• biri aynı zamanda marangozdur, padişahlığı bir meslek haline getirmemiştir...
    diğerinin mesleği yok, ama siyaseti mesleği haline getirmiştir.
    biri demiryolları inşa ettirmiştir, diğeri duble duble yollar...
    biri likör, şarap, rom içerdi, diğeri ayran, limonata...
    biri güzel sanatlar, mühendislik, maliye, tıp, polis, mülkiye, ziraat, hukuk, veteriner okulları, köylere ilkokul açtı; diğeri imam hatip okulları
    biri bez, çini , beykoz, kağıt fabrikalarını kurdu, diğerinin herhangi fabrika kurduğu bilinmiyor...
    biri altı bin kitabın çevrilmesini sağlamış, beyazıt kütüphanesini kurup on bini el yazması olmak üzere otuz bin kitap bağışlamış , diğerinin bu türden faaliyeti bilinmiyor...
    biri sarayında yabancı tiyatro oyunları ve operalar izlemiş, sarayda müzik okulu kurdurmuş, kızlar bandosu oluşturmuş, çocuklarına piyano çalmasını öğretmiştir. diğerinin bu türden faaliyetleri bilinmiyor, bir çocuğu "ya hak" diyerek kötünün kötüsü ok atıyor...
    biri kendisine yapılan bombalı suikast yaparak 26 kişinin ölmesine, 58 kişinin yaralanmasına neden olan ermeni katili bile affetmiş, diğeri ise ise ergen çocuklara bile kendisine hakaretten davalar açmıştır...
    biri, kendisine “allah’ın belası”diyen namık kemal’i rodos ve sakız adası valiliklerine atamış, parasını cebinden ödediği yerde mezarını yaptırmış, diğeri olsa kendisine hakaretten mahkum ettirir, sürüm sürüm süründürür...
    daha var bir dolu örnek...
    ha bulabildiğim tek ortak noktaları her ikisi de alkollü içeceklerden alınan vergilerin dibi bulmuştur...

    pek çok kişinin, "yok deve" diyeceği şu düşüncemi rahatlıkla yazabilirim...
    abdülhamid döneminde yetişenler onun çağdaşlama (modern olma) hedefi ile açtığı yolda türkiye cumhuriyet' i kadrolarını oluşturmuşlar... çünkü abdülhamid için dinin devlet içinde yeri yoktu... yönetimi sırasında icraatlarında din adamlarını kendinden uzak tutmuştur. bu tutumunu sonradan pahalıya ödeyecektir. fetva emini hacı nuri efendi tarafından, "şer-i kitapların yasaklanması ve yakılması, tebaanın öldürülmesi, hazinenin israf edilmesi" gibi gerekçelerle tahttan indirilmesi için fetva verilmişti. fetva şeyhülislam ziyaüddin efendi tarafından imzalandı iyi mi?
    şimdi dinciler bu fetva olayında şahane kıvırtmaktalar...
    yok fetvanın ilk metnini elmalılı hamdi kaleme almış, yok fetva emini hacı nuri efendi, meclis'e davet edilerek onayı istenmiş, o da onaylamaya mecbur kalmış vırt zırt...
    sonuçta abdülhamid ingiliz beslemeleri tarafından, "din elden gidiyor" diyerek tahttan indirilmiştir... (bkn 31 mart vakası)
    işte yobaz, mürteci, irtica kavramları 31 mart olayı sırasında ortaya çıkmıştır...
    akp' nin yetiştirdiği dindar neslin ise abdülhamid' in yolunu açmaya çalıştığı çağdaşlaşma (modern olma) gibi bir hedefi olmadığı ise açık...
    itirazı olan...
  • amaçları aynı, yolları aynı, sonları aynı iki kişinin mukayesesi.
  • abdülhamit ile karşılaştırılacak tek isim yine abdülhamit olacağından gereksiz karşılaştırma. abdülhamit'in * * tek şanssızlığı dağılma dönemine denk gelmekti. ağer duraklama döneminde osmanlı başında olsa idi dünya farklı yerlerde olabilirdi. ii. mahmut, abdülhamit, abdülmecid ve abdülaziz'in geldikleri döneme hep üzülmüşümdür.
  • her ikisi de istibdat rejimi uygulamıştır.

