• adam oldurmek olayinin cinsiyet ayrimi gutmeksizin yapilani ki en guzelidir herkesin oldurulmeye hakki var

    sonra hemen (bkz: insan doldurmak)
  • gün geçtikçe zorlaşan eylem. zira ortada insan bulunmaz oldu pek. memleketin yarısı açlık-yoksulluk sınırındayken laylada* laylaylom yapanlar heralde insan değildir, borsada oynayıp gelsin paralar, gelsin hatunlar diyenler de insan değildir heralde, ve heralde onlarca hektar ormanı gözünü kırpmadan yakanlar da insan değildir. velhasil kelam insanın soyu tükeniyor, öldürmemek lazımdır.
  • bunun mesru sayildigi en uc ornek olan savas (extraordinary olay ya, kendi icinde kendi kanunlari var!) kilifi altinda bile kimse oldurdugu insanlar icin kendini hakli cikartamaz (kaldi ki savas toplu katliamdir) cunku sonuclar ne olursa olsun insanin her zaman secme sansi vardir. birini oldurmek yerine kendini oldurmeyi tercih eden insanlar da olmustur. ha bunu savunmuyorum tabii... oldurmek her sekilde basvurulacak en okuzce yoldur ama insanin kendini oldurme hakki varken (kime gore? bana gore) hangi sebeple olursa olsun baskalarinin ozgurlugunu kisitlayacak hakki kendinde bulamamali ve bu mesru gosterilmemelidir. ama yapiliyor hatta beyni yikanmaya musait insanlarin her gun beyni olmadik sekillerde yikanip bi de asil, gurur duyulacak bir sey yapiyorlarmis, mecburlarmis ama kendileri de istiyorlarmis zaten istemeleri de gerekmis etiketi yapistiriliyor. bu etiketin yapistirilma sebeplerinden biri psikoloji. olduren ve oldurten insanlar yataklarinda hic bir korku, vicdan azabi, nefret duymadan uyuyabiliyor ve ertesi gun hic bir sey olmamis gibi yeni gune baslayabiliyorlarsa zaten psikolojilerinin hic bir onemi yoktur, olmasin da! sonuc ortada. ortacagdan pek bi farkimiz oldugunu dusunmuyorum siddetin ve uygulanma bicimlerinin degismesi, kurnazligin hat safhada artmasi disinda. mutfak ve sahne olayi yani buyrun.
  • kuvvetle muhtemel:
    kalbin olması gereken yerde taş, beynin olması gereken yerde saman, taşımayı gerektirir.
  • hayvanların en duygusalını öldürmektir.
    sonunda ceza olduğu için insan insanı çok sık öldürmez.eğer ki ceza almayacak konumdaysanız insanların anasını bile sikebilirsiniz.ayrıca öldürecek kişinin vicdanı da buna izin vermeyebilir.

    öldürecek olan veya öldüren kişiye;öldürecek olduğu veya öldürdüğü kişinin yakınlarını düşünmesi söylenir genelde.hatta filmlerde adam herife 45'liği dayar,herif de kaç çocuğu filan olduğunu söyler.

    genelde 'kötü bir şey' temalı konuşmalar döner cinayet olayları konusunda.cinayet haberleri televizyonda görülür,gazetelerde filan okunur,ck ck ck sesi çıkartılır,hayata devam edilir.

    annesini keserek öldürdü,parçaladı,buzdolabında sakladı,mikrodalgada ısıttı sonra yedi tarzı haberlerle karşılaşınca katile uzun uzun sövülür.ama içten içe de anlamsız bir zevk alınır.şimdi burayı incelemeye kalkarsak; parçalama,öldürme olayından daha iğrenci varsa o da bu haberlerden zevk almaktır.internetten vahşet fotoğrafları arayıp da azının suyu aka aka izleyenler var lan.

    her neyse.öldürmeyelim,öldürtmeyelim.hepimiz kardeşiz bla bla...
  • insanca bir davranistir.

