ingiliz aksanı
-
-
dilimizde tüy bitti bir tane değildir demekten. queen's english'in halkın %1'inden daha az bölümünde konuşulduğu araştırmalarla sabit ama bizde genelde güney ingiltere aksanına rp muamelesi yapılıyor.
(bkz: #13153023)
aha size ingiltere'den tonlarca aksan. hepsi ingiliz aksanı. türkiye'de "türk aksanı" diye bir şey var mı yahu? istanbul aksanı dersin anlarım da o zaman karadeniz aksanını standart kabul etmiş oluyorsun. bak farkına onu yaz.
queen's english (rp): http://www.youtube.com/watch?v=giv0_lvt6jq
cockney: http://www.youtube.com/watch?v=hgabu4zoxg4 (en soldaki harry redknapp bunun örneği) bunu milyonlarca kişi konuşuyor, bu mu standart?
scouse: http://www.youtube.com/watch?v=byjoco-l_uo (stephen graham - liverpool bölgesi ingiltere değil mi?) (edit:link ölmüş. jamie carragher verelim) https://www.youtube.com/watch?v=ndattvr2jxy
geordie: http://www.youtube.com/watch?v=xzctkny_uuq (paul gascoigne - newcastle da ingiltere'de değil sanırım.)
yorkshire: http://www.youtube.com/watch?v=ddvi366tqog (alex turner - nick o'malley)
mancunian: http://www.youtube.com/watch?v=iplwrpjxc3i (noel gallagher - liam gallagher)
brummie: http://www.youtube.com/watch?v=d5ashxylc-g (geezer butler)
estuary: http://www.youtube.com/watch?v=y1sjruvsuku (alan davies - aha güneyde çoğu kişi bunu konuşuyor. gerçi ha cockney, ha estuary)
mackem: http://www.youtube.com/watch?v=dctdba6v2fm (the futureheads)
bunun gibi sürüyle örnek bulunur ama estuary ve güneydeki diğer aksanlar "ingiliz" aksanının hepsini temsil etmez. yarın bugün black country aksanlı biriyle karşılaşınca dumur olmayın. (bunları yazan ben manchester-newcastle aksanı karşımı bir iş arkadaşımı 1 hafta düzgün anlayamamıştım.) -
erkeklerde ibnemsi durur. kadınlarda ise, ses tonu da kulak okşayan cinstense, harika bir olaydır. sabahlara kadar bu aksanla konuşan bir ingiliz bayanını dinleyebilirim. güzel olursa daha iyi olur tabii, diamond head'dan it's electric şarkısını açar, keyfime bakarım.
olay şöyle. misal kelimemiz "so", erkekte kadında bunu "soöüouüv" olarak uzatarak söyleyecektir. ama bu olay, erkeğe corc maykıl ambiyansı katar, biz angara bebelerini bozar bu yüzden. bayanlarda ise o uzatmalı, tonlamalı söyleyiş, şeker yemiş dudakları ballanır hissiyatı yaratır. müthiştir. kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibidir. güzel bir şey ingiliz aksanı. her türlü amarıganların aksanına tercih ederim. -
dinlemesi güzel, taklidi zor aksan. hançereniz elvermez derdi bir hocamız. hazırlık sınıfındayken fast life fast food* diye bir şey izlemiştik, teyzenin ağzında misketten biraz büyük bir top vardı onu yutmamaya çalışıyordu sanki konuşurken. fast layf fast fyüüd deyü anlatmıştı hızlı yemek kültürünü. pek sevmiştim kendisini aksanını ta ki desmond david hume beyefendiyi duyana kadar.
-
şarkı söylerken neden gayet amerikan aksanına dönüştüğünü bir türlü anlamadığım aksandır... kekemelerin şarkı söylerken gayet akıcı konuşması gibi..
(bkz: muse)
(bkz: coldplay)
(bkz: rahmetli amy winehouse) -
anlaşılmaz olan aksandır. amerikan aksanı her zaman tercih edilesidir.
(bkz: ingilizlerin ingilizcesi kötü) -
evet bende bazı arkadaşlara katılıyorum.amerikan aksanı daha akıcı gelir bana.ingiliz ise daha yavaştır.ve amerikan aksanı biraz daha öndedir bana göre
-
yıllar önce, üniversitede, üçüncü sınıfta falanken sanırım, reuters'ta staj yapabilmek için girdiğim mülakatta anamı ağlatan aksan olmuştu. adamların ne sorduğunu anlayabilmem için dudak okumam gerekmişti. sonradan hayranı olacağım aklıma gelmemişti hiç.
-
dinleyip anlaması amerikan aksanına göre daha zor ama daha keyifli olan aksandır.
-
a bit of fry and laurie'nin bütün sezonlarını seyrettikten sonra iyice yerleşen aksan. çok hızlı konuşulduğunda anlaşılması zorlaşabilen ama genel olarak oldukça keyifli bir aksan.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap