iphone x

• (bkz: alın bu arkadaşı)
• tarafıma hediye olarak gelen bu telefonu 2 gün boyunca kullandım.
  daha önce ios tecrübem yoktu. bu nedenle tam bir işkence gibi geçti bu 2 gün. benim gibi telefonu bir nevi bilgisayar gibi kullanan kişiler için iphone'a alışmak imkansız. dizileri ve filmleri torrent aracılığı ile telefona indirip tek tuşla tv'ye yansıtıp izliyorum. ücretli uygulamalar varsa deneme amaçlı apk olarak indirip kullanıyorum. oynadığım oyunlarda istediğim kadar yan hesap kullanabiliyorum gmail bağlayarak. operatörüm 30 gb hediye internet gönderdi. mağazadan uygulama indirmek istedim, 150 mb sınır koymuşlar mobil veri için. bunu aşmak için yok tarihi ileri al, geri al. lan uyarı ver boyutu yüksek diye ben onaylıyorsam indir işte ne uzatıyorsun?
  denetim ekranını açıp wi-fi yi kapatınca mevcut bağlantıyı kesiyormuş sadece. tamamen kapatmak için ayarlara gidiyorsun illa. adamlar düz yolu takla attırarak yürütüyor bildiğiniz.
  bunun gibi onlarca şey var. yazmaya üşeniyorum.
  
  gelelim olumlu yanlarına.
  bu telefonun karanlık ortamda çekilen fotoğraf performansı ve 4k 60fps video çekim kalitesi muazzam. belki rakibi olan samsung'un amiral gemileri bu konuda daha iyidir deneyemediğim için bilemeyeceğim ama ben hayran kaldım. ayrıca face id teknolojisi yine övgüye değer. karanlık ortamda bile sıkıntı yaşamadan ekran kilidini açtım.
  
  sonuç olarak telefonu abime vererek ben yoluma samsung a7 2017 ile devam ediyorum. android'e alışmış bünyelere ios iyi gelmiyor.
• otomobile 245.000 tl verdim ama bu saçmalığa 8.000 tl vermem.
• 8000 lira amk. 8000 milyar sen milyon
• ben kullanıyorum gayet memnunum telefona bok atmayın!
• çevremde, ailemde, çalıştığım ofiste onlarca hatta yüzlerce iphone x kullanan var. kendim ve iş arkadaşlarım yılın 300 gününü iphone üzerinde yazılım kalite kontrol testleri yaparak geçiriyoruz. daha bu güne kadar ne kendim iphone x ile bir sorun yaşadım, ne de tanıdığım herhangi bir kişiden olumsuz tek kelime duydum. bir çok teknoloji yazarının yazılarında, podcastlarında, röportajlarında uzun kullanım sonunda bugüne kadar piyasaya sürülmüş en mükemmel telefon olduğuna kanaat getirdiklerini okudum, işittim. bugün ilk kez büyük apple hayranı olduğunu söyleyen birinden, en çok hataya sahip iphone modeli olduğu iddiasını duyuyorum. acaba uzanılamayan ciğer vakası mı, akboy propagandası mı, yoksa xiaomi pazarlamasına mı denk geldik?
• mi 8 çıktığında apple’da bir panik havası oluştu. mühendisler “çektiği, face id’yi, bu tasarımı biz yapmalıydık” diye birbirlerine veryansın ettiler, kafalarını duvarlara vurdular. tim reis kızgınlıktan önüne gelen herkese bağırıyordu.. sonra uyandım.
  
  daha iyisi yapılana kadar en iyi telefon. iki üç nesil önceki halefi bile bugün amiral gemisi android denen nane modellerden iyi çalışır ayrıca. etrafımda kullanıp memnun olmayana denk gelmedim henüz.
• şakkadanak mi 8 çıkınca apple şaşırdı tabii noluyor dedi. sonra şaaaak bir mi 9 çıktı apple korktu dedi ki demek ki bunlarda daha çok var. ne oldu buz gibi düştü apple fiyatları. he canım he.
  
