• böyle bir kepazeliğe göz yuman ülkelerde, karısını aldatan erkeklerin taşşaklarını testis kıracağı ile patlatıyorlar mı diye beyhude düşüncelere dalmaktayım.
  • `http://haber.mynet.com/…623644609&date=30aralik2008`

    genelde afrika'ya özgü diye bilirdim. oysa şuracakta kuzey ırakta kız nüfusunun %60'ı bu "şey" e maruz kalıyormuş. barzani'nin insan haklarından sorumlu bakanı yusuf muhamed aziz de şöyle demiş: "toplumu ilgilendiren tüm küçük sorunlarla ilgili yasa çıkartmak gerekli değil." öyle ya küçücük bir sorun kesin atın anasını satayım.
  • 3 çeşit olarak bilinmektedir :

    1) klitorisin tümüyle kesilmesi
    2) klitoris ile birlikte yakın çevresindeki küçük ve bir kısım büyük dudakların kesilmesi
    3) klitoris ile birlikte küçük ve büyük dudakların neredeyse tümüyle kesilmesi, açık yaranın dış çeperlerinin biraraya getirilerek yaranın tümüyle dikilmesi, sadece idrar ve aybaşı kanamasının akabileceği ve ancak küçük parmak genişliğinde olan bir açıklık bırakılması. bu en ağır versiyonudur. doğuracak olan kadının cinsel organı dikiş yerlerinden tekrar açılır ve doğumdan hemen sonra tekrar sünnet edilerek dikilir ve bu kadının doğurduğu çocuk sayısına göre defalarca tekrarlanır.
  • bildiğimiz sünnet erkeklerin penislerini kesilip zevk almalarını yok etmemektedir.
    kadın sünneti denilen höde ise kadını sadece içi doldurulacak bir nesne gibi görenlerin dayatmasıdır.
    (bkz: feminist değilim)
  • dünyanın bir kısmı uzaya gidiyor, başka bir kısmı ise kozaya giriyor.
    hem de öyle bir koza ki etraf kan, et, meni...
    beyin sünneti lazım asıl.
    inanç, güven, sadakat, zevk gibi bölümlerin hepsi toptan alınacak.
    sonra da "mal" gibi burada bırakıp gideceğimiz bedenden günahı çıkarılmayacak.

    yazık ki şu işlemle bile ikna oluyorlar.
    beyinleri götleri kadar basmıyor anlamıyorlar.
  • bir cok ornekte kadinlar bunu yaptirmayi kendileri seciyorlar, cunku eger yaptirmazlarsa toplum onlari disliyor. kadin kirk yasina dahi gelse cevresi ona cocukmus gibi davraniyor, evlenemiyor. toplumsal baskinin daha net bir ornegini gormek gercekten zor.
    ayrica batinin bu konudaki iki yuzlu tavri takdire sayan.
    bu kadinlar toplum baskisi goruyor, sunnet olmak istediklerini inandiriliyorlar diyen bati bu baskinin bir benzerini kendi kadinina yaptigini ne yazik ki goremiyor. estetik operasyonlar, kadinin daha guzel olduguna inandigi icin katlandigi bin tane prosedur, anokersiya.
    ayni sey degil gibi geliyor belki cunku doguda bu is ilkel bir bicimde bilimden cok uzak sekillerde yapiliyor ve kadinin onemli bir uzvunu tamamen koreltiyorlar. ama iki durumun altinda yatan toplumsal mekanizma ne yazik ki cok benziyor.
  • eskiden ortadoğunun bir kısmı, mısır, endonezya ve bazı afrika ülkelerinde var olan ancak kuzey ırak ile beraber artık sınırlarımıza dayandığı görülen vahşi uygulama.
    çünkü 10-15 sene evvel kuzey ırakta böyle bir adetin olmadığı söyleniyor. tehlikeli bir virüs gibi yayılan bu vahşi geleneğin türkiyeye de sıçramasından ciddi olarak korkuyorum.
    bu geleneği uygulayan ailelerle yapılan röportajlarda aslında böyle bir şeyi yapmak istemediklerini ama yapmazlarsa toplumdan tamamen dışlanacaklarını, kızların asla evlenemeyeceğini, kimsenin kendilerinden alış veriş etmeyeceğini söylüyorlar. bir kısmı ise bunun allahın emri olduğunu ve uygulamak zorunda olduklarını söylüyor.

    mahalle baskısı denen korkunç illet bir kere bulaştımı bir daha söküp atmayacağımız bu virüsün yerleşmesini sağlayacak. müslüman bir erkek olarak sünnet olmadığınızda başınıza gelecekleri düşünün.
    bunun çok daha ağırını maalesef kadınlar yaşayacak. herkes ne kadar saçma olduğunu söyleyecek ama asla önlenemeyecek.
    umarım geç kalınmadan önlemler alınır.
  • ırak kürdistanı haricinde, ırak da olmayan bir uygulama. türkiye kürtleri arasında da şimdiye kadar uygulayana ne rastladım, ne de duydum. ergenlik döneminde kadınların da sünnet edildiğini kendi aramızda "merak"tan konuşurduk, lakin bunu uygulayana ne rastladım ne de uygulayanı duydum. ki suriye ve diğer yörelerde uygulandığını da sanmıyorum. işin ilginci afrika da çok sık yapılan bu uygulamanın nasıl olup da ırakın başka yörelerine uğramadan, ıraklı kürtlerin arasına da sıçradığı. ropörtaj yapan kimi kadınlar bunun islamda emredildiğini söylüyor ama diğer islam ülkelerinde böyle bir uygulama yok. kanun ile önü kesilebilecek bir uygulama mı onu da bilmiyorum. ama bu uygulamanın, ki bildiğim kadarıyla kadının cinsel birleşmeden aldığı zevki körelten bir uygulama, ne dinin bir emri, ne de kimi yöreler haricinde uygulanan bir uygulama olduğunun, dahası bunun sağlıklı bir uygulama olmadığının anlatılması gerekiyor.
  • valla ben nereyi kestiklerini anlayamadım????aklımda kalan yanlızca gazetelerde gördüğüm üç kadının zorla tututup bacaklarını açtığı ve çığlık çığlık bağıran kız çocuğunun resmi...nedense cinsel arzuları köreltmek için habire kadınlar kapatılıyor,evden çıkartılmıyor ve şimdi de sünnet ediliyor.küçücük bir kız çocuğunun ne gibi bir cinsel arzusu olabilir ki? ancak kocaman bir adamın bu kız için bir arzusu olur da o engellenmeye çalışılabilir.yani erkeklerin cinsel arzularının bastırılmasıdır konu olan. kendini tutamayan erkek popülasyonu çareyi kadınları engellemekte buluyor ama gittikçe toplumdaki sapkınlıklar artıyor...bunlar arttıkça belki bir gün camilerde mesir macunu yerine şap dağıtılmaya başlanır...
  • bu konuyla ilgili bazı makalelerde, "batı" ülkelerinden gelen ve halkı bilinçlendirmeye çalışan kişilerin, zaten bu uygulamayı yapan kültürlerde yoz birer yabancı olarak görüldüklerinden, yaptıkları çalışmalar için yerel halktan gereken desteği alamadıkları, dolayısıyla bu geleneğin ortadan kaldırılması için toplum baskısının tam tersine çevrilerek, halktan saygı gören, sözü geçen, bu pratiği gerçekleştiren kültürün yerlisi kadınlar ve anneler tarafından bilinçlendirme yapılması gerektiğinin üstünde durulur.
hesabın var mı? giriş yap