• $u saatlerde mezuniyet balosu olan lise.

    hayat ne gariptir. mesela siz devamli sehir degistiren bir insan olun.. mesela 1-2 senede bir.. geride biraktiginiz arkadaslariniz icin de uzulun bu arada.. mesela bu arkadaslarin hepsi de ayni lise de toplanmis olsun.. heh ornek veriyoruz ya bu lise de kabatas olsun.. olmaz ya.. ve bu gece de onlarin mezuniyet balosu olsun. birbirini seven sevmeyen herkes son bi kez gorsun yuzlerini. arkadaslarla icilsin, sohbet edilsin, hayaller kurulsun.. bi kere mesela dedik ya.. mesela siz de, geri de biraktiginiz lise mezuniyetini kutlarken baska bir sehirde, mesela sozluk basinda olun. hem de her gece "oglum kalk artik su bilgisayarin basindan gozlerin bozulucak" diyen aileniz o gece disarda olsun. geride biraktiginiz insanlarin hepsi bir arada simsiki kucaklasirken, hepsi bir binada, bir butun haline gelirken, hepsi paylasmanin dibine vururken, siz yalnizligi iliklerinize kadar hissedin.. hayat ne gariptir...
  • kabataş erkek lisesi renklerindeki siyahı beşiktaş'tan, balkan savaşı'nda verilen kayıplarla beraber almıştır.

    beşiktaş jimnastik kulübü'nün ve derneği'nin, eğer iflas ederse veya faaliyetlerine son verirse (allah korusun), tüm alacaklarını, borçlarını, taşınır-taşınmaz mallarını devredeceği lisedir. bu yasal varisçi durumu kurumların tüzüklerinde mevcuttur.

    lisenin pilav günlerinde beşiktaş marşları söylenir, öğrenciler topluca tezahüratlarla beşiktaş maçlarına giderler. okulun bahçesinde büyük başkan süleyman seba'nın büstü vardır.

    kısaca kabataş erkek lisesi, beşiktaş jimnastik kulübü'nün sadece dostu değildir. kabataş erkek lisesi, beşiktaş jimnastik kulübü'nün özüdür. canımızdır.
  • tamamen mimarisinden ve yerinden ötürü galatasaray lisesi'ne tercih ettiğim okulum.

    hazırlıktayken yatılıların keyiflerine tanık olarak ailemi başka bir şehre gönderdiğim ve yaklaşık 3 yılımı daimi yatılı olarak geçirdiğim okul. bir de haftasonu evlerine gidenler vardı, biz daimiler haftasonu 5-6 kişi kalırdık koskoca yatakhanede.

    geceleri koca penceresinin pervazına oturup denizi seyrederek şiir yazmaya başladığım muhteşem deniz ve ay manzaralı okul.

    ilk öpüşmeme dolunayı ve deniziyle mekan olan romantik yer.

    ilk sigaramı içtiğim keşhanesiyle içinde tekinsiz yerleri de barındırmasıyla beni büyülemiş okul.

    adı aysun bilmem ne olan müdür yardımcısından kütüphaneye yalnız gittiğim için potansiyel suçlu damgası yedikten sonra dumur olduğum okul. kütüphaneye sürü halinde gidilmesi gerekirmiş demek!

    ardından sözde eğitimci korel haksun'dan bir azar yememle beynimin döndüğü ve hayatımda ilk defa hakkımı savunmak için bağırdığım okul. annemin anneliğine hitap etmeye çalıştı güya, ancak ben haklıydım ve annem de sizi ilgilendirmez diye cevap vererek kendisini göt etmişti.

    bu olayların ardından ufak çapta ünlü olduğum, bu ünü kaldıramayarak ayrılmaya karar verdiğim ve son yılında başka bir şehre giderek başka bir okulda liseyi bitirmek suretiyle kendisinden resmen mezun olmadığım okul.

    saçmasapan yönetildiği apaçık olmasına rağmen yine de kalbimdeki yerini yönetiminden bağımsız bir biçimde koruyan okulum.

    türkiye'nin dört bir yanından gelen insanlarla 7/24 birlikte yaşadığım için hiç pişman olmadığım okul. tabi bunu şimdi durup geçmişe bakarak söyleyebiliyorum, o zamanlar çıkan alevli tartışmalardan sonra sorsanız vereceğim cevap bambaşka olurdu.

