• 20 yıl önce bir final zamanı, akşam yemeği için yurtlardan odtü kafetaryasına yürüyen gruptaki kamuyönetimi öğrencisi gırgır olsun diye kafetaryadan yurtlara doğru yürüyen tüm sınıf arkadaşlarına aynı cümleyi tekrarladı:

    - admxxx sınav sonuçları açıklanmış!

    sınav önemli bir şey olacak ki bunu duyan herkes istisnasız 180 derece dönüp kampüsün en sonuna kadar sürecek bir yürüyüşe başladılar.

    grup yemeğini güle oynaya yemiş yurtlara doğru geri yürümeye başlamıştı ki yurtlardan çok sayıda kamu yönetimi öğrencisi bölüme doğru yürüdüğünü görürler. bizim elemanı görenler aynı haberi verdiler:

    - admxxx sınav sonuçları açıklanmış!

    ilk seferinde kendi yalanının kendisine geri dönmesine keyiflenip bıyık altından gülerken, bu haberin sayısı arttıkça bizim eleman da karıncalanmaya başladı.

    - aslında hakikaten şimdiye dek açıklamaları gerekiyordu. galiba gerçekten açıklanmış.

    dedi ve aynen geri dönüp sıcak günde kampüsün en sonuna doğru yürümeye başladı.

    eleman bir saat sonra yurt odasına bir karış suratla girer: "açıklanmamış!"
  • karşı tarafı işkillendirmemek için yapılması gereken şeydir.

    önce yalan söylenilecek olan konuda uzun uzun düşünülür. olayların akışı hayal edilir ve aynı hayal sık sık tekrar edilir. sonra olaylar sanki o şekilde gelişmiş gibi mümkün olduğunca fazla ayrıntı verilerek anlatılır.

    ayrıntı vermek çok önemlidir. "ben de tam seni arayacaktım" demekle "ben de televizyonun kumandasını bıraktım, telefonu elime aldım, tam seni arayacaktım ki zil çaldı, baktım kapıcının oğlu gelmiş. o da gelmez gelmez tam böyle bişey yapacakken gelir. işte neyse çöpleri alacakmış ama sabah çay demlemiştim, çöpe ilk onu atmışım, suyu akmış. dur dedim şunu başka bir poşete koyayım. bu arada yeni çöp poşetleri çıkmış böyle sarı renkli limon kokulu, bim'de satılıyo. bim'e de ucuz diyolar ama geçen gün bi peynir aldım dünyanın parasını verdim..." demek arasında fark vardır. önemli olan fazla ayrıntı vererek karşı tarafın kafasını karıştırmak ve size inanmasını sağlamaktır.

    bir diğer husus da "allah seni inandırsın" ya da "iki gözüm önüme aksın" gibi abartılı deyimlerden kaçınmaktır. aynı zamanda yalan söylerken yere ya da tavana bakılmamalı, direkt yalanzedenin yüzüne bakılmalı, inanmadığını belli eden bir hareket sezildiğinde duruma göre "sakin ol be yavrucugum saka ettik " denilmeli ya da mutlaka arkasında durulması gereken bir şeyse "inanmazsan x e sor " şeklinde önceden tembihlenmiş bir arkadaşa sevk edilmelidir.

    yalan söylerken kullanılan jest ve mimikler de çok önemlidir. elleri çok fazla kullanmak, enseyi ya da çeneyi kaşımak ve gözleri etrafta gezdirmek sakıncalı olduğu gibi hiç hareket etmemeye çalışıp kasılmak da şüphe uyandırıcıdır. en iyisi klip zencisi gibi rahat ve esnek olmaktır.

    son olarak da bir kez söylenilen yalanı asla unutmamak, hangi yalanı kime ne zaman söylediğini bilmek, hatta bazen yazmak gerekir. aksi takdirde aşağıdaki örnekte olduğu gibi hadi bakalım dedirtecek durumlara sebep olabilir.

    - senin amcan turkcellde çalışıyordu değil mi?
    + amcam mı? benim amcam mı var?
    - canım var ya işte turkcell'de çalışıyordu hani?
    + yooo...yok ki benim amcam.
    - yahu istanbul'daki kuzeninin babasını diyorum.
    + hımm...istanbul'daki kuzenim mi? ` : hadi bakalım`
  • bazen tutunacak tek dal insanın kendi söylediği yalandır ve yaşayabilmek için sarılır yalanına,yalanlarına.
  • baskasinin yalanina inanmaktan daha makul gorunuyor.
  • ateşli dimağlar sadece bir an yalan söylerler. inanmışlardır artık onlar söyledikleri yalan değildir.
    friedrich nietzsche
  • yalan soyleyebilmek, ya da daha ozele indirgersek, inandirici yalan soyleyebilmek icin gerektigine inandigim yeti*
  • (bkz: kimse görmek istemeyen kadar kör olamaz)
  • profesyönel yalancinin en önemli iki silahindan biridir. iyi yalan söylemek icin
    1)cok iyi hafiza gerekir ki söylediginiz hicbi seyi daha sonra unutup celiskiye düsmeyesiniz
    2)kendi söylediginiz yalana inanmaniz gerekir ki bir yalana ikna etmeye calisiyor gibi degil de dogrunuzu ispat etmeye ugrasiyormussunuz gibi görünesiniz

    televizyondan ögrendim ben bunlari
  • yalan söyleyebilmenin başlıca şartı.
  • "it s not a lie if you believe it"
    george costanza
hesabın var mı? giriş yap