    insanin kendisini canli olan tum organizmalardan farkli bir yere koymasi ve onlara hukmetmek icin dunyada oldugu sanrisina kapilmasi -ki tum kitabi dinler bu sanrinin dile getirilisidir- diger tum organizmalari oldurmeyi bir amaca hizmet eden davranislar olarak degerlendirirken (bkz: kurban etmek), turdeslerinin oldurulmesini cinayet olarak rasyonalize etmesine yol acmistir. aslinda insanoglu herhangi birseyin canini almak icin cok da rasyonel* sebepler arama zorunlulugu hisseden bir varlik degildir, ama is birisini* oldurmeye gelince birden rasyonel kesilir, birden adil olur, nedendir acaba?

    aslinda cok basit bir sebeptendir, yine insanca ve bencilce bir sebepten, insan sadece "oldurulmemek icin" oldurmez. toplum sozlesmesi doktrinini insanlar icin fazla rasyonel bulanlar, bu rasyonalitenin secilime hizmet eden bir dogasi oldugunu gormezden gelirler. insan, isbirliginin turleri icin faydasini en ileri derecede cozmus olan turdur, bu sebeple birisini oldurmeyi insanca olanlar listesinden cikarmistir, insanin duygusal ve genetik yakinlik tasimadigi diger insanlarla olan alisverisi eger toplumsal kurallar ve yasalar olmasaydi, tarlasini suren davarla yasadigi iliskiden farkli olmazdi; canliyken enerjisi ve sutu, oluyken anisi ve eti. tabii ki empati yeteneginin en gelismis turlerden birisi olmasi ona bu rasyonalizasyonu yapmasinda bir temel saglamistir, ancak empati yapabilmek bir canlinin oldurulmesine karsi cikilmasi icin gerekli bir sebep olsa da yeterli bir sebep degildir, bir cok primat empatik tepkiler gosterebilmesine karsin turdeslerini oldurebilmektedir, insan da toplu katliam yapabilme becerisiyle bu turlerin en acimasizidir.

    birisini oldurmek gibi birsey uzerinde dusunurken insanin aklina gelen ilk sey, dogal olarak, intikam amaciyla birisini oldurmek oluyo. intikam duygusu binlerce yildir dinler tarafindan bastirilmaya calisilsa da, en azindan "sen oldurme gunah olur, ben senin yerine cehennemde yakarim onlari" nidalariyla insanligin gazi alinmaya calisilsa da, ne intikam icin islenen cinayetlerin ne de ulkelerin cogunda uygulanan idam cezasinin tamamiyle onune gecmek mumkun olmadi, olamaz. aslinda bu anlamda en ikiyuzlu din hristiyanlik*, en harbici din islamiyet*, gibi gorunse de sonunda yaptiklari sey insan dogasini reddetmektir, insanlar katilleri gunah isledikleri icin cezalandirmiyorlar, kendilerini oldurmeye kalkanlara neler yapabileceklerini gostermek icin cezalandiriyorlar. ne diyodum, heh intikam, simdi devlet denen yapinin olmadigi bi donem dusunun, yani en ilkel haliyle bile devlet yok diyelim, simdi biz* bu toplulugun icinde aa cocugumu mu oldurdun hamdi, olsun canim bitane daha yaparim diyenin cocugu-torunlari miyiz, yoksa "cocuguma dokunanin anasini sikerim!" diyen atanin torunlari miyiz? tabii ki ikincisi degil mi? bravo.

