id

• kişilikte doğuştan yer alan bencil, hırslı, bilinçsiz
  ve mantıksız doğuştan var olan öge.
  her koşulda yalnızca zevk almayı hedefler.
  beklemeyi bilmediğinden bahsi geçen
  dürtülerin derhal doyurulmasını talep etmektedir.
  bu nedenle bebeklerin kişilikleri tamamen id' den oluşmaktadır denilebilir.
  çocuklarda olduğu gibi zevk ilkesi üzerine işleyen
  id, dış koşulları dikkate almadan haz almaya çalışarak
  acıdan kaçınmaya çalışmaktadır.
• psikanalizin kurucusu ve bilinçaltı kavramının babası sigmund freud tarafından insan zihninin id, ego ve süperego bölümlerinden oluştuğunu varsayımını öne sürmüştür.buna göre id, benliğin en ilkel ve hayvansı yönüdür. bastırılmış, sansürlenen duygu ve düşüncelerin kaynağı. haz ilkesiyle hareket etmek ve acıdan kaçmak temel prensibidir. bebek doğduğunda önce id gelişir. ego ve süper ego daha sonra gelişmektedir.
  psikanalitik kurama göre göre psikopatoloji idin doymak bilmeyen fantezileri ve süperegonun baskılayıcı yapısı arasında denge kurmayı başaramayan ve bir savunma mekanizmasını aşırı ve orantısız kullanan egonun ben pes ettim ne haliniz varsa görün demesiyle ortaya çıkar.
• sabırsızdır.
• ''nasıl biteceğini bilmek istiyorum
  bedelinden emin olmak istiyorum
  bana vaat ettikleri yıldızları boğmak istiyorum
  beni gizli hattından aramanı istiyorum
  cinayet ihtimalini canlı tutmak için seni hayatta istiyorum
  
  arzunun bedelini ödediğinde orada olmak istiyorum
  kötülüğümün kazanmanın bir yolu olduğunu anlamanı istiyorum
  oyunbozanın adını istiyorum
  
  bir anda yanmam gerekirse diye kibritler istiyorum
  nezaketin abartıldığını bilmeni istiyorum
  senin göğüne sırlarımı yazmak istiyorum
  kontrolü kaybettiğini görmek istiyorum
  kaybettiğini görmek istiyorum
  
  ederini tam olarak bilmek istiyorum
  zaferle bütünleştiğini görmek istiyorum
  nereye değdiğini bilmek için dokunuşlarının beni yaralamasını istiyorum
  
  alevlere gömüldüğümde beni izlemeni istiyorum
  adına yapılan vahşetlerin listesini istiyorum
  elimi karanlığa uzatmak ve oradan bana uzananı hissetmek istiyorum
  
  kabuslarımın ne zaman daha net olduğunu anımsamak istiyorum
  kızgın kara öfken ortaya çıktığında orada olmak istiyorum
  kendi türümün tadına bakmak istiyorum
  bu taraf farklı mı diye görmek için soğuk ıslak çarşaflarla sarılmak istiyorum
  
  üstüme şevkle gelmeni istiyorum
  seni hiçe saymak istiyorum
  tam olarak aynı ama farklı olan şeyi istiyorum
  kafa yapan bir şeyler istiyorum
  seni fırlatıp atmak istiyorum
  bildiğimi bilmeni istiyorum
  
  beni okuyabiliyor musun bilmek istiyorum
  gözlerim kapalı salınmak ve neye çarptığımı görmek istiyorum
  ne yapacağını kestirebilmek için benden ne kadar nefret ettiğini bilmek istiyorum
  
  yaraları kendime yaptığımı bilmeni istiyorum
  çoğunluk hissesini istiyorum
  öleceğim zaman güzel bir yerde olmak istiyorum
  
  senden gizlice nefret etmek istiyorum
  seni yıkmaya son vermek istiyorum ama yapamıyorum
  ve istiyorum ve istiyorum ve istiyorum
  ve her zaman açlık çekeceğim
  
  ve istiyorum ve istiyorum ve istiyorum''
  
  recoil - want
• insanoğlunun zihninin derinliklerindeki default kodlama, benlik, zihnin oluşumu. içimizdeki animal instinct'in kaynağı.^* sigmund freud tarafından verilen sıfat. görsel
  
  yine de kişinin id ve egosunu kontrol eden süperegosunun, üst benlik geliştikten sonraki maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki yeri önemlidir. görsel
  
  bonus
• mühendislikte iç çap ölçüsünün ingilizcesinin kısaltılmış halidir.
  