    türkiye'nin yapısına mikro ölçekte tanık olduğum okul. devrimcisinden tutun da dincisine kadar bütün yaşam yaklaşımlarının türkiye'de aldığı biçimleri gördüğüm yer. bilenler bilir, meşhur perşembe toplantıları vardı bir ara. çoğu boş boş konuşmayla geçen devrimcilerin buluştuğu toplantılardı bunlar. yapılacak bir şey olsa bir allahın kulu çıkıp da ben yaparım demediği için mecbur ben gönüllü olmuştum hatta bir kere. bunu düzenleyenler sonradan amerika'ya okumaya filan gittiler. dincilerse hala "peki arı nasıl bal yapıyor o zaman madem allah yok?" kısmında takılıp kalmışlardı.

    velhasıl kabataş gerçek bir eğitim kurumudur benim için, ama tamamen tesadüfen. yönetim, dersler, hocalarla hiç ilgisi yoktur. yaşam deneyimidir. mimarisi ise insan ruhuna sanat katar. gidin derim ne olursa olsun ve yatılı olarak deneyimleyin. hocaya, derse filan bakmadan yaşayın orda biraz. pişman olmazsınız.
  • lise defteri'ni izleyip bu okulu kazanmak isteyen genç sayısı az buz değildir.
  • içerisinde, izmir marşı alerjisi olan idarecileri ve atatürk fotoğrafını küfürler eşliğinde parçalayan nankör, cahil, aptal öğrencileri barından lise.

    oda tv

    edit: arkadaşlar ben öğretmenim. hiçbir insana kin beslemem. kabataş erkek lisesi köklü bir lise, bunu biliyorum. köklü bir eğitim kurumu olunca sanki o kurumda aptal, cahil, nankör öğrenci, idareci ve öğretmen olamazmış gibi bir algı içerisindesiniz.

    sizi bilgilendirelim: 5-6 yıl önce proje okulu diye bir şey çıkardı meb. bir okul proje okulu ise idarecileri ve öğretmenleri meb tarafından atanıyor. böylesi bir uygulama sayesinde, köklü eğitim kurumlarındaki idareciler değiştirildi. bu süreçte yüzlerce atatürkçü idareci ve öğretmenin de görev yeri değiştirildi. böylesi bir uygulamanın yapılma amacını ve sonuçlarının kokusunu alamıyorsunuz sanırım.

    bu ülkede üniversite mezunu olmayan(yani diploması sahte) bir öğretmen yılın öğretmeni seçildi. bu ülkede bilimsel hırsızlık yapmış akademisyenler profesör/rektör oldu. bu ülkede harp okulu gibi atatürkçü bir okuldan mezun olan subaylar darbe girişiminde bulundu. saf mısınız?
  • 19. yy. sonlarinda, padisah yakinlarinin ikameti için yapilmis feriye saraylari üzerine kurulu olan güzel lisemiz.
    bizler,
    bogazin incisi, kabatas erkek lisesi sloganlariyla cikardik liseden.
    yil 1979 abilerimiz
    devrimin bekcisi, kabatas erkek lisesi sloganlariyla cikarlarmis liseden.
  • kapaliyken, lojman sakini hocalarinin aileleriyle rihtimindan denize girdiklerine tanik oldugum okul.
  • efsaneleri unutulmaz lisem.

    bilkent üniversitesi'nde merkez kampüs sağlık merkezindeki doktorlardan birine muayene olmak için gittiğimde dosyamda yazan kişisel bilgilerimden birbirimizin aynı okul mezunu olduğu anlaşılmış ve anlaşılır anlaşılmaz da birbirini daha önce hiç tanımayan her kabataşlının bir araya gelince yaptığı gibi sağlık merkezi'nde kabataş anıları sohbetine başlanılmıştır. doktorun anlattığı olayların içinde bir tanesi vardır ki göğüs kabartmış, helal olsun dedirtmiştir.