    (bkz: dört duvar arasından devlet yönetmek)
  • biri filistin'i yahudilere satmıştır, diğeri de tüm ülkeyi katarlılara.
  • " erdoğan ile abdülhamit arasında ciddi benzerlikler yok değil...

    sultan abdülhamit, osmanlı’yı borç batağına sokan, galata bankerlerinin imparatorluğun tüm birikimlerine çökmesine neden olan, düyun-u umumiye olarak bilinen sömürge tipi borç idaresinin ve osmanlı’nın yıkım sürecinin mimarı...

    recep tayyip erdoğan da cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını londra bankerlerine yapan, dünyanın en yüksek faizlerinden biri ile faiz lobisine, yabancı bankerlere vergilerimizi oluk oluk akıtan, “yap işlet devret” modeli projelerle, şehir hastanelerinden köprü ve otoyollara kadar, on yıllarca ödeyeceğimiz fahiş borç yükünü milletin sırtına bırakan ekonomik buhran sürecinin mimarı...

    sultan abdülhamit, mustafa kemal atatürk dahil yurtseverleri hapse atan, 33 yıl boyunca baskı ve korku rejimi ile ülkesini yöneten bir padişah...

    recep tayyip erdoğan da iktidarda olduğu yıllar boyunca ülkesinde sürekli operasyonlar ve kumpas davalarıyla yurtseverleri baskı altına alan, yargı sopası ile muhalifleri sindiren bir parti lideri...

    sultan abdülhamit milyonlarca metrekare toprak kaybedilmesini, recep tayyip erdoğan da yunanistan’ın türk adalarındaki işgalini izledi...

    sultan abdülhamit olağanüstü serveti ile dünyanın en zenginleri arasına adını yazdırdı.

    recep tayyip erdoğan bir yüzük ile çıktığı yolculukta büyük servet sahibi oldu. "*
  • birisi istanbul'u estetik açıdan hala hayranlıkla baktığımız eserlerle güzelleştirmiş,
    diğeri kentsel dönüşümle istanbul'un içine etmiştir.
  • ikisinin de, dönemin yenilikçileriyle başı derttedir.
    (bkz: ittihat ve terakki)
    (bkz: gezi direnişi)
    abdülhamit de ittihatçılara çapulcu demiş midir acep recep?
  • bir tanesi plevne'de gazi osman paşa direnirken sarayında marangozluk yapan beceriksiz padişahtır.

    diğerinin ise ..................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................m.
  • aslında her ikisinin de ciddi ortak noktaları vardır. tabi sonlarının da bu benzerlikleri arasında olup olmayacağını zaman gösterecektir.

    1- her ikisi de ulaşıma önem vermiştir. ikinci abdulhamit zamanında yaptırdığı demir yollarıyla meşhurdur. tabi sonra bu demir yolları bağdat taraflarına doğru birilerinin enerji kaynaklarına ve kutsal topraklara erişimini kolaylaştırması bakımından önemli rol oynamıştır. erdoğan'ın da her fırsatta övündüğü duble yolları meşhurdur.

    2- her ikisi de halk üzerinde dini baskı ve otoriteyi, çeşitli yasaklar ve ağır cezalarla sağlamıştır. bu anlamda her ikisi de memlekette olan her şey için kendisinin onayı gerektiğini düşünür. bu nedenle gerektiğinde yasal organları dahi bertaraf ederek, mutlak gücü ellerinde bulundurmak için her şeyi yapmışlardır.

    3- her ikisinde de zurnalcilik faaliyetleri tavan yapmıştır. abdulhamit zamanında da (bir nevi günümüzdeki taraf gazetesinin misyonunu üstlendiği) çeşitli manipülatörler dezinformatif zurnalcilik faaliyetleri ile çıkar odaklarına ters gördükleri kesimleri derdest ettirmiştir.

    4- her ikisinin de filistin konusunda siyonistlere karşı bir tutumları varmış gibi gösterilmektedir. ama her ikisinin de dolaylı olarak bunların palazlanmasına vesile olduklarına dair çeşitli itirazlar vardır.
hesabın var mı? giriş yap