  uzun hali: inner diameter
• id doğumda mevcuttur ve saf içgüdü, arzu ve ihtiyaç ile çalışır. tamamen bilinçsizdir ve temel biyolojik dürtüler ve refleksler dahil olmak üzere kişiliğin en ilkel bölümünü kapsar.
  
  id, tüm dürtüleri hemen tatmin etmek isteyen zevk ilkesi tarafından motive edilir. id'in ihtiyaçları karşılanmazsa gerilim yaratır. bununla birlikte, tüm arzular hemen yerine getirilemediğinden, bireyin arzuladigi şey hakkında "hayal kurmasi" yoluyla, en azından geçici olarak karşılanabilir.
  
  bebek davranışları id tarafından yönlendirilir ve sadece temel ihtiyaçlarını karşılamakla ilgilenir. ve id asla büyümez. yaşam boyunca çocukça kalır çünkü bilinçsiz bir varlık olarak asla gerçeği dikkate almaz. sonuç olarak, mantıksız ve bencil kalır. ego ve süperego, id'i kontrol altında tutmak için gelişir.
• id'in ne olduğunu ağır sapık ve güzel insan louis c. k.'in şu özlü sözü yeterince iyi özetler:
  
  "i don't stop eating when i'm full. the meal isn't over when i'm full. it's over when i hate myself!"
  
  yani şair diyor ki: doyduğumda yemek yemeyi durdurmuyorum. yemek doyduğumda durmuyor. yemek, kendimden nefret edecek kadar çok yediğimde duruyor!
  
  bir kere ipleri verdiniz mi idsel dürtüler ve aşırılıklar hayatın kontrolünü ele geçirir, bir bakıma zevklidir de id'e teslim olmak, düşüşlerden hoşlanmayı getirir ama gerisinde yıkıcı ve anlık eylemler bırakır, kendine ve insanlara karşı. bazen öz saygıyı ve insanları seçmek istesen de bir kere keyfine vardıktan sonra kazanan hep yabani ve uçlardaki id olur.
• mantık ve düşünceden uzak sadece zevk ve istekler üzerine var olan benliğimiz.sabırsızlığın ta kendisi.egodan da üstün olan benlik.
• çeşitli düşünürlerce farklı tanımları olan özümüz.
  
  (bkz: platon)'a göre at sürüsündeki en kötü attır. yaban böbürlenmelerin ve ahlaksızlığın dostudur; duvar kadar sağırdır ve ancak kırbaçla üvendire birlikte kullanıldığında boyun eğer.
  
  (bkz: sufi) için sadece uyumayı, yemeyi ve kendini hoşnut etmeyi bilen yakıcı alt-ruhtur.
  
  (bkz: marcus aurelius)'a göre iplerimizi çekiştiren, içimizin derinliklerinde saklanan gizli güçtür.
  
  (bkz: schopenhauer)'a göre yaşam arzusudur.
  
  (bkz: nietzsche)'ye göre benliktir.
  
  (bkz: buda)'ya göre mara'dır.
  
  (bkz: semavi dinler)'e göre şeytandır.
  
  (bkz: masallar)'a göre aç gözlü devlerdir.
  
  (bkz: bilim)'e göre sürüngen beynimizdir.
  
  daha nice tanımlamalar ve benzetmeler yapılsa da içimizdeki doyumsuz özümüzdür. günümüz çağı id'in krallığını sürdüğü bir çağ değilse nedir?