  parasını verebilenlerin memnun olduğu telefondur. gerisi lafı güzaf. yok efendim telefona o para verilirmiymiş. sen verme canım. verene de dil uzatma. bunu yapman ucuz arabaya binen adamın lamborghini’ye ferrari’ye bok atmasına benziyor. ucuz arabaya bineni aşağılamıyorum belki parası o kadardır, belki zengindir ama dünya görüşü arabaya verebileceği bütçeyi öyle belirlemiştir. lakin nedense ucuz mal kullananlar inatla savaş içerisinde pahalı mal kullananlarla. cahil cesareti örneği değil de nedir? sana ne?
• yaklaşık bir yıldır kullanıcısı olarak bugün bir kaç yorum yapmak istedim çünkü beni çıldırttı bu sabah!
  bu telefonu ilk aldığım günden beri çok sevdim ama bir türlü de tam ısınamadım. şimdi ki aklım olsa almazdım açıkcası. nedenlerine gelince:
  -bir kere daha önce iphone 6 kullanan biri olarak bu telefon inanılmaz ağır ve kalın! bak ekran boyutu mükemmel, ona aşırı büyük diyemem ama onun da bir bedeli var (bir sonraki maddede)
  -ekranı full ekran ya da home tuşsuz olduğu için ilk bakışta çok kullanışlı geliyor ama öyle değil ne yazık ki... faceid, touchid gibi kendini ispatlamış bir teknoloji değil ve %100 etkin çalışamıyor. her ihtimale karşı apple neden yine de telefonun arkasına bir home tuşu koyarak eski teknolojiye de yer verip hem kullanıcı deneyimini çok değiştirmeme gibi bir risk almamayı tercih etmemiş merak konusu gerçekten! nitekim bir çok rakibinde iki alternatif de mevcut. (bkz: samsung galaxy s9) (bkz: oneplus 5t) hoş yine de faceid'ye alışıldı mı da touch id biraz angarya gibi geliyor ama daha sonra bu konuya tekrar döneceğim,
  -bence bu telefonun çok büyük bir handikapı var. o da arka yüzeyinin de cam olması. bu hem telefonun düşme durumunda arkasının da kırılmasına sebep olabilecek hem de size çok yüksek maliyetli onarımlara mal olacak bir sorun. çünkü apple bu modelin ön ekran değişimi için 1449 arka yüzey değişimi için ise 3699 lira talep ediyor sizden (ki buna son kur değişimlerinden sonra yakın zamanda bir düzeltme kesin gelir.) bunun sebebi ise arka yüzey değiştirilmek istendiğinde telefonun tüm iç katmanlarınında değiştirilecek olmasından kaynaklıymış, apple bunu böyle tasarlamak zorunda kalmış! kullanıcıya böyle bir maliyet yüklemektense başka bir yol bulunmalıydı bence. sonuçta telefon bu, herkes düşürebilir veya kırılabilir, bu kadar maliyetli olmamalı... bu gerçekten bu telefon adına büyük bir handikap, 1100 dolar fiyatı olan bir telefondan insan daha mükemmel olmasını bekliyor.
  
  son olarak bu sabah bu telefonla ilgili yaşadığım bir sorunu anlatmak isterim. bu telefonun en iddialı özelliklerinden birisi su geçirmezlik sertifikasının ilk çıktığında dünyadaki en kapsamlı olanlardan biri olmasıydı ve benim almam da bu da etkili olmuştu. çünkü telefonlar günlük hayatımıza bu kadar girmişken hepsi birer bakteri yuvası ve ben bu telefonun "bir buçuk metre altında bir saat kalabilme" iddiasına güvenerek arada bir su ile yıkıyordum. ta ki bu sabah telefon sapıtıncaya kadar! bir anda telefonun dokunmatik özelliği gitti ve kendi kendisine bir yerleri aramaya, uygulama pencerelerinin birini kapatıp ötekini açmaya başladı. aramaları iptal etmekte çok güçtü, güç tuşuna iki kere basarak iptal edemediklerim yüzünden bir çok insanı rahatsız edip rezil dahi oldum bayram sabahında! ve sıvı almış bir telefona karşı ne önlem almak istersiniz? kapatıp, bütün elektrik bağlantılarını kesip pirince falan yatırmak istersiniz değil mi? ama ben kendim denediğimde de, apple destek chat'ten bana yardımcı olan beyfendinin dediklerini denedikten sonra da yine kapatamadık telefonu. neden biliyor musunuz? çünkü bu telefonu kapatmak için ekrandan mutlaka kaydırma yapmak zorundasınız! sadece fiziksel tuşları kullanarak asla kapatamıyorsunuz! bu gerçekten çok büyük bir hata, kabul edilemez! apple'ın neden yüz milyonlarca kullanıcısının on yıldır kullandığı bir kullanıcı deneyimini (bkz: home tuşu) bu kadar ortadan kaldırmasını açıkcası ben anlamış değilim. neyse ki telefonu cehennem ızdırabı çeke çeke bir şekilde kapattık ve 7 saat vantilatör karşısında beklettikte şimdi çalışıyor. ama tez vakitte satmak gibi bir niyetim var kendisini. her ne kadar çok şık ve zarif dursa da bu paranın yarısına piyasadan alınabilecek telefonlarla yapılabilecekler karşısında büyüleneceğimi biliyorum.
  