    19 mayıs törenlerinde inönü stadyumu'nda yapılan gösterilere çevre okullardan katılım olmaktadır, bu günümüzde de böyledir, o zaman da öyleymiş. yaklaşık bin kişiyle gösteri ekibine katılan bizim kabataşlıların gösteri sırasında yapacaklarından birisi de ellerine iki farklı renkte tabelalar alıp, stadyumda oturdukları yerden verilen komutlara uygun olarak uygun renkte tabelayı iki eliyle kaldırarak dev yazılar yazılmasını sağlamaktır. herkesin elinde oturduğu yerin hangi koordinatı temsil ettiğini belirten bir kağıt vardır. komutu veren kişi koordinatları ve o koordinatta bulunan insanın hangi renk tabelayı kaldıracağını söylemekte ve istenilen dev yazı stadyumda yazılabilmektedir.

    gelelim bizimkilere. öncelikle bu komutların neye göre verildiğini anlamak için bu işlerden anlayan çinli bir hoca bulmuşlar, olayı anlattırıp kavramışlar. yapılan müthiş hazırlıklardan ve ayarlamalardan sonra 19 mayıs günü gelip çatmış. stadyumu dolduran bin kişilik kabataşlı ordusuna verilen komut misal "ne mutlu türküm diyene"dir. stadyumda sayın milli eğitim müdürü, sayın bilmemne bakanı ve daha nice sayınların karşısında çıkan dev yazı ise bambaşkadır:

    "kabataş bir gelenektir".

    bir kez daha helal olsun.

    not: kabataş erkek lisesi bir daha inönü stadyumu gösterilerine 2002 yılına kadar davet edilmemiştir.

    not2: anısına yapılan video aşağıdaki gibidir:
    http://www.youtube.com/watch?v=4-jsgosig8q&nr=1
  • muhteviyatı, biri yeşil başlı gövel olmak üzere üç adet ördek, beş kedi, bir tanecik türkçe-matematik sınıfı, üç katlı iki taş bina, bir kagir köşk, bir sürü eklenti, bir adet keşhane, sahil kenarında iki kırık bank, okul kedilerinin eteğinde yaşadığı bir yaşlı teyze, feriye'nin yükselen harem duvarları ile birlikte daha çok yüzyıllar devirecek hoca ve talebelerden ibaret olan, tarih ve iyot kokan okulum...
  • keşke hayatıma orada, tekrardan 9. siniftan itibaren başlasam dediğim yer. aslinda hayata, bu aklimla sifirdan başlamayi tercih ederim. hayatimda birkaç enstrümani çalabilmeyi ve birkaç spor dalinda oynayabilmeyi ve en azindan 2 dili çok iyi konuşabilmeyi dilerdim.
    olmadi be...
    siradan bir insan bile olamadim...
    kader, kendimi bildim bileli beni durmaksizin """salak""" yerine koydu ve bu durumdan kurtulamiyorum. artik her zaman insanlar bana kötülük yapacak mi paniğindeyim.
    herkes neşeli güleç ben ise tebessüm etmeye çalişan bir zavalli.
    salak aklim ya, sinavlara çalişinca bir bok olacak sandim.
    tabi ki savaşmayi birakmiyorum.

    bence okuldaki derslerin zorluğu normal liselerdeki gibi olmali. zor derslere çalişmak bir boka yaramiyor, unutuveriyorsun. universitede zaten kafamiz yeterince sikilecek bari burada rahat olalim. onun yerine yabanci dil dersleri ve hobi alanlari arttirilabilir.

    1) kabataşta yatili okumamak pişmanliktir. en iyi arkadaşliklar buradan çikiyor.

    2) 4 yilliğina bir """yali""" kiralamişsiniz ve bir daha boğaza bakamayacak ve o muhteşem havasini soluyamayacakmiş gibi dişari çikin. zaten bu gerçektende öyle olacak.
    boğazda bir düğün yapmak ve boğazdaki bir restorantta yemek yemek ne kadar pahali bir düşünün. bunlar size bedava olacak.
    martılara kaşarlı tost kopartip atarsiniz.
    rüzgar eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser eser............ durmadan eser içinize tertemiz, egzoz kokusu olmayan bir hava çekersiniz.
    bu maddi zenginliğe bir daha kavuşamayacaksiniz.
    turkiyenin en degerli toprağindasiniz.
    ne olursa olsun her tenefüs dişari çikip kocaman nefesler alin.

    3) asla ama asla pilav günlerini, festivalleri ve konserleri kaçirmayin.

    lise yılları, yaşamınızın en önemli yıllarıdır. buradan gelen birikimle üniversiteye gideceksiniz. 18 yaşına varmadan ve üniversitenin resmiyet barındıran ortamına girmeden önce yaşayacağınız en güzel yıllardır.
hesabın var mı? giriş yap