kekeme

• 4 yaşından beri yakamı bırakmamış, bir yandan da şu an ki cevocan olmamda büyük katkıları olan bir garip konuşma sorunu.
  
  üniversite son sınıfta bitirme projeleri için gruplar kurulur, her grup belli bir haftada sunum yapar. grup sunumlarında da grubun tüm üyeleri 5 dakikalık parça sunumlar yaparlar. işte bu olay üniversite 1 den beri korkulu rüyam olmuştu. yıllar geçti ve 4. sınıfa geldim. ne olduğunu anlamadan sunum sırası bizim gruba geldi. arkadaşlarım sırayla sunumlarını bitiriyor, sıra bana yaklaşıyordu. ve arkadaşım bölümünü bitirip beni sahneye çağırdı. 30 saniye boyunca önüme bakarak kekeledim. söyleyebildiğim kelime sayısı beşi geçmedi. ardından başımı kaldırıp baktığımda, beş para etmez bir zengin bebesinin bana güldüğünü gördüm. profesöre, 60 kadar insana aldırmadan gülen denyoya "çok mu komik? oradan durumum çok mu komik görünüyor?" dedim. cevap veremedi haliyle. sunumumun bundan sonraki bölümünü trt spikeri edasıyla, takılmaksızın bitirdim. diyeceğim odur ki kekeme kardeşlerim, sizinle dalga geçen arkadaşlardan lafınızı ve gerekirse şamarınızı esirgemeyin.
  
  imza: bir kekeme
• düşünmeden konuştukları takdirde sorunsuz konuşabilirler^*
• bir ortamda konusuyorsa dikkat cekmemesi mumkun olmayan kisi. bir iki takilma ve butun dikkatler o adamin uzerinde. konusmaya calistikca o saatten sonra daha da fazla iskence ceken kisi. bi rahat birakin adami bi ilgilenmeyin. kimse yokmus gibi rahat davransin. yok. ille izleyecekler. takilip takilmadigini kontrol edecekler. isin komik yani eli ayagi olmayanin, olmayan uzvuna dikkat kesilen ayiplanir da bu konusmaya dikkat kesilen bakislari degisen kisiler farkedilmez odunluklarini yapmalarina izin verilir. rahat birakilmasi gereken kisilerdir sonuc olarak.
• mutlaka uzunca bir kara listesi olan insan. telefonda sipariş verirsin, takılır zaman kazanmak için "şey" dersin 2-3 defa güler, tekrarlar kalsın dersin bir daha bedava verseler ordan yemezsin. taksi çağırmak istersin senin "şey"lerine karşılık "ney"ler gelir bir daha ölsem o durağın taksisine binmem dersin. bu uzar gider... diğer insanların da kara listesi olabilir ama mutlaka kekemelerin listesi normal insanlarınkinden çok daha uzundur.
• bunların sözlükteki versiyonları, kekemelikle ilgili bir entry yazdıklarında hemen mesaj atıyorum. ben de kekemeyim ya hani... bu mesajlar bir nevi kol kola girip "biz kekemeyiz, birlikte ve güçlüyüüzzz laylalaayy" falan gibi şarkılar söyleme etkisi yaratıyor ben de.
  
  tüm enerjimi konuşmaya çabalarken harcadığımdan beynimi geliştiremiyorum tabi, sıyırdım biraz.
• kelime dağarcığı söyleyemediği kelimelerin yerine eş anlamlısını kullandığı için gelişir.çünkü her kekeme söyleyemediği kelimelerin eş anlamlılarını muhakkak söyler.ayrıca kekemelerin bir kelimeyi söyleyemediğinde, kelimeyi çıkarmak için hemen o an,anlık fikirler yarattığından zihinsel gelişimde tavan yaptığı da söylenir.hatta bu yüzden kekemelik "dahi hastalığı" olarak anılır.
• kekeme yer yer ayağı kayan ama ipten düşmeyen bir cambaz gibidir. kelimeleri döker bazen. insan elleri başı arasında düşünürken, sayıklar: dünya bir kekeme, kalbim bir kekeme, kalbin bir kekeme, liste uzar gider. gökyüzüne çekilen bayrak gibi yükselir yavaş yavaş. kekemelik; bazen bulaşıcıdır. iki tarafta yüzyüze konuşamaz kelimeleri. biri giderken, diğeri arkasından döker onları. dünya hızla dönüşüyor; kendini kurt sanan kekemeler vadisine. kimse konuşamıyor, öldürüyor diğerini. ya kalpte ya bedende.kekemelerden öğrendiğim birşey var; dili kekeme olanın kalbi kekeme olamıyor, yürürken ip üstünde.
• telefonu "alo" diyerek açmayı bazen her şeyden çok isteyebilen insan. ya da telefonun calmaması onun icin daha hayirlidir..
• bir restoranda ya da cafede, yani siparis verilen yerlerde istedigi yiyecek icecekten ziyade(icecek genellikle, yiyecek onemli de icecek cok fark yaratmiyor) rahat soyleyebildigi seyi siparis eden insan.
• dolmustan genellikle inmesi gereken yerden ileride ya da geride inen kisi.