  edit:
  1) bir arkadas eski iphone’larda da fiziksel tusla kapatma yoktu demis; dogruymus hakikaten baktim oyle. ancak ben bu telefonla yasadigim sorunlari iphone 6’im ile kesinlikle yasamadim. uzerinde 4 adet fiziksel tus bulunan bir telefonu hicbir tus kombinasyonu ile kapatamamak (yeniden baslatmak demiyorum bak buraya dikkat!) bence cok garip sizce olmayabilir tabi...
  2) apple hicbir zaman kullanici deneyimine onem vermedi ki bik bik diyenlere de cevabim, vermek zorunda guzel kardesim. vermedigi takdirde aninda elenir piyasadan, bugun bir nokia yoksa hala dunyada bunun sebebi kullanici deneyimine onem vermemesidir. bu kadar cok markanin ve rekabetin oldugu bir yerde aninda elemine olursun aninda! apple’in belki kullanici deneyimini iyilestirmekten kasiti yeni urunleri bir sekilde yuksek fiyattan satmak olabilir. bu bir pazarlama stratejisidir, elestiremezsin cunku yanlis birsey yapiyorsa eger musterileri zaten cezalandiracaktir! ben kablosuz bir dunyaya inaniyorum diyerek pahali bluetooth kulakliklar satabilir mesela (bkz: airpods) ama bundan eger musteri memnunsa sorun yoktur. nitekim airpods bence apple tarihinin en muhtesem urunlerinden biri, kullananlar eminim bana hak verecektir...
  edit 2: hayir citilemedim, ben sizler kadar budala degilim. kaldi ki bugun ben dunyanin en buyuk markasiyim, piyasa degerim 1 trilyon $ diyorsaniz, ustune de urettiniz bir telefonun 1,5 metre derinlikteki su basincina bilmem kac dakika dayanabileceginin garantisini verebiliyor iseniz bunun dusuk basinci bir musluk suyundan da etkilenmemesi gerekir! tabi bu bence! siz cok bilmis sozluk yazarlari her zaman daha iyi bilir!
• "apple neden kullanıcı deneyimini çok değiştirmeden risk almamayı tercih etmedi?"
  
  yazar arkadaşımızın merak konusu. benim şahsen kahkaha atmama sebep oldu.
  
  apple kullanıcı deneyimine hiçbir zaman önem vermedi ki zaten. "kablosuz bir geleceğe inanıyoruz." diyerek kulaklık girişini kaldıran, kendi ürettiği kablosuz kulaklığa da 1000 lira isteyen bir markadan bahsediyoruz. ya da etrafa rahatsızlık vermeden müzik dinleyebilmeniz için yanınızda pipi gibi sağa sola sallanan bir dönüştürücünüz olmalı.
  
  mesela adam iphone x'i çıkarıyor. hızlı şarj özelliği ekliyor. telefonu tanıtırken kablosuz şarj özelliğinden de bahsediyor. süslü püslü videolarında kablosuz stand üzerinde ne kadar da harika şarj olduğunu gösteriyor. ve bingo! telefonu hızlı şarj etmeye yarayan adaptör, telefonun kutusunda yok.
  
  yani adam sana diyor ki, salla adaptörü falan gel direk kablosuz şarj standını satın al. çentikli telefonuma bir dünya para bayıldığın yetmez, biraz da ona para bayıl. "kablosuz bir geleceğe inanıyoruz." gibi sığ bir düşünce altında, inovasyon maskesi ile yoldukça yoluyor.
  
  kısaca özetlersek, apple gibi şirketler kullanıcı deneyimi gibi şeylere inanmazlar. onların inandıkları tek şey, kasalarındaki milyarlarca dolar.