• uzun ince sopanla her fırsatta sıra dayağı attığın için, varlıklı ailelerin çocuklarıyla ilgilenip yoksul arkadaşlarıma çöp muamelesi yaptığın için, sevgi ve şefkat göstermek yerine çirkef mahalle karısı tavrını takındığın için, özgüvenimizi kaybettirip "sizden bir bok olmaz." düşüncesini yerleştirdiğin için senden utanç duyuyorum.

    umarım hayat, bize çarptığın tokatların karşılığını vermiştir.

    gültepe ilkokulu gülten kale
  • sırf kalemimin ucunu açmadı diye, 4. sınıf öğrencisini sınıfın ortasında dövüp de eline ne geçti? o çocuk, ömrü boyunca eğitim hayatında başarılı olamadı biliyor musun?

    halen uykusuz gecelerde aklına sen geliyorsun ve sana sayısız küfürler ediyor. oğlunun nasıl başarısız olduğunu düşünüp, kendisini rahatlatmaya çalışıyor.

    uçlu kalem kullanmasına müsade etmediğin, 4. sınıfa giden bir çocuğu, sadece kaleminin ucunu açmadı diye dövdün de eline ne geçti? burada sana hakaretler yağdırmamamın tek nedeni, geri kalan eğitim hayatımdaki güzel öğretmenlerime saygısızlık etmek istememedir. yoksa senin sıfatınla uzaktan yakından ilgisi yok. yoksa sıfatınla ilgili çok güzel küfürlerim var heybemde.
  • sayın hocam, 5. sınıf müzik dersinde bizlere öğretmiş olduğunuz " elveda meyhaneci " şarkısını hayatımın hiçbir döneminde unutmadım. bu şarkının vizyonumu belirlememde, hedeflerime ulaşmamda ve misyonumu tamamlamamda ki önemi büyüktür. ellerinizden öperim.
  • siz,hayatımdaki en değerli insanlardan birisiniz.
    siz,kahramanımdınız.hiç eksik olmayan dizimdeki yaralara ilaç sürerken sarıldığımdınız.düştüğümde kaldıranımdınız.nitekim bu değişmedi,üniversite sınavının ilk basamağı olan ygs'de çuvallayınca lisedeki bütün hocalarımın gözünde 'artık kurtaramaz,derece yapamaz' inançsızlığını görürken,beni ayağa kaldıran sizin tek bir mailiniz olmuştu. bana verdiğiniz o özgüven,o sevgi, bir hata yaptığımda asla rencide etmeden çaktırmadan uyarmalarınız olmasaydı,şimdi böyle biri olamazdım.

    "hocam,hatırlar mısınız ben schrödingerin kedisi,.... iöo'dan" diye başlayan mailime bütün ailemin ismini tek tek sayıp,halimizi hatrımızı sorduğunuz maili okuduğumda 'unutmamış,unutmamış' diye nasıl da sevindim bilemezsiniz.

    şimdi,aynı şehirde olabilseydik de görseydim sizi ama en büyük hayalimden biridir,okulumu bitirip de önlüğüm ile karşınıza çıkıp "ben sizin eserinizim" diyebilmek. o yüzden allah uzun ömür versin çünkü benim okulun bitmesine daha çok var :)
  • ben de birçok kişi gibi ilkokul öğretmeni hayatında kalıcı izler bırakmış bir insanım. sadece bana ve birçok arkadaşıma yaptıklarının farkında olup olmadığını, hayatım üzerinde ne kadar büyük bir tesiri olduğunu bilip bilmediğini sormak isterdim. yine onunla aynı okulda öğretmen olan teyzemden duyduğum kadarıyla kanser olmuş.
  • cam siseyi kafanda kirmaktan hic pisman olmadim, olmayacagim.. sinifin icinde herkesin icinde kekeledim diye alay etmeni omrumce unutmadim.. 30 yasinda adamim ama karsima cikarsan kafani govdenden ayiracak kinim var hala sana.. umarım bir gun karsilasiriz amk orosbusu..
  • aidat parasını veremediği için öğrenci döven. derste konuştuğu için, ödevini yapmadığı veya geç geldiği için sınıf ortasında öğrenciye dayak atan ne kadar öğretmen varsa allah hepsinin belasını versin.

    özellikle bazı öğretmenlerin çantasında öğrenci dövmek için taşıdıkları özel aletler vardı. o öğretmenlerin allah bin belasını versin. orospu çocukları.
  • bir süre derslerimize başka bir öğretmen girince sormuştuk öğretmenimize ne olduğunu. hasta dediler. biz de sınıfça toplanıp çiçek falan ayarlayıp gittik ziyaretine. bizim süslü ayten çökmüş resmen. neyse oturduk nasılsınız falan faslı geçince bir sessizlik oldu. ben de bok vardı sordum "hastalığınız nedir?" diye. sana ne be amına koduğum kadının hastalığından? yok meraklıyım ya öğrenmem lazım illa. öğretmen de "kadın hastalıkları" diye cevap verdi. bir sessizlik bir birbirimize bakışlar falan... sonra ziyaretin kısası makbul mottosu ile ayrıldık evden. yolda herkes birbirine "acaba kadın hastalığı ne ki?" falan diye sormaya başladı. aklımız ermedi bilemedik. soramadık da kimselere. kafamızda soru işareti olarak kaldı. nezleyim de, grip oldum de.. biz ne bilelim o zaman kadın hastalığının ne olduğunu. işte böyle eğitimciler sayesinde böyle bir nesil yetişti ülkemizde. cinsellik derslerinin verilmediği yıllarda böyle bir cevabı öğrencilerine veren eğitimciler vardı.

    facebook kanalı ile kendisine ulaşmaya çalıştım ama bulamadım. buradan kendisine sesleniyorum. "yıllarca bunu düşündük amk, mutlu musun ayten?
hesabın var mı? giriş yap