• 2 dakikada yıllardır hizmet veren, bölümü kuran öğretim görevlilerini satan, arkasına bile bakmaktan çekinen yer. bugün vcd gitti yarın başka bir şey gitmeyeceğini garanti edemezler. ayrıca reşit sayılan insanların aslında birer ergen olarak bu üniversitenin içinde ses etmeden yer almış olması ayrıca üzücü. bu olay bize şunu da öğrenmiş olduk ki okul kantininde çevirilen
    poker turnuvaları sanırım okuldaki özgürlüğü sınayan porno konulu bitirme projesinden daha önemsizmiş...
  • "dünya’nin hiç bir yerinde (türkiye gibi 3. dünya ülkeleri hariç) herhangi bir sanat öğrencisi benzer bir proje gerçekleştirdiği takdirde boyle bir tantana kopmaz, kopmamıştır, en azından son 50-60 senede…

    sağlıklı bir cinsel eğitimin var olmadığı, cinsel ilişkilerin tamamen hastalıklı olduğu toplumlarda (evet, türk toplumu buna çok güzel bir örnek) tabii ki bu tür “provokatif” işler bir anda nasyonel boyuta ulaşıp, bir anda “büyük rezalet” haline geliyor.
    bütün 70’ler, yeşilçam’ın trajikomik erotik filmleri ile geçti. bir (belki de birden çok) jenerasyonun cinsel eğitimi buradan geliyor.
    daha sonrasında nispeten şanslı(!) olanlar alman pornografik filmlerinin vhs kasetlerinden bir şeyler öğrendi.
    sonrası, şimdilerde kapalı olan bilimum internet sitesiyle desteklendi…
    cinsel eğitimi “porno”dan alan bir toplumun bu tur bir olay karşısında verdiği bu tepkinin iki yüzlülüğüne ben diyecek çok şey bulabilirim, buyrun siz de bulun…

    beyoğlu’nda bundan 4 sene evveline kadar oturduğum sokakta, bayramlarda (evet dini olanlarında) arka sokaktaki 3 adet travesti kerhanesinden istiklal caddesi’ne kadar kuyruk oluyordu. hala benzer durumlar yaşandığına eminim, çünkü kerhaneler hala yerli yerlerinde.

    sadece anadolu’da da değil, o çok sevdiğiniz istanbul’da ve diğer büyük şehirlerde her gün tecavüze uğrayan/zorla evlendirilen/göbek deliğinden s*kilmeye çalışılan kadınlara, kız çocuklarına, oğlan çocuklarına, hayvanlara ne demeli? ne dendiği ortada; bu konularla ilgili problemi olan çok az insan var belliki.

    “bilgi universitesi’nde pornografik film çekilmesi” üzerine daha “akademik özgürlük”ten, yapılan işin sanatsal içeriğine kadar, bir çok başlık altında yorum yapılabilir. buyrulsun yapılsın zaten, ama bu olayın bu kadar büyümesi kesinlikle toplum ve ülke olarak ne kadar s*çtığımızın bir göstergesidir.

    işin sanat kısmıyla ilgili olarak da şunu söylemek zorundayım ki sanatın 90%’ı provakatiftir; pornografik icerige sahip bir film (kisaca porno film de diyebilirsiniz) sanat eseri olabilir, bunun binlerce orneği vardir.
    akademik özgürlüğün özellikle türkiye’de ne durumda olduğu ise belli, bilgi üniversitesi yönetiminin son icraatlarıyla da daha da belli oldu.

    utku tavil"

    kesinlikle utku tavil ile ayni fikirdeyim, bir bilgi mezunu olarak şaşkinim ve de üzgünüm.
  • bilgisayar bilimlerinin bir derdi var gibi.
    http://bilgics.wordpress.com/
  • yuh denilecek hale getirdiler yahu; bölüm kapatmak da neymiş? tamam, yapan herif belli ki çok bir şey yapmış gibi hissediyor. kendini bukowski havalarına kaptırmış gitmiş vs....

    gerçekten de sanat olarak düşününce kendini belli etme; popüler olma hevesindeki ergen aklından öte değil; dergilere gidip ben "borno yabdum" demeler, "sınırları zorluyorum yeaa" gibi açıklamalar vesarire.... çok pis yaratıcıyım diye de düşünmüştür eminim.* ama -bazıları da belirtmiş zaten- tutup da tüm cinsel eğitimini son 15 yılda yılda internetten; 80'lerde almanlardan(!); 70'lerde aydemir akbaş'tan şurdan burdan almış bir toplum için "lanet olsun böyle şeye de zındıklar bre" demek iki yüzlülüktür gerçekten. başörtüsüyle sınırlı özgürlük anlayışı işte burada keçesini kapatıyor ki; başörtüsü konusunda sonuna kadar haklılar; o konuda bir uktem yok yani.

    işin özü; olayı bu kadar "rezalet", "kıyamet" boyutuna getirmekte aslında; yoksa benim de böyle bir olayı işitmekten çok hoşladığım; gurur duyduğum falan yok. ama isterse çeker sanatsal(!) pornosunu; kimse de karışamaz. durum "insanların hayatını değiştirecekmiş; herkesi porno çekmeye itecekmiş" gibi bir algı var kafalarda sanırım. 70'lerde aydemir abiye kimsenin sesi çıkmıyordu? kimse kadının rızası olmasa dahi çoğalan çift eşliliğe; lise çağında bile olmayan kızları 80 yaşındaki adamların kapatma yapmasına zorunluluktan "terbiyesizlik etmiş" demekten öteye gitmiyordu; n'oldu birden, hani?