    ama insan gelistikce ve ona sonsuz malzeme saglayan zihni yeni fikirler urettikce, insanin icindeki intikam gibi ya da saldirganlik gibi ilkel ya da hayvani diye etiketlenmis durtuler yerlerini empatik becerilerinin daha fazla rol oynadigi uygulamalara birakiyor yavastan. idam cezalarinin yavas yavas yeryuzunden silinmesi boyle birsey, ama hemen oyle sevinmemek lazim, cunku empati dedigin sey de az cakal degil. aslinda soyle bisey de dusunuyo "medeni", idam cezasi karsiti, empatik insanoglu; "ulan ben bunu oldurursem 10 saniye aci cekecek, halbuse oldurmeyip saklasam 60 yil aci cektiririm ben buna" diyo. (burada kastedilen oldurmeyip saklamak, cezaevinden bilmemeneskim acilimi yol haritasi yapip yayinlayabilecek bir ozgurluk iceren bir oldurmeyip saklama degil, tam da "medeni" ve "demokraatik" ulkelerdeki gibi hucre tipi oldurmeyip saklamadir). ee noldu bizim idam cezasi karsiti "ama onu idam edersen sen de katil olursun" klisesi? oldurmeyip omur boyu hapse mahkum ettiginde de iskenceci bi zorba olmuyo musun? aslinda bildigin ikiyuzluluk, bildigin demokrasi ayagina sucluya daha fazla aci cektirmek bu. ben alayim kotu yuklenmis katil kelimesini, insan insani oldurur mu hic diye idami yasakliyim, ama intikam duygum icimde baki kalmak zorunda, onu ortadan kaldirirsam mazallah gelir beni de oldururler korkusunu acikca soyleyemiyim, demokrat adi altinda insanlari 3 metrelik hucreye hapsedip bir omur gecirteyim onlara orda. neymis arkadas demekki biz cezalandirmayi seviyormusuz, ona programlanmisiz, yoksa yasayamazmisiz. birisini sucu yuzunden oldurmek de verilebilecek cezalarin en korkuncu gibi lanse edilmis bize hep, sanki her oldurulen yasamayi cok seviyormus gibi.
  • bugun ntv'de bir haber okudum, cok acikli, cok karanlik bir haber, belki hic bahsetmemek gerekir; ama altinda yazilmis bir yorum vardi, guzel aktarilmis, bunu sozluge tasimak istedim. katilirsiniz veya katilmazsiniz, ama yazan kisi yazim dilini iyi kullanmis:

    bu acimasiz olaya konu olan haber, bir ilkogretim ogrencisi olan burhan'in, yasiti olan iki kisi tarafindan katledilmesi.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/25193933/

    genelde haberaltı yazilarda pek rastlamadigimiz turden olan yazi ise su, hic dokunulmadan koyuyorum:

    "bazıları bir böceği ayağının altında ezerken çıkan sesten o kadar rahatsızlık duyar ki, öldürmemeyi seçer.. diğer bazıları ise taşın kemiğe çarptığında çıkardığı sesten bile rahatsız olmaz.. mutluluk duyar.. kolay ölüm, ateşli silahlarla olur; taşla sopayla başarılmış cinayetin açıklaması ise ne yazık ki yoktur. "bir baktım ölüvermiş" yalandır. o ölüm nice kemik çatırtısı, nice iç gıcıklayıcı et sesi, nice inlemeler ve insan olanın gözlerini yaşartacak nice sarsıntılı titremelerden sonra gelmiştir. ve belli ki katili durduramamıştır bu sesler. bu yorumu yayınlamayacaksınız biliyorum, ama gene de yazıyorum: acımayın yaşına falan, yok edin! siz bunları yok etmezseniz (bunlar kavramının etnisiteyle bir ilgisi yoktur, saptırmasın kimse) onlar medeniyeti yavaş yavaş yokedecek. çünkü konunun yaşla ilgisi yok, konunun yetiştiriliş tarzıyla ilgisi yok. çok meraklıysanız rehabilite edin onu, etmeye çalışın. en fazla insanları bırakıp köpeklerin kafasını ezen "ehli" bir canavara evrilir..."
  • ing. homicide
  • valla ben bir suru olduren insan gordum, bi coguyla mulakat yaptım. merak ettim onları oldurmeye iten neydi diye. oyle kesin bi kalıp yok hepsi icin, tabiki profiller var yaygın. ama zevkinden olduren de var, gozunu kırpıp olduren de, toplum baskısıyla istemeden de, öldürdükten sonra hayattan soguyan da zevk almaya baslayanda, meslegi oldugu icin de, seri olarak olduren de. ama oyle insanlar var ki cerez gibi adam olduruyorlar, aynı counter strike gibi. onları gormeniz lazım, hakikaten sanki video oyun zannediyolar hayatı. velhasıl kotu bişey. bu arada oldururken hersey sundance festivalindeki filmler gibi olmuyo anladıgım, yani adamın askları hayatı film gibi karsınızda oynamıyo her zaman. o kadar cok cinayet gordum ki artik cok duygusuzlastıgımı dusunuyorum bazen.olen kimligini kaybediyor gozumde, oldurenin duyguları da kayboluyor. duygularıma hic kapılmam adam oldurenlerle ugrastıgımda , ama saglıksız bir birey gercekten bu topluma zararlı. egitim sart. kusura bakmayın daha kompoze yazmıyorum.
hesabın var mı? giriş yap