• insanı mutlu ve huzurlu hissettiren şey.
  • büyük lüks. bir de kişinin sevdiği işi yapması var. ondan ötesi de yok.
  • işini, oyun oynamakla eş değer tutan eylemdir.

    sevdiği oyunu her gün oynamak, bazen sıkar, zorlaştığı anlarda kendine birşeyler kattığını düşünerek zevk almaya çalışırsın...

    ne mutlu bu insanlar içinde bulunduğum için, bazen çıldırsam da şükrediyorum...
  • cok az kiside var olan bir özellik olmakla beraber, buna sahip olanlar genelde dikkati ceker; is hayatinda daha basarili olurlar, kendilerini de daha iyi hissederler.
    bir de calisan insanlarin hayatlarinin yüzde kacinin "i$"ten olustugunu düsünürsek herkesin bir sekilde zevk almaya bakmasi gerekiyor.
  • (bkz: behzat ç./#21907240)
  • (bkz: işini sevmek) (bkz: aramaya inanmak)
  • bir kere bile "of, yarın da iş var." dememek, mutlu uyanmak, gününü mutlu geçirmektir.

    bunun ne kadar önemli olduğunu çok şanslı şekilde ilk işimde anladım. çalışma arkadaşlarımın sürekli rotasyonda olduğu, insanlarla bolca konuşmayı, bazen çok ilginç, değerli hikayeler dinlemeyi gerektiren, okuluma da engel olmayan bir işim var. benim gibi genç insanlarla çalışıyorum.

    eğlenirken para kazanıyorum lan, farkında olmadan work and travel falan mı yapıyoruz acaba?

    not: "işe gitmek için uyanmak" kısa süreli mutsuzluk yaratıyor tabi, ama o her işte ortak bir sorun olduğundan saymıyorum.
  • tek bir gün bile çalışmak zorunda olmama sebebidir.
    "choose a job you love, and you will never have to work a day in your life" diye boşuna söylememiştir konfiçyüs amcam. aferin.
  • yaptığınız işin size hayallerinizi gerçekleştirecek kadar para kazandırması, aynı zamanda yine hayallerinizi gerçekleştirmek için yeterli miktarda zaman sunması halinde mümkün olan durumdur.
  • bulması imkansıza yakın durumdur. bulsanız bile bir süre sonra sevmemeye başlarsınız. asıl önemli olan yaptığınız işten zevk almaktır. zevk almayı öğrendiğiniz zaman hayatta yapmam dediğiniz işleri bile sevebilirsiniz.
hesabın var mı? giriş yap