• çok az bir küsurât olduğunda, tutarı yuvarlayarak indirim yaptığı imajı bırakmak.

    tutar: 15 lira 10 kuruş diyelim. "15 ver yeter." der esnaf samimi bir şekilde. müşterinin algısında daha ucuza aldığı mesajı yaratır bu tavır.
  • bir türlü tamama ulaşmadığı halde tabağı dolduran porsiyondur.
    az kuru, az pilav, az turşu.

    (bkz: doyduk elhamdülillah)
  • a : şey bizim sipariş yola çıktı mı ?

    e:çıktı abi

    a: bir şey daha ekleyecektik ama ?

    e: ekleriz abi

    a: hani yola çıkmıştı ?

    e: yine ekleriz abi
  • bakkaldan raid alınır. eve dönerken farkedilir ki tarihi geçmiş. yarı yolda dönülür;
    - mevlüt abi tarihi geçik bunun yav!
    + (önce alır bakar, 3-5 milisaniye düşünüp) tamam işte daha da zehirli şimdi. hepsi takla atcek ipnelerin.
  • çoğu zaman berberlerde denk geldiğim durum tam olarak da bu başlığa uymaktadır.

    c: abi ne kadar benim borcum?

    b: 12 lira ver yeter.

    bu diyaloğu kaç kere yaşadım bilmiyorum. sanki saç kestirmek 15 lira da bana kıyak geçiyor ibnenin evladı. adam gibi söyle işte borcumuzu. bir gün çıkıp abi 12 lira yok 5 lira yeter mi dicem de esnaf dayağı da çok pis oluyor ondan çekiniyorum. berberde de kesici delici ne tür alet istersen vardır o yüzden boş yere riske girmeye gerek yok.

    he bir de taksicilerde var aynı muhabbet. lan oğlum ben küçük yerde büyümüşüm. en fazla dolmuşa binmişimdir. belediye otobüsüne bile binince heyecanladığımı hatırlarım çocukluğumda. o yüzden taksicilerin ne kadar şerefsiz, adi olduklarından haberim yok tabi. ama sözlükten falan okuduğum kadarıyla taksicilerde bir bokluk olduğunu seziyordum. tecrübe etmek nasip olmamıştı.

    neyse bindim taksiye. bayağ da kısa mesafe yani acelem olmasa hayatta binmem. ulan dedim sözlükte o kadar sayıp sövüyorlar bu adamlara vardır bi bildikleri. o yüzden adama ajitasyon yapayım da sikmese bari diye başladım muhabbete. işte abi ben de öğrenciyim, memlekete gidiyorum. sizin işler nasıl benim babam da bi ara dolmuşculuk * yaptı sizin işiniz de zor falan diye muhabbet açıyorum. he bu arada dolmuşcular taksicilerin yanında melek kalır. tabi istanbulun dolmuşcuları az şerefsiz değil de. neyse gideceğim gere geldik. baktım taksimetre 16 lira gösteriyor. bende de aptallık adama niye soruyorsun abi ne kadar vercem diye. o adam elinde olsa götünü isteyecek belli yani. adam berber muhabbeti gibi 20 ver yeter demez mi. benim de bazen aptal yanıma denk geliyor ve 'diyemedim ya la' durumunu yaşıyorum. orda işte abi taksimetre 16 yazıyor diyemedim amk. verdim 20 lirayı indim. o an anladım ki bu taksicilerin allahı yok. o kadar muhabbet ettik, o kadar empati, ajitasyon boşa gitti. daha da konuşup muhabbet etmem, beni taksicilere küstürdü şerefsiz.

    nasıl dolmuşsam artık bu başlığa böylesine uzun bir entry girdim. ama özet olarak taksicilere de sakın ne kadar diye sormayın taksimetreye bakın ve orda kaç lira yazıyorsa onu uzatın. hatta taksiye bincekseniz bolca bozuk para alın yanınıza. ben yanıma sakız alıp abi bozuk çıkışmadı deyip sakızı uzatcam ama işte orda da levyeden korkuyorum levye olmasa neyse de levye çok acıtır olm sakın yapmayın öyle şeyler.
  • bozuğum yok deyip para üstü yerine ufak eşya kakalamaya çalışmak da bu üçkağıtlardan birisidir. evimin yakınındaki şerefsiz terzi hep yapar bunu. yeni aldığım kot pantolonu kısalttırmak için bunlara vermiştim. dedikleri saatte pantolonu almaya gittim. 3,5 lira istedi, ben de çıkarttım 5 lirayı verdim. gitti kasaya, şöyle yalandan bir göz attı, ''abi bozuk yok, onun yerine iki çorap vereyim mi?'' dedi. içimden küfrü bastım tabi. aklı sıra üçgağat yapacak ibne. ''hayır, bakkaldan bozdurur musunuz?'' deyince gitti bozdurdu. çakal seni!
  • geçenlerde bunlardan bir tanesine gittim, karton bardak, plastik bardak ve meyve suyu bardağı aldım,

    plastik bardak ile karton bardak 5 tl, meyve suyu bardağı ise 7 tl, fiyatlarını bildiğim halde cebimden 20 tl çıkarıp "ne kadar" diye sorudum.

    hesap makinesi eline alıp, bir kaç işlem yaptıkdan sonra "22 tl tutuyor, 20 tl verseniz yeter" dedi.

    bende ürünleri tek göstererek fiyat sormaya başladım,

    bu ne kadar "5 tl"

    bu ne kadar "o da 5 tl"

    peki bu "o da 7 tl"

    "eee 17 tl oldu" dedim.

    "abi sen 15 versen yeter" dedi.

    fiş fatura bi şey yok tabiki, bir daha da ordan alış-veriş yapmadım...
  • son dönemde yemek sepetinde cereyan eden olaylar

    götürmek istemediği halde çevredeki bütün semtlerin ismini yazan yerler
    ürün kalmadığı halde sayfasını güncellemeyen yerler
    hava şartları kötüleştiğinde servis veremeyeceğini bile bile sayfasını kapatmayan yerler

    bu problemler yüzünden son zamanlarda dünya kadar siparişim iptal oldu bide uğraşıyoruz dakikalarca onu seç bunu ekle sonra sipariş iptal..
    ve maalesef yemek sepeti bunlara hiçbir şey yapmıyor öyle bakıyor hal böyle olunca bende yemek sepetini kullanmamaya başlıyor ve herkese anlatıyorum bu tür durumları.

    bide şey var tabi yemek sepetinden verilen siparişi getirirken içine magnet falan koyuyorlar bide eleman şey diyor abi siz direk telefonla arayın uğraşmayın falan

    ne dolmuşum be
    özedit : öyle deme sözlük ben hep açım yemek benim için birinç
  • kendimiz seçebiliyormuyuz deyince hayır cevabı alınan,o zaman küçüklerinden istiyorum deyince inatla büyülerinden dolduran,karşı çıkınca da sana yaramaz diye başından atan esnaftır.
hesabın var mı? giriş yap