• kaybedeninki bile isteye bir vazgeçiştir. reddediştir. yoksa ayakta kalmasını sağlayacak bütün hayat becerilerine sahiptir.

    tutunamayansa durumunu seçmemiştir. doğuştan genlerinde pratik hayat becerileri eksik doğmuştur. bu yüzden selim gibi çoğu zaman "bana nasıl yaşamam gerektiğini öğretmediler" diye isyan eder. reddetmez. dener. sürekli dener. ve hep belki de bu yüzden acı çeker. uyumsuzluğunu aşırı uyumla kapatmaya çalışır kendini delice hırpalayarak. beyni camdan bir küre gibi olur her an kırılabilecek. kaybeden gibi dünyayı elinin tersiyle itmez, sürekli kanar. acıklıdır.

    kaybeden tavrı triptir nerden bakarsan bak. tutunamayanlıksa kişinin elinde olmayan, kimseden öğrenmediği, yaşadığı her saniye onu acıtan bir bıçak gibidir. zamanla geçmez. büyüyünce geçmez. geçmez.
  • kaybeden;
    en az bir kez bir gerçeğe inanmış ve yitirmiştir.

    tutunamayan;
    inandığına hiç inanılmamış, inanana inanamamıştır.

    tutunamayanın hayata bakışı daha geniştir, kaybeden ise aynı resmi, mekan, insan, zaman değişiminde arar.

    kaybedenden bir tutunamayan çıkmaz.
    ama tutunamayan her an bir kaybedene dönüşebilir.
  • korku dışında bir aynılıkları yoktur.
    korku da sadece bir kavram olarak aynılıktır.

    kaybeden; geçmişinin gerçekliğini yitirmesinden,
    tutunamayan; geleceğin gerçekliğinden korkar.
  • kaybeden; terk edendir *
    tutunamayan hep terkedilmiştir; zira terketmek inanç ve şuur gerektirir. asla terkeden rolünde oynayamaz (bile)

    kadını, erkeği olmaz. ikisi de insandır.

    ve ikisinin de farkında olmadığı şey
    şimdiki zamandır.
  • kaybeden össden sıfır netle çıkar, tutunamayan eksi netle.
  • kaybeden 1, tutunamayan 0 dır.
  • tutunamayan umut vaadeder, kaybeden umut hırsızıdır.
  • kazanan istikrarlı yeterli, kaybeden geçici eksik, tutunamayan kalıcı fazladır.
  • kazanan zevk-ü tombul, kaybeden şark-ı bülbül, tutunamayan hüzn-ü hımbıldır.
  • elinden kaçırınla bırakanın arasındaki farkın aynısı.
hesabın var mı? giriş yap