• (bkz: mutmain)
  • içinde allah korkusu olmayan insandan her şey beklenir anlayışının bir diğer tezahürü. yani diyor ki, iyi insan olmaya giden yol, allah korkusu taşları ile döşelidir. allah korkun yoksa, içindeki şeytancıklar seni yönetir, huzur falan bırakmaz. allah'tan kork, allah'ı an, huzur bul ve böylece iyi insan ol.

    insanı insan yapan insanca duygular merhamet, mertlik, dürüstlük, hoşgörü vs. değerleri yok sayan bir anlayış. her şey allah'a endeksli. bütün suçlular allahsız mıydı? hayır. ama konumuzla ne alakası var?!! yine de allah korkusu olmayandan uzak dur. senden daha insan olsa da...
  • arar arar durursun... inanan için sınava girmeden okuduğu bir dua eşşeği sağlam kazığa bağlar (çalışmasa da geçeceğine inanmak gibi) inanmayan için zaten kalplerinin huzuru için ayakları daha sağlam yere basan birşeylere ihtiyaç vardır.
    allahtan korkmakla bir şeyi yapmak ya da yapmamak ikiyüzlülüğü bambaşka bir pencere açar insana, ya da insanı insan olma fazına çıkaran evrimini tamamlamasına yardımcı olan kararlardan biridir.
  • inananlarca kime göre neye göre şiarı, rafa kaldırılmak için ayrılan en büyük boşluğu doldurmalıdır bu noktada.

    yaratıcı tarafından lanetlenen gezegende huzur, aşk, mutluluk gibi zamazingolara sahipliğimizin sorgulatılması inanan bünyeler için büyük bir ironi, aksi içinse evcilik'in daniskası. kaos demiyorum bak dinle beni antonyo!

    allah, kulu allah'a yaklaştırmayan her şeyi lanetlemiş. bağlam buysa demek ki yaratılan her ne varsa üç boyut resmini süzer gibi, içinde allah'ın imzasını ararcasına yaklaşacağız şeylere (things). tavuskuşunun milyon renkli kanadına şaşırmayacaksın, sen odanda uyurken şafak vakti dev okyanusların kalbinde gezen balinalar anlam kazanacak artık. şaşırmak yok, hikmetin büyüklüğüne karşı hürmet var, teşekkür var, yarinlarda yarinlarda mutlu olmak var.

    (inananlar böyle düşünür, ben de böyle düşünüyorum)

    ,

    bu söz bir iddia da taşıyor. her ayetin bir iddia taşıdığı gibi, bu normal. inanmayan bir insan ayete kulak asmaz otomatikman. inanmayan; "ben allah'ı anmıyorum ama huzurluyum gayet, ruhun gıdası da zikir değil müzik" diyecektir doğal olarak. huzurölçer yok ki?!

    islam kabul dinidir. şu söz güzel özetler: "aklını fikirini ne varsa öldür, sana çöl gibi gelen o göl diyorsa göldür"

    öte yandan allah'ı anmayan kalp boşluğunun eskisi gibi olmayan insanlıkla, sevdalarla çok ilgisi var. artık bir şeyi anma gereği duymuyor ki kalpler. dünya değişti, ihtiyaclar da değişti.

    son olarak: kalplerin ancak allah'ı anmakla huzur bulacağı söyleniyor. sonuç var! bu sonuç olay ve zamanı da içine alan bir nosyon fakat "yer" bahsedilmemiş. gizli tümleç var, olamaz mı? cennet de olabilir burası pek ala. çünkü burada herkes kendi harikalar dünyasını kurmuş.

    **

    pascal ın yorumu da şöyledir (bkz: #31020231)
  • beni ağlatacak kadar ağrıyan çürük dişimi çektirdikten sonra yaşadığım huzura dayanarak bunun palavra olduğunu söyleyebilirim. dişçiden çıkar çıkmaz dinden de çıkıp çürük dişe tapan tarikat kurdum kendime. seviyeli bir birlikteliğimiz var.
  • kuran'ın ve dolayısı ile bu ayetin kesin doğru olduğunu düşünen insanlar aynı zamanda adanalıların çok huzurlu bireyler olduğunu da düşünmek zorundadır.
    skolastik düşünce bunu gerektirir.

    (ara: adanalı* allah*)
  • istersen ali agaoglu kadar para kazan, jay leno gibi garajin olsun, hugh hefner kadar capkin ol, mourinho kadar kupa al yine yetmez. doyuramazsin icindeki seytani.
    evet, ancak ruhunu temizleyip, allah'i andigin zaman kavusacaksin huzura.
  • ruh yaradandan bir parçadır ve ait olduğu yere dönmek ister ve birgün dönecektir de. ama o son yolculuğa kadar yaşadığı buhranların ruhun çalkantilarinin da bir dermanı mutlaka olmalıydı; bu da namaz ve duadır.
hesabın var mı? giriş yap