• sizleri izlemesi gerçekten eğlenceli oluyor (bkz: swh)
  • diyelim haklı olduğunuzdan %110 eminsiniz, karşınızdaki davadan önce gelip kendine göre işi tatlı bağlamaya çalışmış, kabul etmemişsiniz, her şey lehinize gibi.

    karşıdakinin iyi niyetine, çocuk olmasına, öğrenci olmasına kanmayın.

    ifadelerinizde tutarlı olun, bir ifadede mesela "dengem bozuldu" deyip diğerinde bunu demezseniz tutarsız oluyorsunuz.

    karşıdaki(ler) aynı yalanı aynı şekilde söylerse tutarlı oluyor, davanız düşebiliyor.

    davanızı savunmak adına biraz çalışın, hepsinin paçayı kurtarmak için yalan söyleyeceğini bilin. ayrıca birden çok kişiyle muhatapsanız, bilin ki bunlar mahkemeye ifade için tek tek giriyor, hakimin soracağı soruyu bilemezler. hakime, kişilere sorulmak üzere zeki bir-iki soru hazırlayın ki kendileriyle çelişsinler. mesela benim olay trafikte bir anlaşmazlık yüzünden idi, bunlar ileride durup 4-5 kişi inip motorlu olan bana tekme salladılar. zaten mahkeme konusu da bu idi, bu tekmeyi hukuken götlerine sokacaktım fakat hepsi ağız birliği ile benim (yolumda olmama, araçtan inenlerin ve kavgaya çağıranların onlar olmasına rağmen) motorla üzerlerine sürmem üzerine kendilerini korumak için tekme atıldığını savundu. bu savunmadan da anlaşılan o ki kendilerine avukat tutmuşlar, siz de tutmaktan imtina etmeyin.

    konu temyize geldiğinde, "aman canım boşver, karşı taraf nasılsa beraat etti benim de amacım buydu, burunları sürtüldü, yeter" demeyin, onlar temyiz edip, ettikleri masrafı size sokmaya çalışacaklar.

    bu işlerin başında avukat bir arkadaşla oturduk, konuştuk. dedi ki "bizim insanımız para cezasından anlar, miktar sana kalmış ama 50 bin liralık tazminat iste".

    "oha" dedim, "karşımızdakinin eti budu ne, o kadar da değil"

    siz demeyin. eğer dava açacak kadar önemli bir olayın içindeyseniz, sonuna kadar gidin. bu son sizin değil, hukukun belirlediği son olsun.

    hukuk, size ağladığınız kadar meme veriyor. uslu uslu oturup "al bu da senin hakkın" demiyor.

    bütün bu yazdıklarımı çöpe atacak tek bir şey istemiştim, davadan ilk duruşmada vazgeçecektim, istediğim tek şey karşı tarafın hatalı olduğunu kabul edip hakim karşısında özür dilemesiydi. dilemediler.
  • öncelikle adalet beklemeyin, keza büyük bir hayal kırıklığı yaşarsınız.

    mümkünse tanıdık güvenilir bir avukat tutun.

    öyle taleplerinizin yerine getirileceğini de sanmayın, hakimin egosu adaletin ve gerçeklerin her zaman önüne geçecektir. örneğin ben davacı olarak çıktığım mahkemede bilir kişi istediğimde hakimin cevabı şu oldu: "niye ben kör müyüm anlamıyor muyum bu işten?"
  • oncelikle tanik olarak giriyorsanız, mubasirin size giriste hatirlatacagi gibi nufus cuzdaninizi hazirlayin elinizde tutun, inanin bundan bile insanlar geriliyor. ikinci olarak taniklik durumunda yalnizca hakim ne soruyorsa ona cevap vermeye calisin, kesinlikle olayi uzatmamaya baska konulara girmemeye, olayla baglantili diger baska olayları anlatmamaya calisin, malesef hakimler karsidakinin de insan oldugunu ve mahkemeye ilk defa gelen bir kisi oldugunun farkinda olmayacaktır. bu nedenle size gelecek ters bir soru ya da tersleme ile karsi karsiya kalip daha da heyecanlanabilirsiniz.

    taraf olarak getirildiginiz davaci ya da davalı avukati tarafindan size ne sekilde beyan vereceginize dair bir talimat olursa tavsiyem, bunu dinlememenizdir. malesef cok sik karsilasilan bir durum olarak bazi avukatlar taniklik yapacak kisiye ne sekilde aciklama yapacagina dair birebir aciklamada bulunuyor. sayet durusmadan once bu sekilde avukatla bir gorusmeniz olursa, bu durumun avukatlik meslek kurallarindan 24. maddeyi ihlal ettigini belirtmeyi sakin unutmayin.
  • çok yakın katip ve avukat arkadaşlarımdan dolayı olayın bizzat içindeyim.
    türk mahkemelerinde para ve torpil konuşur. avukat tutmayıp ben kendimi savunurum demeyin sakın. kesinlikle en basit suç dahi olsa; hakim sizi konuşturmaz, lafı ağzınıza tıkar ve prosedürü uygular. genelde görevini parası ve arkası olmayanların üzerinde icra ederler. ha vicdanını kaybetmemiş baba hakimler, savcılar da vardır ama çoğu sistemin çarkına girmiş maalesef.
    ne yapın edin bir avukat veya torpil bulun. bu söylediklerimi haksızılığa uğradığınızı düşünüyorsanız yapın. neticede burası türkiye; haksızlıklar ve hukuksuzluklar ülkesi.
  • güzel bir bayan hakime denk gelmemeye gayret edin. ben bir kere denk geldim ve tüm faili meçhul cinayetleri, hırsızlık vakalarını üstlendim.
  • sağ ayakla çıkın.
  • kadının beyanı esastır (artık) ilkesinin uygulandığını unutmayın. misal, karşı tarafın "şu masrafları ödemedi" iddiasına karşılık, ödediğinize dair belgeleri sunarsınız ama çıkan kararda ödemediğiniz yazar. belgelere karşı sözler.

    tanım: nasıl adalet dağıtıldığının anlaşılmasına yardımcı olacak tavsiyelerdir.
  • orada bir jüri olacak, siz jürideki kadınları keseceksiniz sanmayın.
    hakimi çok babacan zannetmeyin.
    avukatınız zırt yasasının bilmem ne maddesine göre savunma yapmasın, bir boka yaramaz.
    ağzınızdan çıkan tek cümle "biz suçsusuz hakim bey." olmasın.
    market sahibi delikanlı adam olabilir, "bunlar değildi." diyebilir. ama o ibne taksici "ne bileyim bunlar da olabilir, karanlıktı göremedim." diyebilir.
  • önünüzü iliklerken, fermuara da bakin, acik kalmis olmasin.
hesabın var mı? giriş yap