• 90'larin baslarinda, ingiltere'yi mesken tutmus jamaika asillilarin dancehall reggae stillerini, hizlandirilmis breakbeat'lerle (150-160 bpm) suslemeleri ile ortaya cikmis, zamanla reggae koklerinden kismen de olsa uzaklasmis elektronik muzik turevi. ilk ciktigi zamanlarin asidik, saykodelik elektronik muzigine gore cok kaotik, hardcore bir tarz olup, drum n bass ile kapi komsusudur..
  • --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---

    yabanda survive konulu filmleri sevdiğim için beğendiğim filmdir. yahudilik mevzusunu biraz abartmasalarmış daha iyi olurmuş. adamın adından bile belli zaten yahudi olduğu. flashback sahnelerde babasının kolundaki toplama kampı damgasına zoomlar falan ne gerek var hocam amazonlu filmde bunlara? gerçek bir olaydan esinlenilmesi ve sondaki fotoğraflar filmin etkisini artıran unsurlar. elemanın alnından çıkan yaşam formu, maymun çevirme, yumurtadan cenin emikleme gibi rahatsız edici bazı sahneler midenizi kaldırabilir. olayın 80’lerde geçmesi ve iyi oyunculuk filmin en büyük artıları. insanlarda telefon, internet, teknoloji vs olmaması doğada hayatta kalma ve macera yaşama duygusunu daha yalın hissettiriyor.

    biraz bile ingilizce biliyorsanız filmi direkt orijinal dilinde altyazısız izlemenizi öneririm. canlandırılan karakterler anadili ingilizce olmayan milletlerden olduğu için çok anlaşılabilir bir ingilizce ve aksan kullanmışlar.

    kevın'a önce bi kıl oldum ama eleman filmin sonunda tüm zamanların en adamın dibinin dibi çıktı.

    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
  • inglizce bir kelimedir, türkçesi ormandır. fakat öyle dümdüz ormandır demek olmaz, forest kelimesin karşılığı da ormandır zira.

    forest soğuk ve serin iklime ait bitki örtüsü ve canlıları barındırırken jungle nerede zehirli yılan, soktu mu bayıltan böcek var onu barındırır. sıcak iklime ait ormanlara verilen addır daha çok, oradan buradan maymunlar atlar, suya düşerseniz piranalar sizi yer bitirir. *
  • insanların şarkılara da aşık olabildiğinin bir başka kanıtıdır.
    ya da mevcut aşkın duygularınızın aralarına dolar, aşk dolgusudur.
    sesini kalbinizin kaldırabildiği kadar açarak dinleyiniz.

    --

    tash sultana çalıyor, söylüyor: https://www.youtube.com/watch?v=vn8phh0k5hi

    --

    ı see the way you move
    ıt's fluid
    be here by my side
    got nothing to hide

    ı know that you're hurting
    ı see the tears behind those eyes
    and ı can't wipe them clear
    your love is like gold to me
    but you hold me closer to the light
    you will not find a bullet inside
    unless you magnify

    but you throw me into the deep end
    expect me to know how to swim
    and ı put my faith in someone else
    cause ı will be just fine

    welcome to the jungle
    are you gonna dance with me
    welcome to the jungle
    you got to close your eyes and see
    welcome to the jungle
    are you gonna dance with me
    well hold on
    well hold on

    suit and tie with the black jeans on
    and ı’m paralyzed
    cos' ı think you got something like the biggest soul ı’ve ever seen
    and ı think you’re the one

    suit and tie, with the curly hair
    making your way with that step and stare
    so tell me real, do you feel anything

    ashes to ashes
    and the embers are ablaze
    oh, ı gotta rise amongst you, though
    then ı think about your face every day

    but you pull me closer to the light
    you wouldn't find a bullet inside
    only if you magnify

    welcome to the jungle
    are you gonna dance with me
    welcome to the jungle
    you got to close your eyes and see
    welcome to the jungle
    are you gonna dance with me
    well hold on
    well hold on
  • josh lloyd-watson ve tom mcfarland ikilisinden oluşan 2013 çıkışlı ingiliz müzik grubu. yaptıkları müziği neo-soul diye nitelendirmek mümkün. sağlam pr olaylarına girmişler hayvani klipler çekmişler bi de retroyla kafayı bozmuşlar gibi.

    hastası oldum kliplerine
    http://youtu.be/y4uckogdzti
  • bir müzik grubu. xl etiketli. adidas severler.
  • jungle (orman), 2017 yapımı bir greg mclean filmi.
    modern hayattan ve şehirdeki samimiyetsiz ilişkilerden sıkıldığınız bir anda izlemeniz gereken; gerçekten başarılı bir film. gerçek hayat hikayesinden esinlenilen filmde yaşananlar 80'li yıllarda geçse de, hala machu picchu'ya herkesin gidebileceğini düşünüp, "balta girmemiş ormanlar"da maceraya atılmak isteyen ve karizmatik lider tiplerinin peşine takılarak kaybolan turistler var. ve tahmin edersiniz ki; ne peru, ne bolivya, ne de diğer latam ülkeleri, tek bildikleri nehri takip etmek olan, derinlik arayışındaki bu gringoları amazonun derinliklerinde aramaktan hoşlanmıyor. afişte de yer aldığı gibi; hayatta kalmak, vahşi ormanların tek kuralıdır. 2 saat süren filmin sonunda gerçek karakterlere dair bilgi verilirken şaşırdığımı söylemeliyim.
  • ileride haklarında sayfalarca entry girileceğine inandığım funk-soul yapan müthiş grup.

    http://www.youtube.com/watch?v=5itks8buuta
  • merakla beklediğim bir filmdi. izledim ve gayet keyif aldım. amazon ormanlarında kaybolan bir adamın sağ kalma öyküsü güzel bir şekilde anlatılmış. filmin yüzde 90 ı yemyeşil fonda geçiyor.

    doğada kaldığınız ilk zamanlar çok eğlencelidir herşey. sanki doğaya siz hakimsinizdir. nehirler ağaçlar kuşlar böcekler ilkin zevkli gelir. her şey hırslı insanoğlunun hizmetindedir sanki. ancak bir süre sonra aslında doğanın size hakim olduğunu anlarsınız ve işin rengi değişmeye başlar. siz köle ve doğa karşısında ufacık bir zerresinizdir. işin tadı kaçar.

    filme dönersek..pek gözüme batan bir şey olmadı. yer yer iğrendirmeyi de başarmışlar. mücadeleyi iyi vermişler. nehirde sal üstünde geçen sahneler çok iyiydi. bir de sanırım seneler önce bütün dünya adlı dergide bu hikayeyi duymuştum.

    7/10
  • farsça "jangal"(orman) sözcüğünden ingilizceye geçen kelime.
hesabın var mı? giriş yap