    şu var ki kimse insanları bunu izlemeye zorlamıyor; ticari bir unsur yok ortada zaten; zevzeklik var, evet.

    açıkcası "kıyamet" sadece öyle hissedenlerin aklında kopuyor. ancak korkarım bu olay -olmasını istemeseler dahi açıktan reddedemedikleri- akademik özgürlüğü (pornosuz kısmı dahil); yani üniversite kelimesinin asıl manasını bile kısıtlamak için okulda kullanılacak bir silah/bir bahane görevi görebilir.
  • yönetimin açıklaması:
    (bkz: cinsellikten hoşlanan insanlar var)
  • akape ve yök abi "kırırım lan üniversitenizi" dedi heralde bunlara...
  • (bkz: yaprak dökümü)

    yıllarca oğuz tüm sülaleyi siksin, ne rtük ne ahlak polisi gıkını çıkartmasın, sen kalk çocuklar tez olarak porno çekti diye üniversite bas, hocaları kov.

    (bkz: sadece işine geldiği zaman duyarlı olan insan)
  • bir mezunu olarak, ancak kıçımın üniversitesi diyebileceğim üniversite.

    liboşluğun da bazı önşartları var değil mi, büyük abiler höyt dediğinde çark etmek gibi. şimdi bu okulun herhangi bir bölümündeki akademik görevli ne kadar serbestçe işini yapabilir, ağzına geleni söyleyebilir, varın düşünün.

    kaldı ki başörtülü bir kızın islam'daki öğelerin daha önceki dinlerden ve kültürlerden birçok füzyon taşıdığını zikredilen bir derste direkt "nası olur lan kutsal kitap allah tarafından yollandı" temalı çıkışmasının dersten atmak yerine 30 dakika birebir kaale alınarak hoca tarafından ciddi ciddi tartışıldığını biliyorum. bir yanda bu dururken, diğer yanda adam erotikli ayıplı film çekti ise bunda ne var? henüz kimse filmi izlememişken(hadi artık ayrıca link verin hacı), sırf bünyesindeki akademisyenler porno çekilmesine göz yumdu yaftası yüzünden bu akademisyenlerin işine son verebilen bir okul kunildir, tırttır.

    hollandalı liberalliğiniz vardı sizi o gaflet uykusundakilerden ayıran, fakat sanırım onu da yanlış tahlil etmişim.
  • 2 ocak gecesi bilgisyarı açmam ile beni şaşırtmış, üzmüş ve delirtmiş okul.. önce videoları gördüm "e-1"in kapılarına kilit vuruluyor sonra okuldan gelen maili, yarın okula gelmeyin sadece sınavlar yapılacak deniyordu hocalara.. sebebi öğrendim bitirme tezi olarak geçen sene çekilen porno film! iyice kafam karıştı ne düşüneceğimi bilemezken başka bir link http://bilgics.wordpress.com/ bilgisyar bilimleri bölümü kapatılıyor mu?? o neden?? söylemek zor ama "kar" getirmiyor diye... kafam iyice karıştı.. porno filme mi sahip çıkayım, okuluna sokulmayan arkadaşlarıma mı? bi de bölümü kapatılırsa ortada üvey evlat gibi kalacak olan arkadaşlarıma mı?? mantık aynı sebep farklı! hop hemen kapıya kilidi vururuz.

    porno filme ne kadar sahip çıkmıyorsam, okulun kapılarına kilit vurmaya, bölüme bağlı tüm hoca ve öğrencilere şiddet uygulamaya. ve bir bölümü kaptarak öğrencileri ortada bırakmaya da o kadar sahip çıkmıyorum.. kararım bu!
  • bu topraklarda yaşayan bir birey ne kadar liberal olabiliyorsa, o kadar liberal olabilen üniversitedir...

    not: şimdi birisi bana çıkıp da "ideolojik anlamda liberalizmi kıyasıya eleştirdiğin halde, bilgi'nin liberallik düzeyinin yetersiz olması seni niye rahatsız ediyor?" diyebilir... her ne kadar liberalizm sermayeci ve gerici bir ideoloji olsa da, türkiye liberalinin liberalizmden anladığının ışık yılı uzağında bir noktadır evresel bağlamda... ayrıca özgürlük hiçbir siyasi akımın tekelinde değildir...
hesabın var mı? giriş yap