılmış.

    kesin emin olmamak ile beraber dizide gördüğümüz görüntülerin de bir kameradan çekildiğini düşünmekteyim.
  • özellikle 4. sezonu, türkiye'de komedi dizisi adı altında yayınlanan yapımların %95'inden katbekat daha komiktir.
  • neredeyse tüm bölümleri aynı kurguya sahip olmasına rağmen kendini izlettiren dizi.

    tam sıkıldım diyorsun, bir bakmışsın 5 bölüm daha izlemişsin.

    arka sokaklar gibi, izleyicinin bug' ını bulmuşlar.
hesabın var mı? giriş yap